İşte Türkiye'deki İsrail lobisi

İşte Türkiye'deki İsrail lobisi
Doğan Yayın Holding’in ortağı olduğu Alman Axel Springer A.G medya şirketinin yayın ilkeleri arasında yer alan “İsrail’in menfaatlerini korumak” maddesiyle ortaya çıkan Doğan-Axel-İsrail bağlantısı İngiltere’deki bağımsız med

“Türkiye’deki İsrail Medyası” başlığıyla yayınlanan makalede, Amerika ve İngiltere’nin siyasi kararlarını İsrail lehine etkileme gücüne sahip lobinin Müslüman ülkelerde de çalıştığı ve bu ülkelerin başında da Türkiye’nin geldiği belirtildi. 

İSRAİL MEDYAYI TEHDİT EDİYOR

İngiltere’deki İsrail lobisinin The Guardian gazetesine yönelik üstü örtülü ‘tehditinin’ Channel 4 televizyonunun “İngiltere’deki İsrail Lobisi” belgeseliyle ortaya konulduğu hatırlatılan makalede, İsrail lobisinin İsrail’in Filistin işgalini örtbas etmek ya da tartıştırmamak için medyada bir propaganda kampanyası yürüttüğü ifade edildi. AK Parti Hükümeti’nin Türkiye’deki önceki hükümetlerin aksine İsrail’in Filistin’deki uygulamalarına sessiz kalmadığı belirtilen makalede, Türkiye’nin İsrail’i ilk tanıyan Müslüman ülke olduğu belirtildi.

TÜRKİYE’DEKİ İSRAİL LOBİSİNİN GÜCÜ
Türkiye’de resmi olmayan İsrail lobisinin siyasetçiler, entelektüeller, gazeteciler ve sıradan vatandaşlar arasında bir tartışma konusu olduğu ifade edilen makalede, “Başka ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’de de İsrail konusu tartışıldığında ultra-laik medya Siyonist devleti eleştirenleri Yahudi ve İsrail karşıtı olmakla suçlarken, İsrail’in Filistin’deki katliamlarını görmezden geliyor. Gazze’den İsrail’e roket atıldığında ise aynı medya İsraillilerin Filistinliler tarafından nasıl acı çektirildiği propagandası yapılıyor. Ancak Filistinlilerin neden İsrail’e direndiğinden bahsedilmiyor” denildi.

HÜRRİYET’İN GAZZE KATLİAMINA BAKIŞI
Makalede, Gazze’ye yapılan saldırının ilk gününde İsrail’in bir polis akademisini bombaladığını ve ertesi gün devletin resmi ideolojisiyle olan bağlantısı açısından Mısır’da El-Ahram gazetesine benzetilen Türkiye’nin en etkili gazetesi Hürriyet’in “HAMAS, İsrail’e 200 roket fırlatınca, İsrail karşılık verdi” başlığını kullandığı hatırlatıldı. Hürriyet’in bu başlığının okuyucularına “İsrail Gazze’yi vurmak zorunda bırakıldı” şeklinde açık bir mesaj verdiği kaydedilen makalede, HAMAS-İsrail arasındaki altı aylık ateşkesin Kasım 2008’de İsrail tarafından ihlal edildiğinin Hürriyet tarafından görmezden gelindiği kaydedildi.

DOĞAN MEDYASI VE PROTESTOLAR
İsrail’in Gazze’deki katliamı sırasında Türkiye’nin büyük kentlerinde protesto gösterileri düzenlendiği ve bu gösterilerin Hürriyet ve Doğan Grubu’nun diğer gazeteleri tarafından görmezden gelindiği belirtilen makalede, bir dönem Türkiye’nin ‘en etkili gazetecisi’ olarak nitelendirilen Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün, köşesinde, “Bu protestoların Yahudi karşıtlığını körüklemesinden çekindiğini’ yazdığı belirtildi.

TÜRKİYE’Yİ BİLMEYENLER İÇİN ‘ŞOK EDİCİ’
Makalede, Türkiye’yi bilmeyenlerin bu durumu sürpriz hatta şok edici bulabileceği belirtilen makalede, Türkiye’deki en etkili medya organlarının Filistinlilerin acısına ilgisiz kalırken İsrail’i coşkulu bir şekilde desteklediği kaydedildi. Ultra-laik elitlerin arasında İsrail’e olan desteğin sebebinin İslam’a karşı olan kampanyayla ilintili olduğu belirtilen makalede, bu elit kesimin İslam’ı Kemalist ideolojinin kök salmasına engel teşkil ettiğini düşündüğü ve bu yüzden İsrail’in ortak düşmana karşı savaşta onların doğal müttefiki olduğu belirtildi.

TÜRKİYE’NİN KURULUŞ FELSEFESİ..
Modern Türkiye’nin temellerinin dinin kamu hayatın çıkarılması üzerine kurulduğu ve bunun da ya zorla ya da zorlama bir rızayla gerçekleştirildiği belirtilen makalede, İslam’la ilgili her şeyin ‘gerici’ diye reddedildiği belirtildi. Laik yönetici elitlerin İslam’ı kamu hayatından çıkarmaya çalışırken tepki toplamamak için kelime olarak direk İslam’ı kullanmadığı bunun yerine Araplar, Şeyhler, Şerif Hüseyin, Mollaları Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının sebebi olarak lanse ettikleri belirtilen makalede, bu grubun yaptığı bu propagandaya rağmen Osmanlı’ya karşı da düşmanlık beslediği ifade edildi.

MOİZ KOHEN’İN TÜRKLÜK İDEOLOJİSİ
“‘Eğer Türklük bilinci yerleşirse İslam kendiliğinden kaybolur’ düşüncesiyle
İslam baskılanmaya çalışılırken, Türklük ideolojisi öne çıkarılmaya çalışıldı” denilen makalede, Türklük ideolojisinin en önemli savunucularının Yahudi cemaatinden de çıktığı bunlardan birinin de ismini İslam öncesi bir isim olan Tekin Alp ile değiştiren Moiz Kohen olduğu ifade edildi. Kohen’in bir dönem ‘Kahrolsun İslam’ dediği de hatırlatıldı.

MEDYA, İSRAİL KARŞITI ERBAKAN HÜKÜMETİNİ YIKTI
1990’lı yıllarda ordu generallerinin İsrail ve İsrail menfaatlerini desteklemek için medyanın başlattığı bir kampanyaya destek verdiği ifade edilen makalede, Necmettin Erbakan Hükümeti’nin Müslüman ülkelerin sorunlarını çözmek amacıyla oluşturduğu D-8 organizasyonunun İsrail’e bir tehdit olarak görüldüğü belirtildi. Medyanın Erbakan’ın bu politikasına karşı bir kampanya başlattığı ve ‘Erbakan Türkiye’yi Ortaçağ Karanlığı’na götürmek, şeriat devleti kurmak istiyor’ propagandası yaptığı belirtilen makalede, İsrail’in dostlarının hükümeti bu şekilde düşürmeyi başardığı ifade edildi.

AK PARTİ’NİN İSRAİL’E TEPKİSİ VE MEDYANIN AK PARTİ’YE TEPKİSİ
2002 seçimlerinden sonra medyadaki İsrail dostlarının başa gelen AK Parti Hükümeti için ‘bekle ve gör’ politikası izlediği ve daha çok AB reformları ve çökmüş ekonomiyle uğraştığı için AK Parti’nin Filistin sorunuyla hemen ilgilenemediği kaydedilen makalede, “Medya bu nedenle AK Parti’ye karşı dost görünmeye başladı. Ancak AK Parti’nin kendine güveni arttıkça İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırısı karşısında sesini yükseltmeye başladı. Türkiye’deki medya sektörünün yüzde 50’isini elinde bulunduran Doğan Medyası buna tepki gösterdi ve Türkiye’nin İsrail’İ eleştirmesi AB’ye üyeliği olumsuz etkileyebileceği iddiasında bulundu. Bazı yazarlar Türkiye’nin İsrail-Filistin arasındaki sorunun Türkiye’nin işi olmadığını yazdı. Aynı yazarlar, İsrail’in menfaatleri için Türkiye’nin ABD’ye Irak’a girmesi için topraklarını açması çağrısı da yapmıştı” denildi.

DOĞAN’IN İSRAİL ORTAKLIĞI…
İsrail ve Doğan Medya arasındaki ‘resmi ortaklığın’ Doğan’ın Axel Springer’e hisses atışı sırasında yaptığı vergi kaçırma olayı sırasında ortaya çıktığı belirtilen makalede, Doğan’ın Axel’e hisse satışı konusunu araştıran Vakit gazetesinin Axel’in İsrail’le bağlantısını ortaya çıkardığı kaydedildi. Vakit gazetesinden Yener Dönmez’in Axel’in yayın ilkeleri arasında bulunan ‘İsrail Devleti’nin haklarını desteklemek’ maddesinin ortağı Doğan Grubu için de geçerli olduğunu yazdığı belirtilen makalede, bu madde gereği Doğan Medyası’nda çalışan gazetecilerin İsrail aleyhine yazamayacaklarını yazdığı kaydedildi. Makalede, gazetenin ayrıca İsrail’in Axel’in hisselerine ortak olduğu ve bu durumun Doğan ve İsrail’İ de ortak yaptığını yazdığı belirtildi.

DOĞAN’IN İDDİALARA CEVABI
Doğan’ın bu iddialar karşısında yayınladığı açıklamada Axel Springer’in İsrail’i destekleyen yayın ilkesini yalanlamadığı ancak Axel’in bir Alman şirketi olduğunu belirttiği kaydedilen makalede, “Vakit’in iddiaları doğru olsa bile Doğan Yayın Grubu bundan etkilenmeyecektir” açıklaması yaptığı kaydedildi.

DOĞAN ESKİSİ KADAR GÜÇLÜ DEĞİL
Doğan Medyası’nın İsrail ile doğrudan bağlantılı olsun ya da olmasın, Türkiye’deki medya sektörünün neredeyse yüzde 50’isini kontrol ettiği belirtilen makalede, bu medya grubunun İsrail’e destek verdiği belirtililerek, “Ancak Doğan Medya eskisi kadar güçlü değil. Vergi kaçakçılığı suçlamaları nedeniyle bu grubun sesi tamamen kesilebilir. İsrail lobisi ise yeni stratejiler ve yeni dostlar belirlemeye çalışacak” denildi.

HABERVAKTİM.COM/ÖZEL

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.