Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

CHP ve AKP samimiyet sınavında

CHP ve AKP samimiyet sınavında

CHP'nin çarşafla başlattığı, Kur'an Kursu ile sürdürdüğü ve son olarak Kılıçdaroğlu'nun belediye başkanlığı seçimini kazandığı takdirde belediyeye başörtülü alıp çalıştıracağını açıklaması ile devam eden açılım ister istemez tartışma konusu olmaya devam ediyor. Çünkü bu tür söylemlere CHP açısından hiç alışık değiliz.

Bazı CHP'lier ile "Cumhuriyeti biz kurduk biz koruyacağız" sözleri ile her fırsatta laikliğin tehlikeye düştüğü iddiasını dillerinden düşürmeyenler CHP'yi ağır bir dille suçluyorlar. CHP'nin söz konusu açılımını samimi bulmayanların sayısı da az değil. Bazıları ise olaya şüphe ile bakıyorlar. Daha doğrusu samimi bulmuyorlar ama ya bir de samimi ise oylarımız gidiverir endişesini taşıyorlar. Birtakım çevrelerin anayasada olmadığı halde dayattığı kamusal alan tarifi ortada dururken, geçmişte bu yüzden bazı partiler kapatılmış iken ve dünden bugüne yeni bir yasal düzenleme yapılmamış ve anayasada bir değişiklik söz konusu olmamış iken, hatta Meclis'ten geçen bir Anayasa değişikliği iptal edilerek işler daha da karışık hale getirilmiş iken özellikle Kılıçdaroğlu'nun sözlerini ciddi bulmak mümkün değildir.

Sözü uzatmadan esas konuya girmek istiyorum. CHP'nin açılımının samimi olup olmadığını ve sadece seçimlere ve vatandaşın oyuna yönelik bir hamle olup olmadığını tartışma gündeminden çıkarmanın bir yolu vardır. Bu yol CHP ile AKP elele vererek inanan insanların yaşadıkları ve yukarıda CHP'nin açılım olarak gündeme getirdiğini belirttiğimiz konuların ve özellikle de kamusal alan tarifi ile toplumun önemli bir kesiminin kamusal alandan dışlandığı sınırlandırmaları kaldırabilirler. Böylece hem CHP'nin samimi olup olmadığı tartışmaları gündemden düşmüş hem de AKP bu konuda test edilmiş olur. Çünkü inanan insanların önündeki engellerin kaldırılması konusunda AKP'nin de ne ölçüde samimi olduğunun toplum tarafından görülmesine vesile olacaktır. Bu noktada özellikle Başbakan'ın CHP açılımı karşısında sergilediği tavır çoğu kimse tarafından anlaşılmakta zorluk çekilmektedir. Çünkü, Başbakan'ın CHP'den gelen inanan insanları üzeren yasağın kaldırılacağına dair açıklamalar karşısında AKP hakkında kapatma davası açanlar CHP'nin bu tür söylemi karşısında ne yaptıklarını sorması söz konusu sınırlandırılmaların kaldırılması hususunda AKP'nin de pek istekli olmadığı düşüncesini yaygınlaştırmaktadır.

Konuştuğum pek çok kişi Başbakan'ın CHP'yi ispiyonlamak ve savcıları göreve çağırmak yerine, "CHP madem böyle bir açılım sergiliyor ve bunda samimidir. Öyle ise gelin birlikte kısa bir sürede bu meseleyi TBMM'de birlikte çözelim. Gerekli yasal ve anayasal düzenlemeyi yapalım" çağrısında bulunması gerektiğine dikkat çekiyorlar ve ekliyorlar, "Görünen o ki AKP'de kamusal alan zorlaması ile din özgürlüğüne getirilen sınırlandırmalardan pek kurtulmak istemiyor. Yaptığı tek şey 'biz bu yasakları kaldırmak istiyoruz ama CHP ve bazı çevreler buna izin vermiyor' diyerek toplumu oyalıyor"

Elbette bazı çevreler böyle düşünüyor ve dillendiriyor diye doğrudur deyip işin içinden çıkmak doğru olmaz. Nasıl CHP'nin samimi olup olmadığını kesin olanak tespit mümkün değilse aynı şey AKP içinde geçerlidir. Bu bakımdan artık birtakım siperlerin arkasına gizlenerek milletin oyunu cebe indirme döneminin sona erdirilmesi gerekiyor ve bunu yapacak olanlar da AKP ve CHP'dir. Böylece iki parti de samimiyet imtihanından geçmiş olacaklardır. Aksi halde gerek CHP'nin açılımı gerek bu açılım karşısında AKP'nin sergilediği tavrı samimi bulmayanlar haklı çıkmış olacaklardır. Elbette tüm söylenenlerde din istismarından öte geçmeyecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi