Erdoğan: Provokasyonlara boyun eğmeyeceğiz

Erdoğan: Provokasyonlara boyun eğmeyeceğiz
2010 bütçesine ilişkin Meclis Genel Kurulu'ndaki görüşmelerde CHP lideri Baykal, MHP lideri Bahçeli'den sonra kürsüye Başbakan Erdoğan Erdoğan çıktı.

Başbakan Erdoğan, Reşadiye'de meydana gelen terör faaliyetleri çerçevesinde şehit olanların PKK tarafından yapıldığını söyleyemedi şeklinde iddialar oldu. Sayın Baykal böyle söyledi. Buna şu şekilde cevap veriyorum, hükümetler sorumluluk sahibidir. Olay incelenmeden, araştırılmadan konuşmaz. Türkiye'de terör faaliyetleri içerisinde olan sadece PKK da değildir.

Erdoğan bir muhalefetten iktidar iyi işler yapıyor, 'iktidar başarılı olmuş' demesini beklemiyoruz. Kimin muhalefette kalmasını kimin iktidar olmasını belirleyecek olan halktır, sandıktır. 

Bütün mesaimizi ekonomiye ayırmadığımız doğru. Çünkü biz Türkiye'yi topyekün ayağa kaldırma çabası içerisindeyiz. İki kavram üzerinde yoğunlaşıyoruz. İstikrar ve Güven. Bu yatırımlarla ve rakamlarla ortadadır. Eğer Türkiye'yi geziyorsanız, araştırıyorsanız bunu görürrsünüz ama bunu burda söyleyemezsiniz, çünkü işinize gelmiyor.

Demokratik ve ekonomik istikrarı sağladığımız zaman Türkiye daha farklı noktalarda olacak. Türkiye'nin nereden nereye geldiğini halkımız takdir ediyor. Muhalefete sesleniyorum, elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün Türkiye neredeydi, şimdi nerede, rakamları inceleyin.Türkiye'nin nereden nereye geldiğini söylememizi yanlış değerlendirenler de var. 

Başbakan Erdoğan 1990'lı yılların sonundan itibaren kalkınma rakamlarını dile getirdi. Türkiye'nin öncelikle 1999 yılından sonraki gelişme rakamlarını anlattı.

Erdoğan, Türkiye'nin 2000'li yılların başında kazandığı paranın yüzde 60'nının üzerindeki payının faiz olarak verildiğini dile getirdi. Erdoğan bugün bu rakamın yüzde 7 olduğunu dile getirdi. Erdoğan enflasyonu yüzde 30 ile aldıklarını bu rakamın şu anda yüzde 5.5 olduğunu söyledi. Erdoğan önceki hükümetler döneminde ülkenin üç haneli enflasyonu gördüğünü dile getirdi. Şimdi soruyorum, önceki hükümetlerin iktidar ortaklarının şuan Meclis'te zamanında siz ne yaptınız Sayın Baykal, siz ne yaptınız sayın Bahçeli?

Bu ülke faiz yoluyla çok bedeller ödedi. Bu paralar milletimin, işçimin, çiftçimin, esnafımın cebinden çıktı. Erdoğan faizlerin neden yüksek olduğunu, faizi yüksek kılan unsurun da ülkelerin risk primi olduğunu ve bu risk piriminin de faiz oranını oluşturduğunu dile getirdi. Türkiye'nin risk primi yüzünden faizin yüzde 60'ların üstüne çıktığını söyledi.  

Yıl 2001, iktidarda MHP, DSP ve ANAP koalisyon ortaklığı var. Adını şuan burda zikredemediğim bir çok banka mesai saatleri dışında Merkez Bankası'ndan yüklü miktarda döviz alımı yaptı.Şimdi hükümeti hıyanetlikle suçlayanlara sesleniyorum AK Parti'nin yaptığı hıyanette sizin yaptığınız ne? Milliyetiyim diye ortalıklarda gezenlere sesleniyorum, Merkez Bankası gece soyulurken sizin yaptığınız ne?

2001 YILINDA İKTİDARDA KİM VARDI?
2001'de IMF programlarıyla Türkiye'yi ekonomik krizden çıkarmaya çalıştınız. 3.5 milyar dolarla borçla ülkeyi aldık. Şu anda 8.5 milyar dolar borcumuz var biz masaya adam gibi otururuz. Muhalefet borçlandı biz ödedik. 21 banka fona devredildi bedelini biz ödedik. 2009 krizinde 158 banka battı, Türkiye'de bir banka dahi zarar etmedi. Biz Türkiye'nin geleceğini düşünüyoruz. Biz bununi çin inadına kardeşlik, demokrasi ve inadına milli birlik ve beraberlik diyoruz. Türkiye'de eğer bugün terör belasından kurtulursa Doğu'da ve Güneydoğu'da patlama ve sıçrama olacak. Bu sebeple biz inadına kardeşlik, inadına milli beraberlik diyoruz.

Erdoğan, Stalin'in sözünü hatırlatarak " Bir kişinin ölümü trajik, 1 milyon kişinin ölümü istatistiktir", Ben partiyi kurduğumuzdan beri ben "Sizin hiç oğlunuz, kardeşiniz öldü mü, Dersim'i bir istatistik olarak görenler kendisini hiç Dersimli bir babanın ananın yerine koydu mu. Her ölüm erken ölümdür, hele gençlerin ölümü tahammül edilemeyecek kadar acıdır trajiktir. Bunun böylesine sürüp gitmesine tahammülümüz yok. Biz ekonomiye ve güvenliğe istitatistik olarak bakmıyoruz. Biz anaların dili ile konuşuyoruz. Biz bunun için demokratik açılım süreci dedik. Kardeşlik süreci dedik. Dedikki muhalefette bizle beraber olsun. 3 aydır attığımız hangi adım ülkeyi bölüyor geriyor. Gerilim üreten sizin hayali senaryolarınız kara kampanyalarınız ve gerginlik politikalarınızdır. 

'HANGİ ADIMIMIZ ÜLKEYİ KAOSA GÖTÜRDÜ'
Şimdi size soruyorum bizim demokratik açılım süreci içerisinde attığımız hangi adım bu ülkeyi kaosa götürdü. Atıığımız hangi adım bu ülkeyi böldü? Erdoğan, SHP'nin kürt politikası ile ilgili hazırladığı raporları hatırlatarak, partinin yetkili kurullarında konuşulan anlatılan raporların daha sonra kendileri tarafından reddedildiğini söyledi. 1990 yılında, SHP tarafından hazırlanan rapordan pasajlar okuyan Erdoğan, "Sözlü sataşmalara karşı ben işimi biliyorum, sana da görevini hatırlatıyorum. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, DTP'nin uç eleştirilerinin benzerini MHP'nin yaptığını belirterek, "İki tarafın söylemleri bile, hükümetin gerçekte ne yaptığını ve ne yapmadığını ortaya koyduğu gibi, hükümetin ne kadar doğru bir yolda olduğunu da gösteriyor." dedi. 

Erdoğan, 2010 Yılı Bütçesi üzerinde hükümetin görüşlerini açıkladı. Başbakan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin DTP'nin kapatılması yönünde karar verdiğini hatırlatarak, AK Parti'nin bu konudaki duruşunun net olduğunu söyledi. 

Erdoğan, AK Parti olarak parti kapatmaya karşı olduklarını, cezanın kişilere verilmesi gerektiğine inandıklarına işaret ederek, "Halkın getirdiğini ancak halk götürebileceğini vurguluyoruz." dedi. 

Erdoğan, dünyanın en gelişmiş ülkelerinde teröre, şiddete övgüde bulunan, organik bağı olan siyasal yapılara izin verilmediğini vurguladı. Terörün, demokrasinin düşmanı olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Terörün yedeğinde siyaset yapmak, demokratik bir mücadele değildir." diye konuştu. 

Erdoğan, AK Parti olarak her türlü aykırı fikrin, her türlü farklılığın siyaset ve demokrasi içinde tutulması gerektiğine, özgürce ifade edilmesi gerektiğine inandıklarını kaydetti. Erdoğan, şunları söyledi: "Açıkça şiddeti reddetmeyen, hukuk düzenine uyum sağlayamayan, siyasetin ve demokrasinin hassasiyetlerini gözetmeyen siyasetçilerin sorumsuzlukları sebebiyle bir ülkenin zarar görmesini, bir ülkenin imajını zedelenmesini de doğru bulmayız."

'İNADINA DEMOKRASİ İNADINA BİRLİK VE BERABERLİK'
Konuşmasında, 'demokratik açılım' süreciyle ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, Türkiye'nin geleceğini, refahını ve huzurunu düşündüklerini kaydetti. Bu süreçte kendilerine muhalefetin destek vermesini, yapıcı eleştiride bulunmasını beklediklerini anlatan Erdoğan, "Yaklaşık 4 aydır, slogan atmaktan, nutuk söylemekten, bizi ihanetle, hıyanetle suçlamaktan, iftira atmaktan, karalamaktan, ülkenin moralini bozmaktan başka bir şey, ama hiç bir şey yapılmıyor. Destekten vazgeçtik, muhalefet köstek oluyor, takoz oluyor. Süreci sabote etmek, provoke etmek, tahrik etmek kime ne sağlar?" diye konuştu. 

Erdoğan, kendilerine, ülkeyi bölmek ve germekle suçlandıklarını hatırlatarak, hangi adımların ülkeyi böldüğünü ve gerdiğini sordu. Muhalefete, "Attığımız hangi adıma alternatif ürettiniz?" sorusunu yönelten Erdoğan, "Gerilim üreten, sizin hayali senaryolarınız, kara kampanyalarınız, iftira ve tahriklerinizdir." dedi. 

Konuşmasında, CHP'nin 1990 yılında Tunceli Raporu, 1999 yılında Güneydoğu Raporu'nu hazırladığını hatırlatan Erdoğan, bu raporlarda bugün bile kendilerini ifade edemediği uç önerilerin dile getirildiğini anlattı. Erdoğan, Baykal'ı çok iyi tanıdığını belirterek, "Akşam yatıyor başka, sabah kalkıyor başka söylüyor." dedi.

Erdoğan, milletin demokratik açılım, 'Milli Birlik ve Kardeşlik' sürecini geniş bir şekilde desteklediğini belirterek, MHP'nin söylemlerine bakınca milletin içinin karardığını söyledi. Her türlü iftira, tahrik ve hakaretin yapıldığını ifade eden Erdoğan, kendilerinin en ufak bir eleştirisinde kendilerini kaybettiklerini kaydetti. 

Uçlarda olmanın her zaman zararlı ve tehlikeli olduğunu söylediğine işaret eden Erdoğan, şunları söyledi: "Bir zamanlar CHP ve MHP'nin ikizi demiştim, çok alındınız. Şimdi bakıyorum, DTP'nin uç eleştirilerinin benzerini MHP yapıyor. DTP, PKK'nın muhatap alınmasını, PKK'yla müzakere yapılmasını eleştiriyor. MHP, PKK'nın muhatap alındığını, PKK'yla müzakere edildiğini söylüyor. "Hangisi doğru? Bizim yaptığımız doğru.

DTP, PKK'nın tasfiye edilmeye çalışıldığını; MHP, PKK'nın meşrulaştırmaya çalışıldığını söylüyor. DTP, PKK ve DTP'nin taleplerine sırt dönüldüğünü, ciddiye alınmadığını, devre dışı bırakıldığını; MHP, PKK ve DTP'ye taviz verildiğini söylüyor. İki tarafın söylemleri bile, hükümetin gerçekte ne yaptığını ve ne yapmadığını ortaya koyduğu gibi, hükümetin ne kadar doğru bir yolda olduğunu da gösteriyor."

Erdoğan, DTP'nin dağa çıkmaya çağırdığını, MHP'nin de dağa çıkmaya çağırdığını, kendilerinin ise herkesi siyaset yapmaya çağırdığını söyledi. Bahçeli'nin, dünkü yaptığı konuşmasında, kendisine en ağır hakaretleri yağdırdığını belirterek, "Sayın Bahçeli konuşurken aileler çocuklarını televizyonları başından uzak tutmalarını tavsiye ediyorum." dedi.

'GENÇLER GÖZ GÖRE GÖRE ÖLÜME GÖNDERİLEMEZ'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, statükonun devam edemeyeceğini belirterek, "Gençler göz göre göre ölüme gönderilemez. Daha fazla ocağın sönmesine, daha fazla bedelin ödenmesine tahammülümüz olamaz. Biz bu meydanı teröre, terör yandaşlarına, terörün akıttığı kandan beslenenlere, vampirlere teslim etmeyeceğiz." dedi. 

Erdoğan, 2010 Yılı Bütçesi ile ilgili hükümet adına eleştirileri cevapladı. 'Demokratik Açılım' süreciyle ilgili asla umutsuz ve karamsar olmadıklarına işaret eden Erdoğan, "Biz bu yola çıkarken, nelerle karşılaşacağımızı, nasıl engeller çıkacağını, nasıl provokasyonlar, nasıl tahrikler yapılacağını göze alarak çıktık." dedi.

Terör piyasasından nemalananların, bu süreci akamete uğratmak için ellerinden geleni yapacağını bilerek, ama bunlara boyun eğmemek üzere yola çıktıklarını anlatan Erdoğan, "Buradan bir kez daha tekrar ediyorum. Statüko devam edemez. Gençler göz göre göre ölüme gönderilemez. Daha fazla ocağın sönmesine, daha fazla bedelin ödenmesine tahammülümüz olamaz. Biz bu meydanı teröre, terör yandaşlarına, terörün akıttığı kandan beslenenlere, vampirlere teslim etmeyeceğiz." diye konuştu. 

Ülkenin kaderini teröre asla teslim etmeyeceklerini, terör ekseninde çizilmesine müsaade etmeyeceklerini söyleyen Erdoğan, onun için inadına demokrasi dediklerini ifade etti. Başbakan, onun için "Açılım diyoruz, birlik diyoruz, kardeşlik diyoruz, üstelik bugün her zamankiden çok daha gür bir sesle bunu haykırıyoruz." diye ifade etti.

Erdoğan, Türkiye'nin risk priminin yüksek olmasını arzulayanlar da olduğunu, bundan nemalananların olduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:

"Terör örgütünün bulaştığı, uyuşturucu trafiğinden rant sağlayanlar var. Gençlerin kanı üzerinden, şehitlerimizin kanı üzerinden maddi ya da manevi rant devşirenler var. Biz, bu mücadeleye başlarken, tüm bu rantçıları, tüm bu çıkar çevrelerini karşımıza alarak yola çıktık. Elbette kolay olmayacak. Hortumları kesilenler elbette duvar gibi bu sürecin karşısında duracaklar. Rantlarını yitirenler elbette her türlü tahrike, her türlü provokasyona başvuracaklar. Ama bu aziz millet, tüm bunları görecek ferasete, bu oyunu bozacak dirayete, güce, siyasi iradeye sahiptir. Benim aziz milletim, bu oynanan oyunları görüyor, biliyor. Kimin nerede durduğunu, neden orada durduğunu biliyor. Benim vatandaşlarım bu oyuna gelmeyecek, kardeşliği bozmaya, tahrip etmeye çalışanlara prim vermeyecek. Bu süreci Allah'ın izniyle, milletimizin desteği ve hayır dualarıyla nihayete erdireceğiz. Tek başımıza da kalsak bunu yapacağız. Türkiye'ye yeni ufuk açacağız, milletimize, çocuklarımıza, gençlerimiz aydınlık bir yarın, aydınlık bir gelecek hazırlayacağız."

Güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarının hemen karşılandığını anlatan Erdoğan, silahlı kuvvetlerin, terör örgütü silah bırakmadan silah bırakmayacağını söyledi. 

BAYKAL'A 'GRUBUNA HAKİM OL' ÇAĞRISI
"Türkiye halkı ifadesini kullanan Atatürk de mi bölücüydü?" sorusunu soran Erdoğan, "Türk milleti demek Türkiye halkı demektir. Türkiyeli halkı demektir." dedi.

CHP'lilere, "Alt kimlik üst kimlik beyanlarını yaptığında siz çıldırdınız" diyen Erdoğan, Atatürk'ün Meclis'te Türk milleti ile ilgili sözlerini okudu. Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Baykal'a, oturduğu yerden sözü nereden okuduğunu sordu. Erdoğan, Atatürk'ün 1920 yılında Meclis Genel Kurulu'nda okuduğunu cevabını verdi. 

CHP Grup Başkan Vekili Kemal Anadol'un tepkisine ise Erdoğan, "Sayın Anadol sizin geçmişinizi bilirim" diye cevap verdi. Erdoğan, sözüne devam ederek, "Sizin mantığınız neye benziyor biliyor musunuz? Ölene kadar paraların üzerinde Atatürk'ün resmi, ölünce ise İnönü'nün resmi. Siz busunuz." dedi. 

Başbakan Erdoğan, CHP'li milletvekillerinin tepkilerine zaman zaman sert tepki gösterdi. Erdoğan, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'e, "Sayın Başkan, siz mi susturacaksınız, ben mi susturacağım." dedi. Şahin, bunun üzerine, "Sayın Erdoğan, siz genel kurula hitap etmeye devam edin." diye konuştu. 

Başbakan Erdoğan, konuşması esnasında tepki gösteren CHP'li milletvekillerine zaman zaman cevap verdi. CHP'li milletvekillerinin tepkilerinin arttığı dönemlerde ise Erdoğan, "Sayın Baykal grubuna hakim ol. Acziyet içerisinde olma." diye seslendi. 

Biz AK Parti ile 81 vilayetin 80'inde varız. Ama siz Sivas'tan öteye geçemiyorsunuz. Yani askerimiz, polisimiz nerede AK Parti de orada. Allah'ın kürt olarak yaratmış olduğu bir insana 'kürt' demek ona yapılmış bir lutüf mudur? Ya da bir bölücülük müdür? Bu insanı dışlamak, itham etmek neye yarar? Türkiye'liyim demek Türkiyeliyim neden bölücülük oluyor. Atatürk de Türkiyeliyim demiştir o zaman Atatürk de mi bölücüdür. 

DTP'NİN KAPATILMASI YORUMU

Erdoğan, DTP'nin kapatılması konusuna da değinerek partilerin değil kişilerin ceza alamasından yana olduklarını verilen cezayı da doğru bulmadıklarını söyledi.

Erdoğan, Halkın getirdiğini halkın götürmesi gerekir. Ancak, dünyanın hiçbir yerinde teröre prim veren terörü destekleyen hiçbir siyasi yapıya izin verilemez. Şiddet ve terörü açıkça reddedemeyen siyasetin ve demokrasinin hassasiyetini gözetemeyen, kişiler yüzünden bir ülkenin itibarının da zedelenmesini kabul edemeyiz. Bizim tüm partilerden isteğimiz yüzlerini Türkiye'ye çevirmeleri ve Türkiye'nin değerlerine göre hareket etmeleridir. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.