Hürriyet'in farkı ne?

Hürriyet'in farkı ne?
Washington Post gazetesinde PKK'lı teröristlerin şirin gösterilmesine tepki göstererek, mektuplu kampanyası başlatan Hürriyet, 2004 yılında benzer bir skandala imza atmıştı.

Kartelin irisi Hürriyet, 10 Ekim 2004’teki birinci sayfadan anonslu Pazar ilavesindeki haberinde, şaşırtıcı bir konu işlemişti. Sebati Karakurt imzalı haberde, PKK’lı teröristleri sempatik göstermek için yapılmayan kalmamıştı. “Kadın bilinci Kürtçülüğü aştı” başlıklı haberde PKK’lı teröristlerin bir elinde silah, bir elinde gitarla verdikleri pozlar, “Bu kadar da olur mu? Bebek katillerine bu sempati neden?” dedirtmişti. üstüne üstlük, terörist demeye dili varmadığı için eli kanlı katillerden “militan” diye söz ediyordu. Attığı manşetlerle gündemi belirlediğini iddia eden Hürriyet’in, PKK ve Kuzey Irak hakkındaki yayın çizgisinin, gündeme göre değişiklik gösterdiği de belirtiliyor.

OKUR TEMSİLCİSİNİN İTİRAFI
Hürriyet’in altına imza attığı skandalın ardından okurlardan gelen tepkiler üzerine 18 Ekim 2004 tarihinde konuyla ilgili bir açıklama yapan okur temsilcisi Doğan Satmış, “Röportajın yayınlandığı gün Hürriyet’e çok sayıda okur telefon edip eleştirdi. Pek çoğu ya faks çekti ya da e-posta attı. üç yıllık okur temsilciliğim döneminde tepkilerin en fazlasını bu konuda aldım” itirafında bulunmuştu.

öRGüT YANDAŞLARI BİLE TEPKİ GöSTERDİ
Okur temsilcisi Satmış, gazetesindeki röportaja örgüt yandaşlarının bile tepki gösterdiğini belirterek, “Onlar da, konunun ‘vıcıklaştırıldığını’ ileri sürdüler” itirafında da bulunmuştu.

VE EN BüYüK İTİRAF: “HATAYDI”
Okur Temsilcisi’nin en önemli itirafı ise; “Röportajın genel olarak yansıtılmasında hata olduğunu ben de kabul ediyorum. Daha dikkatli olunmalıydı. Hálá her gün insanların ölmesine yol açan bir terör örgütünden söz ederken, çok daha önemsiz bir ayrıntının ön plana çıkarılması ve konunun kadın-erkek ilişkilerine, kadın bilincine indirgenmesi doğru değil. Böyle bir röportajda, ‘Hala neden kan dökülüyor?’ sorusuna da mutlaka ve öncelikle yanıt aranmalıydı” ifadeleri oldu.

TERöRİSTİN ELİNDE AYI YAVRUSU DEĞİL GİTAR VAR
Washington Post gazetesinin yayınladığı fotoğraflarda elinde ayı yavrusunu doyuran teröristlere yer vermesi dikkatlerden kaçmazken, aynı yöntemin Hürriyet tarafından 2004 yılında uygulandığı da ortaya çıktı. Hürriyet de, haberinde gitarlı pozlar veren teröristlerin fotoğraflarını kullanmış ve bu durum Hürriyet okurlarınca, “Böylelikle teröristler şirin gösterilmek istenmiş’ şeklinde eleştirilmişti.

KENDİ OKURU HAZMEDEMEMİŞTİ
Hürriyet’in ‘Kandil röportajı’na gösterilen tepki mailleri de, oldukça dikkat çekiciydi. İşte bir kaçı:

“HüRRİYET’E YAKIŞMADI”
Pazar günleri her zaman zevkle okuduğum Hürriyet Pazar ilavesini bu pazar pek zevkle okuyamadım, hatta keyfim kaçtı. Yıllardır bu ülke için can vermiş şehitlerimizi, kundakta vurulmuş bebekleri, tecavüz edilmiş kadınlarımızı manşet yapan üç nesildir ailece okuduğumuz Hürriyet, bu sefer de bizlere bu acıları yaşatanları, sanki milli sporcularımızın hayatlarını anlatır gibi haber yapmış. Hürriyet’e yakıştıramadım.
Eda Dinçer

“NE KADAR DEĞİŞSELER DE ONLAR HALA TERöRİSTTİR”
Burada haber konusu kişiler her ne olursa olsun, sonuçta hálá teröristler. Ne kadar okumuş da olsalar, ne kadar ılımlı görüşlere sahip olurlarsa olsunlar, Türk dizisi de seyretseler, saçlarını şöyle veya böyle de tarasalar, eli silahlı ve belli bir davaya baş koymuş kişiler....(…) İster istemez o teröristleri şirin gösterme çabası var gibi algılanıyor: ‘Onlar da kadın, onlar da aynen bizim gibi insan.’
Haber hazırlayan ve bu haberleri denetleyen kişilerin sağduyularını ve bilimsel donanımlarını sorgulamak isterim. (….)
Hande Yazıcı

‘KAKüL’ AYRINTISI
Röportaj tüylerimi diken diken etti. Yok saç modelleri şöyleymiş de, eskiden çatışmada engel oluyor diye kullanılmayan kakül bile kullanılır olmuş da, bir zamanlar sırf bu yüzden ‘kayıplar’ı olmuş da, yok kadınlar titremeden hedef tutturuyormuş da... Ayıp, yazık, çok yazık!
Işıl Akcan

“NERDE DURACAĞIMIZI İYİ BİLMEK LAZIM”
Kandil Dağı’nda 68 ruhu yaşatılıyor havası var. Barışı, özgürlüğü simgelediğini aktardığınız bu insanların yola döşediği mayın yüzünden cumartesi günü bir askerimiz şehit oldu. Nerede duracağımızı iyi bilmek lazım. Buna en çok duyarlı olması gereken de Hürriyet olmalı.
Teoman çırak

“SANKİ BAŞKA AMAçLAR GüDüLüYORDU”
Ben avukatım. Kandil Dağı’nda kadın teröristlerin cinsel yaşamı, özel hayatları üzerine yazılan yazı, beni ve tüm milli değerlere saygılı arkadaşlarımı oldukça kızdırdı. Bu haber ve röportajlarınız sanki başka amaçlar güdüyordu.
Rıdvan çam

“TERöRİSTLERİN BALIK EKMEK öZLEDİKLERİNİ OKUDUK”
Bunların balık ekmek özlediklerini okuduk; ama asker, polis, gazeteci öldürdüklerine ilişkin tek cümle yok. Ben 11 yıl önce bir arkadaşımı şehit verdim. Her hafta ailesiyle konuşuyorum. Ben de mücadele ettim. Hürriyet böyle bir yazıya nasıl izin verdi, anlamıyorum.
Alper Deniz

“TüYLERİM üRPEREREK OKUDUM”
PKK kampındaki kadınlarla ilgili yazıyı tüylerim ürpererek okudum. Haberi hazırlayan muhabiriniz gerçekten de uğraşmış, o kampa girebilmiş. Ama hazırlanış şekli, olmaması gereken bir şekildi.
MUSTAFA TEKELİ

(Engin Kaşdaş-habervaktim)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.