Bozdağ'dan MHP'yi bitiren sözler

Bozdağ'dan MHP'yi bitiren sözler
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, TBMM'de bir basın toplantısı düzenleyerek demokratik açılım çalışmaları ile ilgili eleştirileri cevapladı. MHP lideri Bahçeli'nin eleştirilerini de gündemine alan Bozdağ, çok sert konuştu.

Bozdağ'ın açıklamalarının önemli ayrıntıları şöyle: 

-Bugün yaşadığımız ve bundan sonra yaşayacağımız sorunların yegane çözüm kaynağı TBMM'dir. İnsanlar kendi sorunlarını çözerken muhatap aramazlar. Bizim kurum ve kuruluşlarla yaptığımız görüşmelerin tamamı bir muhatap arayışı değil çözümü birlikte inşa etme arayışıdır. Çünkü biz terörle topyekün mücadele ettik. Bundan sonra da yine milletimizle birlikte çözebiliriz. Bunun için milletin temsilcilerinin desteği ile yürümesinden yanayız. Bu sorunun çözümüne dair fikri olan kim varsa lütfen susmasın.

Bu proje, milli bir projedir.  -Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı bunun için 'milli proje' ifadesini kullanıyor. MGK da bunu kullanıyor. Bütün bunlara rağmen Bahçeli'nin tutumunu kabul etmek mümkün değildir. Türk devletini küçük görme, kendi başına iş yapamaz görme, bunun arkasında bir yabancı parmak arama kompleksinden vazgeçmelidir. Çünkü milliyetçilik bunu reddeder. Hayatları siyaseti tahribatla geçenlerin böyle bir proje karşısında komplekse düşmeleri kadar da normal bir şey yoktur. Bu sürece bütün sivil toplum kuruluşları destek verdi. Sivil toplum da destek olrduğunu açıkladı. Siyasi partiler de destek verdi ve basın da destek veriyor. Devletin en üst düzey yetkilileri çözüm diyor. Hasılı analar babalar acıyı içinde hissedenler çözüm diyor ama birileri çözümden kaçıyor. 

-MHP çözüm sürecine ilişkin açıklama yapılmadığı halde, ön yargı ile hareket ederek sürecin başında çözüm üretmek isteyenleri hain ilan etmiştir. Kan dursun diyenleri ihanetle itham ile karşı karşıyayız. Siz ülkede huzur olsun diyorsunuz, birileri hain diyor. Şehit cenazeleri gelmesin diyorsunuz, bunu dediniz size hain diyor. Türkiye güçlü olsun diyorsunuz hain ilan ediyorsunuz. 

-MHP terör sorununun çözülmesinden rahatsız mı?Akan kanın durmasından rahatsız mıdır. Şehit cenazelerinin olmaması ihtimalinden rahatsız mı? Kurt işareti yapmayı ve cenaze törenlerini parti propaganda yeri yapamamanın telaşı içinde mi? Kanın durmasını istiyorsa hangi formülle durduracaktır. Bunu söylemiyorsa millete karşı sorumludur, milletin karşısına çıkarak çözümünü söylemelidir. Bu konuyu gelin kamuoyuyla pıaylaşın. Biz CHP'yi takip edebiliyoruz. Ama MHP'nin fikirlerini okuma imkanımız olamamıştır. Acaba ülkenin en büyük sorununun çözümü konusundaki fikirleri ve önerileri nedir, kan nasıl durur lütfen bunu kamuoyuyla paylaşsınlar. 

-Asıl ihanet kanın akmasını istemektir. Anaların gözyaşının dinmesini istemek ihanet değildir. Ülkemizde bölücü terör nedeniyle al bayrağa sarılı terör kurbanlarının olmamasını istemek ihanet değildir. Şehit cenazeleri gelmeyecek diye telaşa kapılıyorlar. Asıl ihanet böyle bir durumda parti menfaatini öne almaktır. Siyaset bu süreçte güzel bir sınav veriyor. Sivil toplum güzel bir sınav veriyor. Ama MHP ve Sayın Genel Başkanı'nın açıklamaları sürecin sağlıklı işlemesine katkı sağlamıyor. MHP'nin dillendirdiği siyaset etnik milliyetçiliği esas alıyor bu da 100 yıl önceki dünyanın gereği idi. Ama yeni bir yüzyıldayız ve burada da yeni bir anlayışa ihtiyaç vardır. Çukurda yapılan bir siyaset anlayışına cevap vermek zorunda kaldığım için çok üzgünüm. 

-Onların mantığı ile bakmıyoruz. Bugün yaptığı doğru ise, 1991'de bir seçim oldu. DYP ve SHP koalisyon kurdu. Güvenoylamasında yetmedi. Güvenoyu veren MHP oldu. SHP'de kim vardı, Ahmet Türk, Leyla Zana, Hatip Dicle vardı. Sayın Başbakanımızın DTP Genel Başkanı ile görüşmesini PKK ile müzakere olaarak nitelendirenlere göre MHP o zaman PKK'yı iktidara mı taşımış oldu. Böyle bir mantık olabilir mi? Türkeş, 1992'de Leyla Zana'nın da içinde bulunduğu DEP heyetini kabul etti. Bu durumda Türkeş, PKK ile müzakere mi başlattı. Böyle bir mantıkla hangi olayı değerlendirebiliriz. Etkin pişmanlık yasaları çıktı. Tam 8 pişmanlık yasası çıktı. İki tanesi MHP'nin koalisyon hükümeti döneminde çıkarıldı. 8 yasanın 4'ünde MHP'nin desteği var. 

Abdullah Öcalan'ın ipten alınması asıl ABD projesi budur. Ürkeklerie değil erkeklere oy verin dediler. MHP olursa asılır ancak dedi millet. Böyle oy verdiler. Peki ne oldu. Ankara 2 Nolu DGM'nin idam kararı 27 Aralık 1999'da kesinleşti. Yargıtay Başsavcılığı Adalet Bakanlığına, Bakanlık Meclise gönderir. İnfaz ya da infazın ertelenmesi kararı verilebilir. Burada Başbakanlığa gelen dosyanın yolunu kesen kim, Sayın Bahçeli. İnfazın ertelenmesine karar verdiler. Benim imzamı göstersinler diyor. İşte Sayın Bahçeli'nin imzası. Millet size yalvardı mı dosyayı Başbakanlık'ta tutun diye. Şehit aileleri size yalvardı mı? Size kim ricada bulundu bunu bekletin diye. İzah eder misiniz. Dosyayı göndermediler. PKK'yı muhatap alma diye konuşuyorlar. İlk ve son defa PKK'yı muhatap alanlar bunlar. Terör örgütüne çağrı yapılıyor. Terörü devam ettirirseniz bölücü başını asarız diyorlar. Terörle müzakere değil de nedir sbu? İlk ve son defa örgütü muhatap olanlar bunlar. Erciyas Ovasında kurt olup burada kuzu olacaksın. Milletin yanında erkek, burada ürkek olacaksın biz bunu benimsemiyoruz. Neden bu dosya Başbakanlıkta bekletildi. İdam cezası Başbakanlıkta bekleyen cumhuriyet tarihinin tek mahkumudur. 

-Gönderilseydi ne olurdu, o zaman milletvekillerinden biri getirin asalım derse, boynundaki ipi çıkaramayız diye milletin temsilcisinden korktukları için dosyayı Başbakanlıkta tutmuşlardır. 2006 Aksiyon dergisinde bir röportajda bu endişe açıkça dile getiriliyor. İdam cezası 2002'de kalktı. Ecevit diyor ki, "Ya diğer dosyalar arasından o dosya çekilirse ne olur o zaman." Bu endişe bekletmiştir. 2002'nin Ağustos ayına kadar idam cezası vardı. 2002'de sbadece usuli işlemler yapıldı. AB katılım ortaklığı Türkiye belgesi. Ölüm cezası ile ilgili fiili morotoryumu devam ettir diyor, sonra da orta vadede idamı kaldır diyor. Ulusal programda ne diyor, anayasaya göre kesinleşmiş idam cezalarının yerine getirilmesi kararı TBMM'nin yetkisindedir. TBMM'nin morotoryum uygulamasına saygılıyız. AB katılım ortaklığı belgesi hazırlıyor morotoryumu sürdür diyor, bizimkiler de esmi belge ile diyor ki 84'ten beri uygulamıyorum Öcalan'ı asmayacağım. 2001'e kadar bitmesi kararlaştırılan, 2001'de başlayacak ve bir yıl sürecek işlemleri kapsıyor. Sayın Bahçeli'nin röportajı: 25 Haziran 2002. Özkök, soruyor: "Bazı milletvekilleri getirin şu dosyayı mecliste oylayalım derse ne olacak?"

-İdam cezaları uygulanmayacak, diyen o morotoryumu kim imzaladı. Altında bizim imzalarımız yok mu, elbette imzalarımıza sadık kalacağız. Kanunda var idam, asmayacağız diyor. Sayın Bahçeli, siz morotoryumun altındaki imzanıza sadıksınız da seçim meldanlarında verdiğiniz söze sadık değil misiniz. Millete verilen sözü tutmak değil mi sadakat. Millete karşı yalancı ve aldatıcı bir yaklaşım. Sadakati orada göstermek gerek. İdamın kaldırılması formalitedir. İdamla ilgili yasa 2002'de meclise geldi. Görüşmeler sırasında Adalet komisyonunda AK Parti milletvekili bir önerge verdi. İdamı kaldıran madde tekliften çıksın diyor. Bunun aleyhine öyle konuşmalar yaptılar ki, bağırıp çağırdılar, her şeyi söylediler. Oylamaya geçilecek, 10'a karşı 7 oyla bu önerge reddediliyor. İdamın kaldırılmasına karşı olanlar, mecliste oy vermedik ha diyorlar ya, oradaki tavırları şu. Sadece Trabzon Milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu kabulu yönünde oy kullanıyorlar. MHP'nin diğer üyeleri çekimser oy kullandılar. Kafa böyle aşağıda. Bakamıyorlar kimsenin yüzüne. Yanakları kırmızı kırmızı. Şimdi bağırmak öyle değil, Halep oradaysa arşın burada. Kim talimat verdi Milletvekillerine. Ben kendiliklerinden çekimser kaldığını düşünmüyorum. Peki neden, talimat öyle geldi de ondan.y Kim verdi talimatı. Sayın Bahçeli. Basın nasıl verdi, MHP İdamı AB paketinden çıkarttırmadı. İdam'da sürhpriz gelişme. İdam komisyondan geçti. Komisyonda idam oyu. O günün başlıkları. 

-MHP neden yaptı bunu. Kime verdiği sözü tutuyor. Başkalarına verdiğin sözü tutuyor, millete verdiğin sözü tutmuyorsun. MHP bu kazayı önledi. Genel Kurul'da da aleyhte oy kullandı. Getirmiş o oylama sonuçlarını biz hayır verdik diyor milleti kandırıyor. Ben belgelerle konuşuyorum. MHP Mayın Yasasına karşımıydı. 40 gün kilitlediler. İdamı kaldıran yasa 1 günde geçti. Madem karşıydınız, bu bir ihanetti, bölücü başının emirlerine uymaktı, neden direnmediniz. Neden meclisi kilitlemediniz. Vakıflar Yasası'nı çıkardık kıyamet kopardılar. İktidardayken niye asmadın da bir ada tahsis edip besledin. Arayıp ip mi bulamadın yoksa ayağının altına sehpa mı kullanmadın? Eğer muhalafette söylediğini yapamıyorsan çıkıp açık açık özür dilemen lazım. Alemi kör herkesi sersem yerine koyarak siyaset yürütülemez. Bu millet kimin samimi olduğunu biliyor. Biz AK Parit olarak bunları söylemekten memnun değiliz.

-Bu konu siyaset ve partiler üstü bir konudur. Kimin çözüm önerisi varsa gelsin. Herkesi aklı selime uymaya, siyasi etiğe uymaya davet ediyorum. 

SORU VE CEVAPLAR

-Terör sorunu yaklaşık 30 yıllık bir sorun. Bu sürece MHP de başkaları da iktidar oldu. Onlar neden çözemedi. Onlar çözüm noktasına getiremediler bu meseleyi. AK Parti 7 yıllık iktidarında ortaya koyduğu anlayışla bu çözüm ortamının oluşmasını sağlamıştur. En büyük pay Ak Parti'dir. Anayasa ile ilgili bir çalışma yaptık, daha taslağın taslağı hazırlanmadan kıyamet koptu ve süreç akamete uğradı. Bu süreç başlarken de çözüm formülleri ile ortaya çıkmadık. Eblette ki devletin hükümetin çözüm önerileri var. Bu sadece bizim değil milletin sorunudur. Birlikte çözelim ve taşın altına birlikte elimizi koyalım. Birlikte irade koyalım istedik. Formüller çıktığı zaman herkes desin ki şurada benim de önerim var. Görüştüğümüz herkesin önerilerine baktığımız zaman neredeyse bir birinin aynı. Formül sunsanız da sunmasanız da rahatsız olanlar oluyor. Önümüzdeki günlerde açıklanacak. 

-AK Parti'de herkes aynı düşünecek diye bir şey yok. Ama bizim ana düşüncemiz şu: Bu proje ayrıştıran değil, birleştiren bir projedir. Sayın Başbakan bunu her yerde bunu söyledi. Tek vatan, tek bayrak, tek dil.  

HABERVAKTİM.COM

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.