ÖSS 2.’si oldum Boğaziçi’nde okuyamıyorum

Hüseyin KULAOĞLU'nun haberi...

Rize Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Zahide Keskin, Öğrenci Seçme Sınavı’nda (ÖSS) 2. oldu. Ek Puanlı Sözel Bölümde aldığı 397.977 puanla Türkiye 2.’si olan Zahide Keskin, büyük bir başarıya imza attı. Mutluluğunu Vakit ile paylaşan Zahide, gururlu olduğunu söyledi.
120 sorudan 115’ini çözen Zahide, ÖSS’deki 30 Matematik sorusunun 30’unu da doğru cevaplandırdı. Fen’den 27, Türkçe ve Sosyal’dan 29 soru çözen Zahide, bu başarısının İmam Hatipliler için ideal bir örnek ve motivasyon olacağını belirtti.

ZAHİDE OKS’DE DE İL İKİNCİSİ OLMUŞ
Orta Öğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı’nda da (OKS), Rize 2.’si olan Zahide, Anadolu ve Fen Liselerine gidebilirken, İmam Hatip Lisesi’ne gitmeyi tercih ettiğini söyledi. Tercihini neden İmam Hatip Lisesi’nden (İHL), yana yaptığını anlatan Keskin; “OKS’de Rize 2.’si oldum. İstediğim en iyi liselerde okuyabilirdim ama ben İmam Hatip Lisesini seviyorum ve İmam Hatipte okumak istedim” dedi. Başarılarına başarı katan Zahide, ayrıca okuduğu Rize Anadolu İHL’yi de okul birinciliği ile bitirdi. Başarısındaki sırrı anlatan Zahide, dersi derste öğrendiğinin altını çizerek; “Ödevlerimi zamanında yapıyorum. Eğer derste bir konuyu kaçırırsam, benim için o konuyu öğrenmem zor oluyor” şeklinde konuştu.

KATSAYI ZULMÜAPAÇIK BİRHAKSIZLIKTIR
28 Şubat döneminde çıkan katsayı uygulamasına değinen Zahide, katsayı zulmünün apaçık bir haksızlık olduğunu kaydetti. Zahide Keskin, katsayı zulmünün bir an önce ortadan kalkmasını temenni etti. ÖSS’de Türkiye 2.’si olduğu halde, İlahiyat haricinde başka bir bölüme giremediğini ifade eden Zahide, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a şu şekilde seslendi; “ÖSS’de Türkiye 2.’si olduğum halde İlahiyat Fakültesi haricinde başka bir bölüme giremiyorum. Bu uygulama büyük bir haksızlıktır ve bizim önümüzdeki engeldir. Buradan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum, bir İmam Hatipli olarak kendisini kardeş olarak biliyoruz. Çünkü o da bir İmam Hatip mezunu. Bizim derdimizle dertlendiğini bildiğimiz için bu problemin çözülmesi noktasında en azından bir çalışma içerisinde olduğunu düşünüyorum. Bizim hissiyatımıza ortak olduğu kanısındayım. Başbakan Erdoğan, bütün İmam Hatiplileri kendi evladı yerine koyarak bu olaya el atsın. Eğer ben İlahiyatı tercih edecek olmasaydım, başka bir alanı, mesela Boğaziçi Üniversitesi Elektronik Mühendisliği’ni tercih etseydim, ÖSS’de ikinci olduğum halde katsayıdan dolayı hedefime ulaşamamış olacaktım ve kendimi çok kötü hissedecektim.”

KATSAYI ZULMÜ OLMASAYDIİMAM HATİP LİSESİ’NDENMEZUN OLANLAR HER ALANDABAŞARILI OLABİLİRLERDİ
İmam Hatip Lisesi’nde okuyup da doktor, mühendis olmak isteyenlerin olduğuna dikkat çeken Zahide, bazı kişilerin İmam Hatiplere yönelik, “kızlar alınmasın”, “sadece imam olsunlar”, şeklindeki sözlerine gönderme yaparak; “Her İmam Hatip Lisesi’nde okuyan kişi illa imam olmak zorunda mı? İmam Hatip Lisesi sadece imam yetiştirir diye bir şey yok. Bazı elit kesimler bunu ortaya koydu. Katsayı zulmü olmasaydı, İmam Hatip Lisesi’nden mezun olanlar her alanda başarılı olabilirlerdi ve isteyen istediği bölümde okurdu” dedi.
İmam Hatip Liseliler için tek seçeneğin maalesef İlahiyat olduğunu dile getiren Zahide, başörtülü olmasını ise şu şekilde değerlendirdi; “Ben başörtüsünü Allah’ın emri ve dinin gereği olduğu için takıyorum. Tesettürlü olmaktan da memnunum. Bu benim kendi tercihim ve herkesin, tercihime saygı duyması gerektiğine inanıyorum. Eğer üniversite kazansam kapıdan içeri tesettürlü olduğum için alınmayacağım, Türkiye’de zenci muamelesi görüyoruz. İnsanların dış görünüşüyle o kadar uğraşıyorlar ki; ben anlamıyorum. Başörtülü olduğunda ne oluyor ki?.. Hiçbir şey! Sadece başını kapatarak içeri girip dersini dinleyecek. Başı açık öğrencilerden bir farkı yok ki! Başörtülü öğrenciyi dışarıda bırakmayı sebep olarak mantıklı bir şey gösterseler tamam ama sonuçta sadece başında bir örtü var diye içeri almamak bana çok saçma geliyor.”

BAŞARIMIN ALTINDA AİLEMİNVE OKULUMUN KATKISI BÜYÜK
Başarısında ailesinin ve okulunun katkısı olduğunu dile getiren Zahide Keskin, sorumluluğunu bildiğini, evde çok rahat olduğunu ve kimsenin kendisine karışmadığını ifade etti. Kendisine ait odası, kitaplığı ve çalışma masası dahi olmayan Zahide, derslerine çalışırken evin her tarafını kullandığına dikkat çekerek; “Evde kendime ait bir yer bulsam, mesela halı. Halının üzerine kitap ve defterlerimi seriyorum, yine de derslerime çalışıyorum, bir de şu etken var. Dedem sürekli bana dua ederdi. Başarımda dedemin duasının katkısı olduğunu düşünüyorum; çünkü dedemin duasını Hz. İbrahim’in çocuklarına yapmış olduğu duaya benzetiyorum” diye konuştu.

İHL ORTAMI ÇOK RAHAT VE GÜZEL
Sınav olacağı günlerde öğrendiklerini tekrarladığını kaydeden Zahide Keskin, okulun başarısına katkısını ise şu şekilde anlattı; “İmam Hatip Lisesi ortamı çok rahat ve güzel bir ortam. İmam Hatipte her türlü imkâna sahibiz. Hayatımın en güzel dört yılını geçirdim. Candan kurulan dostluklar, fedakârlıklar ve vefâya dayalı arkadaşlıklarım oldu. Bilmiyorum hayatımda bir daha böyle bir ortam bulabilir miyim? Öğretmenlerimiz ise kendi alanlarında uzman kişilerdi. Bizle yakından ilgilenip arkadaş gibi davrandılar. İmam Hatip’in dersleri diğer liselerdeki derslerden daha fazla olduğu için ÖSS’ye daha iyi hazırlandım ve bu beni motive etti. Meslek derslerim beni fazla etkilemedi ve seçmeli dersler olarak ÖSS’ye yönelik dersler seçiliyor; bu da ÖSS için çok iyi oldu. Bütün bu söylediklerim benim başarımda etkili oldu.”

Türkiye 2.’Sİ Zahide başarısını Vakit’eanlattı:

ÖSS’de Türkiye 2.’si olan Rize Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Zahide Keskin, katsayı zulmü olmasaydı bütün üniversitelerin peşinde koşacağı bir öğrenci olacaktı. Şu an ise sadece ilahiyat fakültesine kayıt yaptırabiliyor.

Dedemin Duaları ile kazandım

Başarısında duaların etkili olduğunu söyleyen Zahide, “Dedem sürekli bana dua ederdi. Başarımda dedemin duasının katkısı olduğunu düşünüyorum; çünkü dedemin duasını Hz. İbrahim’in, çocuklarına yapmış olduğu duaya benzetiyorum” diye konuştu.

VAKİT