Bak şu konuşana!

Bak şu konuşana!
Daha dün Alman mahkemeleri tarafından 'intihal yaptığı' tescillenen ve aleyhinde açılan davaları kaybeden kartel yazarı Hasan Pulur, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün, basın kartı sahibi gazeteciler için uygulamaya koyduğu bazı kolaylıkları "bak

Tenzilat, rüşvet, Karen Fogg’un şekercikleri...

İşte buna bravo denir, alkışlanır. Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün bu davranışı asla unutulmaz. Basın tarihinin anlı şanlı ve dahi şerefli tarihinde mutena ve müstesna yerini mutlaka alacaktır.
Sarı basın kartlı gazeteciler, bu kıyağı (!) asla unutamazlar.
Genel müdürlük bazı firmalarla anlaşmış, giyim kuşam, yolculuk, beyaz eşya, masa, sandalye, koltuk alan gazetecilere indirim sağlamış, yüzde 50’den yüzde 5’e kadar.
Göster basın kartını, yapsınlar tenzilatı.
Şimdi böyle bir davranışa karşı çıkmak, meslek ahlakı diye burun kıvırmak yakışır mı?
Bizim gazetede liste vardı, hiç de fena değil, hele bir düğün salonu var ki, yüzde 20 indirim yapıyor.
Bunu da kaçırdık, bizim çocuklar bekârken olsaydı... Şimdi sırada torunlar var, onlara da yetişemeyiz.
* * *
Şimdi şaka bir yana, kızsak da eleştirsek de bu davranış bazıları için fiili durumun tespitidir.
Bir zamanlar, trenlerde, vapurlarda, başta telefon, iletişim araçlarında “basın tenzilatı, indirimi” vardı, tabii uçaklarda da...
Maalesef ucu rüşvete kadar dayanan bu indirimler gazetecileri zedelemiştir.
* * *
Mesleğimizin ilk yıllarında bir basın toplantısının davetiyesi gelir, altında bir not:
“Basın toplantısından sonra yemek vardır!”
Adam istediği kadar konuşsun, anlatsın, kimin aklı onda? Çoğunun aklı salonun ucundaki büfede, bir açılsa da... Basın danışmanları bunu bildikleri için “beyefendinin” konuşmasının yazılı bültenini hazırlar, yemekten önce dağıtır, gözü büfede olanları rahatlatırlardı.
* * *
Bir çöl devletinin temsilcisi bizi ziyarete gelmiş, şoförünün kucağında bir kutu; yılbaşı hediyesi açıyor, içinde herhalde 10 şişe viski var, o tarihlerde viski bulunmuyor, kaçak giriyor, bu da duymuş “Viski en güzel hediyedir!” diye...
Adama dedik ki:
“Bir şişe viski hediyedir, ikinci şişe senin görgüsüzlüğündür, diğerleri rüşvettir!”
Adam pek bir şey anlamadı ama, şoförü kutuyu aldı gitti.
* * *
Tarihte buna benzer olaylar çok olmasa bile vardır.
Cumhuriyet öncesi, İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan “Terkos Gölü”nü Fransızlar işletiyor, su dağıtımını onlar yapıyor. Şirketin başına yeni müdür gelmiş, giderleri şöyle bir incelemiş, bakmış ki bir gazeteciye her ay bir altın veriliyor:
“Ne bu?”
“Sus payı diyebilirsiniz!”
“Hemen ödemeyi kesin!”
* * *
Bizimki aybaşında altını almaya gelmiş:
“Artık yok, yeni müdür kesti!”
Öyle mi, ertesi gün gazetede bir haber:
“Avcılar, Istranca ormanında bir domuza ateş etmiş, domuz yaralanmış, Terkos Gölü’ne düşmüştür.”
Ertesi gün kıyamet kopmuş, Müslüman halk, içine domuz düşen Terkos’un suyunu kullanır mı?
Neyse, anlaşmaya varılmış, Fransız pes etmiş, ertesi gün gazetede bir haber:
“Yaralı domuz, göle düşmeden ölmüştür.”
İki satırlık haber, hem Terkos Gölü’nü kurtarır, hem bizimkinin iki altınını...
Çünkü altına zam yapılmış, bir altın ikiye çıkmıştır.

HIRSIZLIK'TAN TESCİLLİ
İlk kez Vakit'in duyurduğu Hasan Pulur'un Almanya'daki “intihal davası” Pulur'un aleyhine sonuçlanmış, Aydın Doğan'ın sahibi olduğu Milliyet gazetesi yazarı Hasan Pulur'un, Berliner Abendblatt gazetesinde yazan Nazmi Kavasoğlu'nun yazılarından aşırma yaptığı mahkeme kararıyla kesinleşmişti. Hamburg Eyalet Mahkemesi, ünlü politika danışmanı, 1. sınıf liyakat nişanı sahibi, gazeteci-yazar Nazmi Kavasoğlu'nun Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığı, Berliner Abendblatt gazetesindeki Türkçe ilavelerde yayımlanan yazılarında intihal yapan Doğan Medya'nın duayeni olarak sunulan Hasan Pulur'u, intihalcilikten ötürü mahkum etmişti. 

İLGİLİ HABERLER:

AYDIN DOĞAN'IN ARKADAŞINA HIRSIZLIK ŞOKU

DOĞAN'IN DUAYENİNİN HIRSIZLIĞI KESİNLEŞTİ

DOĞAN'IN YAZARLARININ HIRSIZLIĞI KESİNLEŞTİ

AVRUPA HASAN PULUR'U DAVAYA BOĞDU

DOĞAN'IN PULUR'U BİR ÖZÜR BİLE DİLEMEMİŞ

HABERVAKTİM.COM

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.