Erdoğan: Tasarının neresinde İsrail var?

Erdoğan'ın konuşmasının önemli ayrıntıları şöyle: 

KARŞIMIZA HEP HAMASET ÇIKTI

-Muhalefet iktidar kadar dinamik, hızlı ve üretken olmalı. Meseleler konusunda iktidar kadar çözüm aramalı ve yapıcı eleştiriler yapmalı. Çözümsüzlüğü bir çözüm olarak benimseyen muhelefet Türkiye'nin hiç bir yere gidemeyeceği noktasında gayret gösteren bir anlayışın temsilcisi olur. Atılıma yönelik her hususta statükodan yana tavır almak en küçük meseleden en büyüğüne kadar her konuda ayak diretmek kimseye hiç bir şey kazandırmaz. Hangi meseleye el attıysak karşımıza hamaset çıktı. Sadece istemezük diyen ama ne istediğini de bilmeyen bir muhalefetle mücadele etmek zorunda kaldık. 

KENDİ YALANLARINA İNANIR HALE GELDİLER

-Aynı tutumun mayınlı arazilerle ilgili gelişmelerde de takınıldığını görüyoruz. Herkese hassasiyetle sesleniyorum. Bu denli insaf dışı bir yaklaşımla ortaya konan bir kanun tasarısı hakaretle gündemde tutulmaz. Muhalefetin provokatif tavrı ve buna bazı köşe yazarları tarafından verilen destek konuyu farklı yerlere çekti. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak tehlikelidir. Tasarı sadece bir sayfa ve 6 meddeden oluşuyor. Bu konuda konuşanların tenezzül edip bu bir sayfalık metni okumamış olması son derece anlamlı. Okumuyorsanız hiç olmazsa bunu getirenlerle bir konuşun. Kulaktan dolma iddialarla dedikodularla adeta hayaller kurarak meseleyi hiç olmadık noktalara taşıdılar. Bir süre sonra kendi yalanlarına kendileri dahi inanır hale geldiler. 

İSRAİL, BU TASARININ NERESİNDE?

-Her nasıl olduysa birden bire ihale İsrail'e gitti. İsrailliler aldı. Bunu neye dayanarak söylüyorsun. Eğer bir yasa, ihale yapılmadan nasıl böyle düşünüyorsun. Adrese teslim bir ihale diyıorsun. Neye göre bunu konuşuyorsun. Bir sayfalık taslağın neresine dayanarak bunu konuşuyorsun. Bu adamların hayatında yaptıkları bir ihale yok. Bunlar ihale nedir bilmiyor. Kamu İhale Kanunu nedir bilmiyor. Bugüne kadar yaptığımız bütün ihaleler açık yapıldı. Neye dayanarak söylüyorsun. Neresinde İsrail'e yönelik bir atıf var. OSTİM'e gidersen var mı yok mu görürsün. Güvenliğimiz, huzurumuz birden bire buharlaşıverdi. Muhalefeti bunun uçun alkışlıyorum. Bunu memleketin hayrına değil de komplo teorileri üreterek ziyan ettikleri için de büyük bir üzüntü duydum. Ağır ithamlara maruz kaldık. Bize yönelik olarak ağıza alınmayacak ithimlar sergilendi. Bunu doğrudan İsrail ya da İsrailli firmalara ihale ettiğini bunun da vatana ihanet olduğunu seyleyecek kadar ileri gittiler. Okudunuz mu, okuduysanız okuduğunuzu anladınız mı? Bu tasarının neresinde israil var. 

TASARIYA YENİ BİR SEÇENEK EKLENİYOR

-İhale Maliye Bakanlığınca hizmet satın alma usülü ile satın alınır. Bunun neresinde 44 yıl 49 yıl var. En fazla indirene verilir diyoruz. Hizmet satın almak yöntemi var. Bu mümkün değilse sonraki seçenek gelir. Bu daha da değişebilir. Arazinin mayınlardan temizlenmesi karşılığında tarımsal faaliyetlerde kullanılmak şeklinde kullanılabilir. Biz istediğimiz bu şekilde bu ihaleyi yapabiliriz. İhaleye girmeden istediğimiz bir firmaya verebiliriz. ÜNİVERSİAD'da yaptığımız gibi. Kamu İhale Kanunu'nun verdiği yetkiyle biz buna sahibiz. Ülkenin ve milletin selametine en uygun yolu araması hükümetin görevidir. Bugün genel kurulda araya bir seçenek daha koyuyoruz. Kamu İhale Kanunu'nun istisna maddesine dayanarak MSB'nin bu işi yapmasına yönelik bir seçenek koyuyoruz. Ama ilk seçeneği kimse görmüyor. 

NEDEN ŞİMDİ BU KONUYLA İLGİLENMEYE BAŞLADILAR?

-Baktık ki geçtiğimiz hafta bir grup vatandaş CHP'nin grup toplantısına getirildi. Bu vatandaşlar neden yaralandı bunu söylediler mi? Bunu bölge insanları iyi bilir. Gerçekçi olun biraz. Eğer ortada bir samimiyet olsa 1992 yılından bu yana gündemde olan bu konuda bir adım atılırdı. Bütün bu görüşmeler sonucunda yapabileceğimizi ve yapamayacaklarımızı konuşurduk. Maliye Bakanlığımızı devreye sokardık. En son, bu süreç içerisinde de uluslararası bu noktada işi sertifikasını verecek bir kuruluşla yapılması ki bununla daha isabetli olabileceğinin değerlendirildiğini söyledik. Bütün bunlar tabi ki değerlendirilir. Ama unutmasınlar ki muhalefet de biz de siyaset yapıyoruz. Biz sivil bir iradeyiz, tabi ki tercihlerimizi kullanacağız. Ama milletimizin hayrına olan neyse birinci derecede bunu tercih edeceğiz. Bunların derdi bağcıyla. Genelkurmay Başkanlığımız bölgede zaten mayın temizleme işlerini yürütüyordu. Ama ağır gitmesi, çok pahalıya mal olması nedeniyle Maliye Bakanlığı konusunda bir görüş birliğine vardı. Bunun üzerine düzenlemeleri yaptık ve süreç ihale aşamasına geldi. Danıştay anayasaya dayanarak durdurdu. Ama ne hikmetse muhalefet ve medya hiç ilgilenmedi. O gün kimsenin ilgilenmediği konunun bugün istismar malzemesi olmasını anlamak çok zor. Bu kara siyasettir. Bu kara siyasete bazı köşe yazarlarının buna katkı sağlaması son derece vahimdir. Allah aşkına ne demek istiyorsunuz. Açık açık söyleyin. Kapalı kapılar arkasında İsraille pazarlık mı yaptı? AK Parti ülkeyi mi pazarlıyor. Bunu mu demek istiyorsun. Sivillerin üzerine bomba yağarken hakkı savunan Erdoğan şimdi İsraille gizli gizli iş tutuyor mu demek istiyorsun? O tavır nedeniyle bizim kredi kaybı başlamış. Biz itibar kaybetmedik itibar kazandık. İsrail'in cumhurbaşkanına karşı kendi ülkesinin Başbakanını kimlerin yerdiğini bu millet gördü. CHP ve MHP'nin monşer eskilerinin İsrail karşısındaki haklı duruşumuzdan nasıl rahatsız olduklarını bu millet açık açık gördü. Mayın meselesi üzerinden şahsıma, partime ve hükümetime yönelik aleni bir kampanyanın başlatıldığını herkes gördü. Bunların neye hizmet ettiğini tarih gösterecek ve su taşıyanları da asla unutmayacak.

KENDİ ZİHİNLERİNİN SINIRLARINA MAYIN DÖŞEMİŞLER

-Bizim vatan sevgimizi test etmek sizin haddinize mi. AK Parti'den önce bir politikacı BM dönem Başkanı olarak Türkiye'yi görse hayra yormazdı. Biz bakarız, işimize gelirse imzalarız. Neymiş petrolü alıp götüreceklermiş. Bunlar zaten bizim tarafımızdan TSK ile koordineli olarak verilmiştir ve devam ediyor. Bunların bundan da haberi yok. Ellerine alıp metni okumadan, biz burada organik tarım yapmayı planlıyoruz. Böyle bir bakire araziyi kazandırmak istiyoruz. Bunlar duyma özürlü. Kimse doğmamış çocuğa kıyafet biçmeye kalkışmasın. Bizim önce zihinlerdeki mayınları temizlememiz gerekiyor. Özellikle muhalefet partileri kendi zihinlerinin sınırlarına o kadar mayın döşemişlerki kendi sığ dünyalarının dışına çıkamıyorlar.  Komşularınızla ilişkilerinizi sağlam tuttuğunuzda hudutlarınız korunuyor. Çok daha bu gelişecek. AB psikolojik hudutları ortadan kaldırma projesidir aslında. 

EMEKLİ YARBAY'A MAYIN FIRÇASI: HADDİNİ BİL!

-Muhalefet ya da onun değirmenine su taşıyanlara bakın. Ben yaparım diyenler var. Bakıyorsun bir emekli yarbay çıkıyor, bana bir tabur verin diyor. Ya bir kere haddini bil, bu ülkenin Genelkurmay Başkanı var. Emekli olduktan sonra konuşuyor bunlar. Bunu yapabiliyorsa ihaleye girer, iki taburdan daha fazla dışarıdan adam bulursun. Gerekiyorsa o parayı öderiz. Kimsenin bu işe girmesinden rahatsız değiliz. Burası iki Kıbrıs adası büyüklüğünde diyenler çıktı. Bunlar ya sayı saymasını bilmiyorlar ya da gözlerinde rahatsızlık var. Devletin kurumlarının vahim bir ayrıncılığa tabi tutulduğunu gördük. Bu kurum vatansever, bu kurum satar noktasına geldi. 

ERDOĞAN TAAHÜÜT ETTİ

-Bu tasarı tartışmasız şekilde milletimizin menfaatine bir tasarıdır. En küçük bir güvenlik zaafiyeti doğurmayacak, tartışmaya dahi mahal vermeyecek bir tasarıdır. Hiç bir ülke ve şirket bu tasanının hiçbir yerinde yoktur. Muhalefet son 4 seçimde de kaybetmiş olmanın verdiği rehavetle her meseleyi kilitlemenin gayreti içine giriyor. Çözüm üretemeyenleri sorun üretememe konusunda büyük çaba sarfediyor. Her türlü engele rağemen soğukkanlılıkla hareket edecek ve tahriklere asla prim vermeyeceğiz. Tasarı ile ilgili gerçekleri lütfen kamuoyuyla paylaşın. Muhalefetin nasıl bir paranoya içinde olduğunu, iddialarının ne kadar asılsız olduğunu en hassas olduğumuz noktalardan hedef alındığımızı ifade edin. AK Parti iktidarına karşı insafsız bir kampanyanın sürdürüldüğünü anlatın. 

HABERVAKTİM.COM