CHP 86 yıldır aynı yerde!

CHP 86 yıldır aynı yerde!
Bugün 9 Eylül, CHP’nin 86. kuruluş yıldönümü. “Devlet partisi” olarak kurulan CHP’nin, adındaki “halk” kelimesine rağmen hiçbir zaman halkın partisi olamadığı kaydediliyor. Dünya dengelerinin zorlamasıyla Türkiye’

Bugün 9 Eylül, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) kuruluşunun 86. yıldönümü. Mustafa Kemal Atatürk tarafından devlet partisi olarak kurulan CHP, tek parti döneminde durumu sonuna kadar kullandı; ancak adındaki “halk” kelimesine rağmen hiçbir zaman halkın partisi olamadı. Dünya dengelerinin zorlamasıyla Türkiye’nin 1945’te çok partili hayata geçmesinin ardından bir daha iktidar yüzü göremeyeceğini anlayan CHP, umudunu hep darbelere bağladı. Hitler döneminde faşizan bir söylemi benimserken Sovyetler Birliği’nin yükselişe geçmesiyle sosyal demokrat oldu. SSCB’nin çöküşüyle darbeci ulusalcılarla kolkola girince sosyalist enternasyonalden atılma noktasına geldi. Atatürk’ün ölümünün ardından, İş Bankası’ndaki yüzde 28’lik Atatürk hisselerini miras alarak, dünyada eşi görülmemiş bir şekilde “bankacılık yapan bir parti” durumuna gelen CHP yıllardır, “kendine has” yorumlar getirdiği lâiklik, milliyetçilik, solculuk tartışmalarıyla Türkiye’de gerilimin, çözümsüzlüğün ve huzursuzluğun partisi oldu.

MUHALİFLER TÖRENDE YOK
Partiyi içine düştüğü durumdan çıkarmaya çalışan tüm iç muhalefet, Baykal ve ekibi tarafından acımasızca tasfiye edilmesine rağmen, yeni muhalefet bayrağı açanların sonu getirilemiyor. Partiden atılanlar internette “Baykalistifaet.com” sitesinden reklam panolarına ilanlar vererek, Baykal’ı istifaya çağırmaya devam ediyor. Bugün Baykal ve arkadaşları partinin 86. kuruluş yıldönümü sebebiye Anıtkabir’e gidecekler; ancak “Bugün CHP şovenist, aşırı milliyetçi, içine kapanık çevrelerin sözcüsü konumuna gelmiştir” diyerek partideki tüm görevlerinden istifa eden Ankara Milletvekili Eşref Erdem gibi parti içi muhalifler törene katılmayacak. Törene katılıp katılmayacağını sorduğumuz Erdem, “Bodrum’da tatildeyim” diyerek törende hazır bulunmayacağını söyledi.

“RAMAZAN GÜNÜ İÇKİLİ GENEL KURUL”
Baykal ve ekibi tarafından önceki dönem tasfiye edilen muhaliflerden 22 Dönem CHP Mardin Milletvekili Muharrem Doğan ise CHP’deki milletvekilliği döneminde parti içinde tanık olduğu olaylardan örnekler vererek CHP’nin nasıl bugünlere geldiğini çarpıcı bir şeklide anlattı. Adında “halk” söcüğü bulunan CHP’nin halkla hiçbir bağının olmadığını kaydeden Doğan, “Selam verdim diye, ‘Sen de mi AK Parti selamı veriyorsun..’ diyen Profesör unvanlı CHP’lilerle karşılaştım. Allah’ın selamı neden AK Parti selamı olsun. Anlatamadım bunu CHP’lilere” diye konuştu. CHP’yi manevi değerlere yabancı olduğu için eleştirdiğini ve bu nedenle daha parti milletvekili iken aforoz edildiğini kaydeden, Mardin’de Hıristiyan Süryaniler bile Ramazan’da oruçlu Müslümanlara saygısızlık omasın diye alenen yemek yemezken, bu saygıyı CHP’lilerin göstermediğini söyledi. Doğan, “Ramazan günü Meclis’te oruç tutanlara karşı pofur pofur sigara içen CHP’liler gördüm. Ali Rıza Bodur, oruç tutmadığı gibi içkili olarak Genel Kurul’a gelir, Başbakan’a laf atardı” diye konuştu.

“BABAMIN CENAZE NAMAZINA BİLE GELMEDİLER”
CHP milletvekilliği döneminde vefat eden babasının cenaze namazına bir tek CHP’linin gelmediğini belirten Doğan, “Anadolu’da bir tabir vardır, ‘Düğün görmemiş ki oynasın, cenaze görmemiş ki ağlasın’ denir. Bir siyasetçi, halkının mutluluğunu ve acısını paylaşmalı ki halkçı olsun” diye konuştu. Baykal’ın partiyi, sanki Türkiye gayrimüslimmiş gibi toplumun inançlarını dikkate almadan yönettiğini kaydeden Doğan şunları kaydetti: “Mardin’de Şeyh Halil diye halkın çok sevdiği bir zât vardı. Şeyh Halil vefat ettiğinde ben Deniz Baykal’ı aradım, ‘Sizin ağzınızdan taziye telgrafı yazıyorum, basın sizi ararsa bilginiz olsun’ dedim. Telgrafı cenaze evine ulaştıktan sonra insanlar o kadar mutlu oldu ki; bir hafta on gün konuşuldu. Ancak bunu CHP’lilere anlatamazsın, bu kafa değişmez.”

“VAKİT OKUYANLAR KARA LİSTEDE”
CHP’de Vakit okuyanların kara listeye alındığını kaydeden Doğan, “CHP’lilere göre bir haberi Cumhuriyet gazetesi yazmıyor ise yazılanlar muteber değildir. Ancak bu zihniyetin partiyi getirdiği yer de ortada” dedi.

ERTUĞRUL CESUR/VAKİT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.