Başbuğ haddini bilsin!

Başbuğ haddini bilsin!
Trabzon’da savaş gemisinde yaptığı konuşmada; siyasete, yargıya ve medyaya yönelik tehditkâr üslûp kullanan Org. Başbuğ’a tepkiler sürüyor. Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulunan STK’lar ve hukukçular, “Başbuğ devlet m

HASAN TOSUN / ANKARA

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, cunta iddialarıyla gündemden düşmeyen Kuzey Deniz Saha Komutanlığı bünyesindeki Oruçreis Firkateyni’nde yaptığı basın toplantısının yankıları sürüyor. Siyasilere, yargıya ve basına tehdit içeren ifadeler kullanan Başbuğ’un derhal görevden alınması istendi.

“SİYASİLERİ, MEDYAYI VE YARGIYI TEHDİT ETTİ”
Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, siyasi faaliyette bulunduğu gerekçesiyle Başbuğ hakkında Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde Başbuğ’un siyasilere, medyaya ve yargıya tehdit olarak değerlendirilen sözleri şöyle sıralandı: Siyasilere tehdit: “Terör olaylarını TSK ile ilişkilendirmeyi, PKK destekleyicileri, PKK sempatizanları yapabilir. Ancak böyle ilişkilendirmeleri ve bu amaca yönelik imalı konuşmaları siyasiler, akademisyenler ve medya mensupları yapamaz.” Yargıya müdahale: “Adli makamlar, ihbar mektuplarına ve gizli tanıkların verdikleri ifadelere karşı daha duyarlı ve daha dikkatli hareket etmelidir. Böyle durumlarda TSK ile bilgi teatisi ve iş birliğinde bulunmaları gerekir. Aksi durumlar kurumlar arası çatışmalara neden olabilir.” Medyaya tehdit: “Bir kısım medya, TSK aleyhine kampanya yürütüyor. Demokrasiyi savunmak için tek çıkar yol; onlar için TSK’nın karşısında olmaktır. Maruz kaldığımız bu süreçten ciddi rahatsızız.”

YARGILANIRSA 6 YIL HAPİS YATACAK
Dilekçede Başbuğ’un Anayasa ve yasaları çiğnediğine dikkat çekildi. Anayasa’nın 138. maddesine göre “Hiçbir kişi, mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez” ilkesi hatırlatılan dilekçede, Başbuğ’un TCK’nın 288. maddesine göre “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçu işlediği vurgulandı. Buna göre söz konusu suçları işleyenlere 6 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Başbuğ’un siyaset yapma suçu işlediği belirtilen dilekçede, Askeri Ceza Kanunu’nun 148. maddesinin c bendine göre, “Siyasi amaçla demeç veren veya telkinde bulunanlar” hakkında “bir aydan beş yıla kadar hapis cezası” öngörülüyor.

“MEMURLAR HADDİNİ BİLMEK ZORUNDADIR”
Vakit’e konuşan Adem Çevik, Başbuğ’un siyasete, yargıya ve medyaya tehdit içeren ilk konuşması olmadığını söyledi. Daha önce de Başbuğ hakkında çok sayıda suç duyurusunda bulunduklarını ancak bir türlü sonuç alınamadığını hatırlatan Çevik, “Bu bir muhtıradır. Silahlı memur da olsa kimse hükümete, yargıya, medyaya muhtıra veremez. Devlet memurları haddini bilmek zorundadır. Bir hukuk devletinde böyle keyfilik olmaz. Başbuğ derhal azledilmeli. İç Hizmet Kanunu’nun 35. Maddesi ve EMASYA protokolü kaldırılmalı. Darbe Anayasası değiştirilmeli” dedi.

“BAŞBUĞ, DERHAL GÖREVDEN ALINMALI”
Emekli Askeri Hakim Ümit Kardaş, ise Başbuğ’un siyaset yapma ve yargıyı etkileme suçu işlediğini söyledi. Her iki suçun da askeri mahalde işlendiğini belirten Kardaş, “Askeri bölgede suç işlendiği için yargılama prosedürünü harekete geçirmek çok zor. Bunu yılladır söylüyorum. Bir ülkede çift başlı yargı olmaz. Anayasal değişiklik yapılarak askeri mahkemeler sadece disiplin suçlarına bakan mahkemeler haline getirilmeli” dedi. Başbuğ’un askeri mahkemede yargılanmasının çok zor olduğunu kaydeden Kardaş, şunları söyledi: “Bazı ülkelerde çok daha hafif suçlar işleyen Genelkurmay Başkanları hemen istifa etti. Ama bizde maalesef bu kurum çalışmıyor. İstifa etmiyorsa Cumhurbaşkanı ve Başbakan bir kararnameyle derhal görevden almalıdır.”

“CUNTACILAR TEMİZLENİRSE ORDU YIPRANMAZ”
Demokraside Birlik Vakfı Başkanı Mehmet Bozdemir ise, Başbuğ’un demokrasi karşıtlarını barındırmayacağı sözü verdiğini hatırlatarak, “TSK cuntacılar ile arasında bir mesafe koymadığı için kendi kendisini yıpratıyor” dedi. Başbuğ’un siyasi ve yargıyı etkilemeye yönelik sözler sarf ettiğini belirten Bozdemir, şunları söyledi: “TSK’yı yapılan eleştiriler değil, darbe teşebbüsü içinde olanların temizlenmemesi yıpratıyor. Nasıl DTP, PKK’ya karşı olduğunu söyleyemiyorsa, TSK’da Ergenekon’a karşı olduğunu söyleyemiyor. TSK bu nedenle yıpranıyor. TSK asli görevine dönerse yıpranmaz. Cunta yapılanması temizlenirse ordu yıpranmaz.”

VAKİT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.