Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Anayasa değişmeli ama kim değiştirecek?

Anayasa değişmeli ama kim değiştirecek?

Bütün anayasa taslaklarında o kadar çok ortak konu var ki. Anayasanın daha katılımcı şekilde ele alınmasını tavsiye ederim" demiş. Bu sözleri ile Cumhurbaşkanı şu günlerde gündemde olmasa da Türkiye'nin en önemli konusuna temas etmiş. Çünkü mevcut anayasa ile ülkenin önemli sorunlarının aşılması mümkün görünmüyor. Bu isteğe katılmamak mümkün değil. Ancak, bu değişikliği kim ve nasıl gerçekleştirecek. Hele bir de geniş katılımla yeni anayasanın hazırlanması istendiğinde yeni bir anayasanın yapılması pek mümkün görünmüyor. Elbette anayasanın geniş bir katılım ve farklı çevrelerin uzlaşması ile hazırlanması ve kabul edilmesi arzu edilir. Ancak, Türkiye'de iş uzlaşmaya kaldığı takdirde o işin kesinlikle olmadığını unutmamak gerekiyor. Bu bakımdan herkesin katılacağı bir anayasa yapılmasında titizlik gösterilmeli ama herkesin onaylamasını beklemek hayalcilik olur.

Mevcut darbe anayasası değişmeden bu ülkede gerçek manada demokratik bir düzenin kurulamayacağı hususunda bugün çoğunluk görüş birliği halindedir. Ne var ki anayasayı değiştirecek çoğunluğa sahip iktidar partisi bu konuda çok hevesli görünmüyor. Daha doğrusu bazen heyecanlanıyor ve anayasa değişikliğini gündeme getiriyor ama çok geçmeden bir de bakıyoruz ki anayasa değişikliği rafa kaldırılmış ve unutulmaya terk edilmiş.

Yeni bir anayasa yapılmalıdır ki, Meclis dışındaki güçlerde yasa koyucu konumuna geçemesin. Anayasa değişsin ki, egemenlik gerçekten millete ait ise bu egemenliğin kullanıcısının milletin seçtiği vekillere ait olduğu net bir şekilde belirlensin. Meclis duvarına "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözünü yazıp arkasından da egemenliğin kullanılması zaman zaman milletin seçtiklerinden bürokratlara terk edildiği görüntüsüne son verilsin.

Kısacası her yetkili ağzını açtığında demokrasi ve insan haklarından yana tavır sergilerken uygulamada tüm bunlara karşılık faşizan bir görüntünün ortaya çıkışına son verilsin.

Anayasa değişsin ki, laiklik nedir ne değildir belli olsun. Herkes bu kavramı kendine göre tanımlayamasın. Birtakım çevreler sırf kendi iktidarlarını ve egemenliklerini sürdürebilmek için laiklik tarifi yapamasınlar. Laiklik inananlara karşı bir baskı unsuru olmaktan kurtarılsın.

Anayasa değişsin ki, laikliğin ihlali nerede başlar nerede biter herkes bunu bilebilsin.

Anayasa değişsin ki, halkın seçtiklerinin eli kolu sivil ve askeri bürokratlar tarafından bağlanamasın.

Bunu söylerken elbette halkın seçtikleri kanun tanımamazlık sergilediklerinde bunlara hesap soracak bir mekanizmanın olmaması gerektiğini savunuyor değilim. Kuvvetler ayrılığının kaldırılmasını da istiyor değilim. Ama kuvvetler ayrılığının kuvvetler arasında bir bilek güreşine dönüşmesine de imkan verilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Anayasa değişsin ki, sanki bu memlekette eşbaşkanlık sistemi varmış gibi görüntülerin ortaya çıkmasına son verilsin.

Anayasa değişecekse ve eğer Başbakan halkın seçtikleri içinden olacaksa bunun gölgelenmesine, bürokratlara halkın seçtiklerini hizaya getirici bir rol verilmesine yol açan görüntülere son verilsin.

Kısacası bu ülkede artık birtakım imtiyazlıların imtiyazı son bulsun.

Kanun karşısında inancı, ırkı, siyasi görüşü ve ideolojisi ne olursa olsun herkes eşit olsun ve aynı muameleye tabi olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi