Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

ABD, AB, İsrail ve İslâm Dünyası

ABD, AB, İsrail ve İslâm Dünyası

Bir haftayı aşkın süreden beri İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü Filistinlileri yok etme harekatı karşısında tüm dünya ciddi bir sınav veriyor. Bu sınav gösterdi ki Hristiyan dünyası İsrail katliamları karşısında başlangıçta sessiz kalarak destek veriyor, daha sonra yapılan resmi açıklamalarla da bu desteği ilan ettiler. Artık şu gerçek bütün açıklığı ile ortaya çıkmış bulunuyor: Kesin hatları ile Batı dünyası kendi arasında bir bütünlük oluşturuyor ve tek düşmanları da İslâm dünyası ve İslâm'dır. Biz istesek de istemesek de Batı dünyası İslâm dünyasına "Onlar" olarak bakıyor.

Tüm İslâm dünyası ayağa kalkmış, katliamı kınarken ABD ve AB'nin umursamaz tavrı dikkat çekicidir. Aslında anlamak isteyen, ABD ve AB'nin gönüllü köleliğini kabul etmemiş olanlarca artık dünyanın "Biz" ve "Onlar" olarak kesin hatları ile ikiye ayrıldığı açıkça görülüyor. Bu bakımdan İslâm dünyası İsrail saldırılarının durdurulması yönünde Hıristiyan dünyasından harekete geçmesini boşuna bekledi.

İsrail'in bir hafta boyunca Gazze'yi havadan vurarak 450'ye yakın Filistinlinin ölümüne ve 2 bin 500 Filistinlinin yaralanmasına; kısacası Gazze'nin yerle bir edilmesinin ardından karadan Gazze'yi işgale başladığı saatlerde ABD ve AB'den yapılan şu açıklamalar artık tüm İslâm Dünyasının aklını başına getirmeli, Hıristiyan dünyasından Müslümanlara karşı dost olmasını beklemenin boşunalığını anlamalıdır. Özellikle de ülkemizdeki ABD ve AB sevdalılarının akıllarını başlarına almaları gerekiyor.

İsrail'in kara harekatı başlattığı saatlerde AB Dönem Başkanlığı İsrail vahşeti için şu değerlendirmeyi yapıyordu: "Saldırı değil, savunma".

ABD'den gelen açıklama ise, "Operasyondan haberdarız" şeklindeydi.

Sanıyorum bu sözlerin ne anlama geldiğini yorumlamaya gerek yok. Belli ki tüm Hıristiyan dünya için hayatını kaybedenler ve kanları akanlar Müslümanlar ise fazla bir öneme sahip değil. İnsan hakları gibi laflar ise sadece sömürgecilerin dilinde uyuşturucu olarak kullanılıyor.

Bu noktada Müslümanlara düşen görev ise en kısa zamanda tek bir yumruk haline gelmek. Bu noktada bunun nasıl sağlanacağı sorusu akla gelebilir. Hemen belirteyim ki İslâm dünyası her zaman ve özellikle Filistin konusunda tek bir yumruk olmuştur. Bir diğer ifade ile tüm Müslüman halklar birlik halindedir. Birbirlerinin kardeşi olduklarının şuurundadırlar. Sıkıntı yönetimlerden kaynaklanıyor. İslâm dünyasının parçalanmış görüntüsünün sorumluları yöneticilerdir. Eğer İslâm ülkelerinde yönetimler halkın tercihleri istikametinde şekillenebilirse gerçekten İslâm dünyası bir bütün olabilir. O zaman bilinmelidir ki ABD ve AB bu birlik karşısında şimdi sergiledikleri tavrı sergileyemeyecektir. Sergilemeye kalkıştığı takdirde suratlarında patlayacak şamarı düşünmek zorunda kalacaklardır.

Bu arada İsrail'in Gazze'deki camileri hedef seçmesi ve bunu tüm dünyaya yukarıdan beri izah ettiğimiz Haçlı-Siyonizm ittifakının bir göstergesidir. İsrail'in önce camiyi vurup sonra da kara harekatı ile Gazze'yi işgale başlaması sanıyorum Hıristiyan Batı'ya, "Ben sadece kendimi korumuyor sizin adınıza da İslâm'ın ve Müslümanların kökünü kazıma mücadelesi veriyorum" mesajıdır.

Bu mesajı iyi değerlendirmek gerekiyor. Zaten Filistin topraklarında İsrail devletinin kurulmasını sağlayan ABD ve İngiltere gibi Hıristiyan dünya değil mi? Özellikle İslâm dünyasının kalbine bir hançer saplamak anlamına gelen bu davranışı zamanında değerlendiremeyen, Abdülhamid Han'ın gösterdiği duyarlılığı gösteremeyen müslümanlar şimdi büyük acılar çekiyorlardır.

Bundan sonra olsun bu acıları çekmemek, en azından hafifletmek için ilk yapılacak iş artık tüm Müslümanlar Hıristiyan ve Yahudilerden dost olmayacağını anlamalı ve buna göre harekete geçmelidirler. Ülkemiz açısından da ABD'yi stratejik müttefik diyen, Türkiye'yi AB'ye sokmak için çırpınıp duranlar hiç olmazsa son gelişmelerden sonra bu çabanın yanlışlığının farkına varsınlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi