Siyonist işbirlikçiliğine son!

Siyonist işbirlikçiliğine son!

Allah'a ve Kıyamet Günü'ne inanan milletvekillerinin Filistin'de akan Müslüman kanını hiçe sayarcasına "Türkiye-İsrail Dostluk Grubu"na doluşmaları olacak şey değildi, ama oldu…

Katil İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'e Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünde barış edebiyatı yaptırmak ve onu ayakta alkışlamak olacak iş değildi, ama oldu…

İsrail Başkasabı Ehud Olmert'i Ankara'da barış gündemiyle ağırlamak olacak iş değildi, ama oldu…

Yıllardır süren bu aymazlık nihayet sona erecek mi?

İsrail'in barışa metelik vermediği ve asla vermeyeceği, Siyonist İşgal Rejimi'ni diplomasi marifetiyle yola getirmenin mümkün olmadığı, varlığını zulme borçlu olan bu devlet kılıklı terör örgütünün zulümden asla vazgeçemeyeceği, bunu kendi iradesiyle yapamayacağı, tabiatı gereği zulme mecbur olduğu, ancak zor kullanılarak yola getirilebileceği nihayet anlaşılacak mı?

İsrail'e karşı gereken tavır alınacak mı nihayet?

Dün İstanbul Beyazıt Meydanı'nda ve Türkiye'nin dört bir yanındaki meydanlarda İsrail'e lanet okurken onun zulmüne şu veya bu şekilde ortak olan yahut çanak tutan yahut gereken tepkiyi göstermeyen devlet ricalini de sert bir şekilde kınayan halkın sesine kulak verilecek mi?

Türkiye semaları, Gazze'ye ölüm yağdıran İsrail Hava Kuvvetleri pilotlarının idmanlarına kapatılacak mı?

Akdeniz'deki mutat Türkiye-İsrail-ABD ortak askeri tatbikatlarına son verilecek mi?

Türkiye-İsrail Savunma İşbirliği Anlaşması yırtılıp çöpe atılacak mı?

AK Parti'li milletvekilleri 'Soykırımcı Siyonistlerle Dostluk Grubu'nu terk edecek mi?

Yoksa Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan'ın Gazze'de bir gün içinde 200'ü aşkın masum insanı hunharca katleden İsrail'e tepki demeçleri basit birer sitem olarak mı kalacak?

'Suriye ile barış konusunda Olmert'i arayacaktım ama bu gelişme üzerine aramaktan vazgeçtim, çünkü bu bize karşı da yapılmış bir saygısızlıktır' diyor Başbakan…

Birkaç gün önce Türkiye'de ağırladığı ve "barış"ı konuştuğu Olmert'e "Bu Gazze katliamı da nereden çıktı şimdi? Hani gündeminizde barış vardı? Hani barışa bir şans tanıyacağınıza söz vermiştiniz? Oldu mu bu yaptığınız?" diye soruyor lisan-ı hal ile…

İsrail'in kan dökmeden durabileceğine gerçekten inanmış olabileceğine inanamıyorum!

Bir gün hayvanların lideri aslan bütün hayvanları bir yolun kenarına toplayıp şöyle demiş:

"Biraz sonra buradan Hazret-i Süleyman geçecek. Sakın saygıda kusur etmeyin. Bilhassa köpeklere sesleniyorum: Ey köpekler! Hazret-i Süleyman buradan geçerken havladığınızı duymayacağım. Havlamayacağınıza söz veriyor musunuz?"

Köpekler söz vermiş.

Fakat Süleyman Aleyhisselam yoldan geçerken köpekler kendilerini tutamayıp havlamışlar.

Herkes onlara dönüp ters ters bakınca da şöyle demişler:

"Biz köpeğiz kardeşim, havlarız. Elimizde değil."

Kıssadan hisse:

İsrail'in elini kolunu bağlamadığınız müddetçe, İsrail önüne geleni boğazlamaya devam edecektir.

Bugün Gazze'ye uygulanan ambargo ve abluka aslında İsrail'e uygulanmalıdır.

Bununla yetinilmeyip, İsrail'in askeri noktaları ağır bombardımana tutulmalıdır.

İsrail'e karşı savaşan kim varsa –HAMAS, İslami Cihad, Hizbullah- her bakımdan ve sonuna kadar desteklenmelidir.

Türkiye'nin gücü bunlara yetmiyor mu?

Öyleyse hiç değilse İsrail'le "savunma ittifakı"na resmen son verilerek Siyonist katillere mevzi kaybettirilmelidir.

Yeri gelmişken:

"Nedir bu savunma ittifakı? İsrail'le hangi ortak düşmanlarımız var ki onunla savunma ittifakı kurduk? Filistin halkı mı ortak düşman? Suriye mi? İran mı? Türkiye semalarında idman yapan İsrail savaş pilotları bizim kardeşlerimizden başka kimi bombalayabilir ki? Gazze halkının 'en iyi şekilde bombalanmasına' hizmet etmek değilse nedir İsrail'le savunma ittifakı?" diye soru önergesi verecek bir milletvekili çıkmayacak mı Allah aşkına?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi