Sanıktan hakime dost olmaz!

Sanıktan hakime dost olmaz!
HSYK kararname krizinin aktörlerinden Ali Suat Ertosun’un Ergenekon sanığı Engin Aydın’la görüşmesini “dosta vefa” çerçevesinde değerlendirmesinin yankıları sürerken; Ertosun’a en anlamlı tepki, Anayasa Mahkemesi eski Başkanl

İsmail UĞUR'un haberi...

Vakit’e konuşan Onar, yargıçlık mesleğini seçen kişilerin attıkları her adıma, girip çıktıkları her yere, görüşüp konuştukları her insana azami derecede dikkat etmek zorunda olduklarını da dile getirerek, “Bu meslek dünyanın en zor ve hassas mesleklerinden birisidir” diye konuştu. Onar, HSYK üyesi Ertosun’un “Davayı etkilemem söz konusu değil” savunmasının da gerçeği yansıtmadığını ifade etti.

DOST OLUR MU?
Eski Anayasa Mahkemesi Başkanlarından Orhan Onar, sanık şahıslarla dostluk kurabilecek adalet personelinin yalnızca avukatlar olabileceğini dile getirerek, “Bir hakim veya savcının da elbette dostları olabilir ama çok önemli bir davanın sanığı durumunda olan bir arkadaşınızla dostluğunuzu kesmek, en azından dava sonuçlanıncaya kadar ara vermek durumundasınızdır” diye konuştu. Hakim ve savcılık yapan birçok insanın önemli bir davanın sanıklarına açıktan destek vermesi ve onları savunmasının meslek ahlakıyla asla bağdaşamayacağını da dile getiren Onar, “Bu mesleği seçtiysen gereklerini yerine getireceksin. Böyle bir durumda dostluk filan kalır mı? Dostluğunu keseceksin. Biz hakimler adeta bir rahip hassasiyetiyle yaşamak zorundayızdır. Bu mesleği seçen herkes bu hassasiyete uymak zorundadır. Adaletin terazisinin başında bir yerlerdeyseniz; attığınız her adıma, konuştuğunuz her insana, seçtiğiniz her dosta dikkat edeceksiniz. Adaletin süt beyaz tabir edilen itibarına en küçük bir kara leke bile gelmemesi için çırpınacaksınız” dedi. Onar, “Sanıktan hakime dost olur mu?” diye sordu.

Onar, Ertosun’un Engin Aydın’la görüşmesinin normal olduğunu dile getirirken söylediği “Ben bu davanın hakim ya da savcısı değilim. Davayı etkilemem söz konusu değil” savunmasına da atıfta bulunarak, “Eğer bu davanın hakim veya savcılarından birisi olsaydın şu andaki kadar etkileme gücün olmazdı” diye konuştu. Onar, bir davayı etkilemek için illa o davanın hakim veya savcısı olmak gerekmediğini belirterek şu çarpıcı ifadeleri kullandı: “O davaya bakan birden çok hakim ve savcı var. Eğer Sayın Ertosun o savcı veya hakimlerden birisi olsaydı, belki tek kişilik bir etkileme gücüne sahip olacaktı. Ama kendisi, o davanın hakim ve savcıları da dahil olmak üzere binlerce hakim ve savcının meslekte yükselmelerine, yer değiştirmelerine, ceza veya ödül almalarına karar verecek bir pozisyonda. Dolayısıyla o davanın tüm savcı ve hakimleri üzerinde olumlu ya da olumsuz bir tesirde bulunacak bir makamda. Bu nedenle Sayın Ertosun’un ‘Davayı etkilemem söz konusu değil’ savunması gerçeği yansıtmıyor.”

VAKİT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.