Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Aykırı hallerde kulaç atmak

Aykırı hallerde kulaç atmak

Ne gerdanlık takmadığım gerdan kaldı
Ne at sürüp gezmediğim meydan kaldı
Zamanla yarıştım ben ömür boyunca
Gelenler gitti, geride zaman kaldı..

Ben bu sistemin aykırı fertlerinden birisiyim..
Aslında sistem bana aykırıdır.. Amma söylesem kimse inanmaz..
Sistemin koruyucuları yüreklerinde sakladıkları aykırılıkları tehlikeli günlerde hayata geçirirler..
Haberiniz var değil mi?
Cani diktatör Stalin’in yarattığı (kendisi öyle söylemişti) Nazım Hikmet’e yarım asır önce kaybettiği vatandaşlığı AKP hükümeti bağışladı..
Adam, yaratıcısının hüküm sürdüğü ülkeye kaçmıştı.. O günün iktidarı bu firardan ve Türkiye aleyhtarlığından dolayı vatandaşlıktan tard eylemişti..
Bilirsiniz, bizim solcu bezirganlar ağıtlar yaktılar, filimler çektiler, paneller düzenlediler “Nazım’a vatandaşlık hakkı verilsin, bir çınar ağacının altına gömelim.. Vasiyeti öyleydi” türünden olmadık yalanlara baş vurdular..
Ne liberal/mason iktidarlar, ne darbeci diktatörler, ne de solcu iktidarlar adım attı..
Garibim yaratıcı tanrısının yakınında rahat rahat uyudu..
Ne zaman ki ‘Muhafazakar/dindar’ parti iktidar oldu, ne zaman ki İsrail Filistinlileri soykırıma tabi tuttu, bir de duyduk ki Nazım’a vatandaşlık hakkı veriliyor..
Hayırlı olsun..
Benim için, benim gibi düşünenler için Nazım Hikmet’in vatandaşlığı da, yatacağı yer de çok önemli değil..
Ancak şunu sormadan edemeyeceğim:
Mezarından çıkartılarak bir mechule götürülen ve yattığı yeri kimsenin bilmediği Bediüzzaman Said Nursi hiç aklınıza gelmiyor mu?
Onunda sırası var ha?
O sıra gelinceye kadar sizin iktidarda kalacağınıza garantiniz var mı?
Amma haklısınız..
Nazım için her gün ağıtlar, mersiyeler düzen Marksistler, sos/yal’cı demokratlar, solcular, darbeseverler vardır..
Said Nursi’yi ve mezarının yerini bilmeyen nesillere anlatacak neyimiz kalmıştır?
“Euzübillahimeneşsiyase” diyen büyük bir din adamını siyasetçi sever mi?
Sever görünen olur..
Adını kullanarak prim toplayanlar olur, fakat candan sevenleri çok az çıkar..
Çünkü naaşı hırsızlanan, nereye gömüldüğü veya atıldığı bilinmeyen son devrin en büyük dini düşünürünü maalesef gereği kadar tanıyamadık..
Tanıdık diyenler yalan söylediler..
Tanısalar, yıllar boyunca şapkalı istismarcının peşinden giderler miydi?
O şapkalı istismarcı ile bugünkü “Fırsat bu fırsattır, ben gitmeden ne yaparsınız yapın” diyen George W. Bush arasında hiçbir fark yoktur..
Belki de Bush kendi inancına göre daha samimi..
Ya öteki?
Dini gereklerini yerine getiren hanımları, çapaçul bir görüşle başka ülkelere sürmeye matuf beyanlarda bulunan şapkalı, acaba kökten mason, kökten siyonist İsraillilerle aykırı düşmüş mü?
Soruyorum sadece..
Sormasam da olurdu.. Çünkü anlayan az da olsa çıkıyor çok şükür..
Ve şimdi dünyanın kurtuluşunu Bush’un halefi Barack Obama’da görmek isteyenler var..
Görürler ya!..
Obama Bush’a rahmet okutmazsa öpüp başınıza koyun..
ABD’de politika başkanlara göre değişmez.. Yüzlerce yıl sabit kalacak bir milli politikaya sahipler..
Başarılı olmalarının sebebi de değişmez milli politikaya sahip olmalarıdır..
Her neyse...
Ben yine aykırılıklarımı sergiledim... Okurlar içinde 3/5 tanesi benim gibi düşünürse ne âlâ..
Bush gidene kadar Filistin halkının çekeceği var.. Ben o domuzu eleştirince muhtemelen müftüzade(!) küplere binecektir.. Umursamam bile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi