H.Celal Güzel

H.Celal Güzel

İşte siyonizm!

İşte siyonizm!

Kurân-ı Kerim’i okursanız birçok yerinde ‘Ya Benî İsrail’ hitabını işitirsiniz. Diğer mukaddes kitaplar gibi Kur’ân da İsrailoğullarının sapkınlıklarını anlatır. Peygamberlerin çoğunluğunun İsrailoğulları’na indirilişindeki hikmeti düşünmek lâzımdır.
Türk Milleti’nin tarihinde Yahudi düşmanlığı yoktur. Bilâkis Türkler, tarih boyunca ezilen Yahudilere hep kucak açmış ve sahip çıkmışlardır. Buna mukabil Yahudiler, siyonizmin kurucusu Teodor Herzl’in toprak talebini reddeden II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesinde ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasında tesirli olmuşlardır.
Bizim Yahudilere bakışımız, Arap ve Acem zihniyetinden farklıdır. Bütün musevîleri/Yahudileri düşman olarak kabul etmek yerine, sadece ‘siyonist olan’ ve Yahudi ırkçılığı ve yayılmacılığı peşindeki Yahudiler’in karşısında oluruz.
Türkiye’nin İsrail halkına ve devletine bu yapıcı bakışına rağmen, ne yazık ki İsrail’deki siyasetçiler, perde arkasından Kuzey Irak Peşmerge Yönetimi ile Türkiye aleyhinde işbirliği yapmakta ve Siyonizmin ‘Fırat’ın ötesine kadar’ uzanan ‘arz-ı mev’ud’ hayâlini sürdürmektedir.
***
İsrail, sadece Ortadoğu’nun değil, bütün dünyanın, özellikle de onu korumak zorunda kalan ABD’nin başbelâsıdır. Filistin topraklarında kurulduğundan beri daima genişlemeye çalışmış; İslâmiyetin ve Hıristiyanlığın mukaddes şehirleri olan Kudüs’e el koymakta gecikmemiştir.
İsrail, Arap-İsrail savaşından sonra işgal ettiği ve her dönemde boşaltacağını söylediği topraklardan çekilme niyetinde değildir. Bu vaadlerle ABD’yi ve dünya kamuoyunu yıllardır oyalamaktadır.
İsrail’in, ‘terörle mücadele’ görüntüsü vererek kendisini mağdur ve haklı gösterme gayretleri de boşunadır. Esasen, bir zamanlar El-Fetih’in, şimdi de Hamas’ın terörist faaliyetlerinin arkasında MOSSAD’ın parmağının olduğu rahatça anlaşılmaktadır.
Açıkçası, bu bir türlü bitirilmeyen terör olayları, İsrail’in siyonist emellerinin gerekçesi hâline getirilmiştir.
Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, İsrail’in, bırakınız işgal altındaki toprakları terk etmesini, yeni toprak işgallerine girişmesi dahi şaşırtıcı olmayacaktır.
***
Bir taraftan ‘barış’tan, toprakları boşaltmaktan bahsederken, diğer taraftan kapalı kapılar arkasında katliâmlar plânlamak, ancak siyonist ve saldırgan bir zihniyetin eseridir. Düşünebiliyor musunuz? Gazze’ye 100 ton bomba yağdırılıyor. Bu bombalarla 300 kişi alçakça öldürülüyor; önemli kısmı ağır olmak üzere 900 kişi de yaralanıyor. Bombalamada çok sayıda sivil, çocuk ve kadın hayatını kaybediyor.
Bu siyonist azgınlığın karşısında, bölgenin güçlü ülkesi olan Türkiye’nin ciddî tedbirlere başvurması gerekir.
Bir defa Türkiye, Başbakan’ın söylediği gibi, bunun hem insanlık suçu, hem de Türkiye’ye saygısızlık olduğu şuuruyla kesin şekilde tavrını ortaya koymalı ve saldırının durdurulmasını istemelidir.
İkinci olarak, Türkiye, İsrail ile olan savunma ve ticaret işbirliğini süratle gözden geçirmeli ve askıya almalıdır.
Üçüncü olarak, artık BM Güvenlik Konseyi üyesi durumunda olan Türkiye, Gazze Faciası’nı uluslararası platformlara taşımalıdır.
Türkiye, İsrail politikasını gözden geçirmeli ve gereğini mutlaka yapmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
H.Celal Güzel Arşivi