H.Celal Güzel

H.Celal Güzel

Mahallî seçimler ve yardımlar

Mahallî seçimler ve yardımlar

Tunceli’de, beyaz eşya kolilerinin kamyonlardan indirilişini gösteren fotoğrafları görünce, doğrusu ilk önce garipsemiştim. İtiraf etmeliyim ki, benim de aklıma evvelâ seçim rüşveti gelmişti.
Lâkin, mantıklı şekilde düşününce, halka dağıtılan birkaç buzdolabı ve fırınla, Tunceli’de seçim kazanmanın ne kadar saçma sapan bir iddia olduğu açıkça anlaşılıyor.
Politikayla meşgul bulunduğum dönemde, menfaat dağıtarak oy toplama yöntemine hiçbir zaman başvurmadım. Ancak, siyasî rakiplerimin bu numaralarını da çok iyi takip ettim.
Buna göre, Tunceli’de beyaz eşya dağıtımıyla, yapılacak seçimler arasında mantıklı bir ilişki yoktur. Şöyle ki;

1. Seçim için dağıtılan maddî değeri yüksek rüşvetler, normal halka değil, halk üzerinde etkili olan ve bazı yörelerde ‘koçbaşı’ diye anılan kişilere verilir.

2. Seçim rüşvetleri, böyle gündüz gözüyle, alenen dağıtılmaz; gece yarısı gizlice evlere götürülüp bırakılır.

3. Eşyaların satın alındığı bayilerin AK Partili olduğu ve bunlara menfaat sağlandığı iddiası da havadadır. Valilik, satınalma esaslarını açıklamıştır.

4. En önemlisi de, AK Parti İktidarı’nın, Tunceli’de buzdolabı dağıtarak seçim kazanmayı ümit etmesi için siyasetten hiç anlamaması gerekir. Tunceli’de, yapısı itibariyle DTP’ye yakın bir ismin seçimi kazanacağı açıktır.
Bu ilde 22 Temmuz Genel Seçimleri’nde yüzde 12 oy alabilen AK Parti’nin, bu sonucu eşya dağıtarak değiştirmesi mümkün değildir. AK Parti, bütün illerde iddialıdır ama Tunceli’de değildir.
Demek ki, Tunceli’de dağıtılan beyaz eşyanın AK Parti’nin seçim rüşveti olduğunu düşünmek için, ya akılsız ya da kötü niyetli olmak lâzımdır.
Bu olayda, Vali’nin gayreti, AK Parti’nin oylarını değil, devletin itibarını arttırmakla ilgilidir. Ancak, Tunceli Valisi, bu hayırlı icraatında zamanı yanlış tespit etmiştir.
***
Tunceli ’deki icraatla ilgili olarak Yüksek Seçim Kurulu’nun verdiği kararı fevkalâde yanlış buluyoruz.
Bir defa, YSK, bu kararıyla yetkisini tamamen aşmış ve seçimle ilgisi kanıtlanamayacak bir olayda karar vermiştir.
İkinci olarak, sosyal yardım yasağının kapsamının tespiti, hukuken ve fiilen mümkün değildir. Hangi sosyal yardımlar ve yatırımlar ‘seçim rüşveti’ sayılacak ve hangi yetkiyle yasaklanacaktır?
Sonra, bir sosyal yardımın yapılması, seçimden hangi süre öncesine kadar ‘suç’ (!) sayılacaktır?
Bu yanlış karar uygulanmaya kalkılsa, AK Parti İktidarı döneminde 6 yıldır dağıtılan kömür artık dağıtılamayacak mıdır? O halde Şubat ve Mart aylarında fakir fukara YSK’nın cebinden mi ısınacaktır?
Ya da, ‘beyazların’ dağıtımı yasaklanırken, ‘siyahların’ dağıtımı serbest mi bırakılacaktır?
Bu mantıkla, YSK, meselâ TOKİ’ye, ‘Ayda 100 liraya ev sahibi yapmak seçim yasaklarına göre suçtur; şunu 1000 liraya mı çıkaralım’ diyecektir?
***
Türkiye’de, bugüne kadar taş üstüne taş koyamamış beceriksiz ve kısır jakoben despotlar, ‘sosyal devlet’ anlayışının sadece mevzuat ve bürokratik muamelât ile gerçekleşeceğini sanarak büyük bir yanılgıya düşmüşlerdir. Sosyal devlet konusunda icraatta bulunmak bu kısır CHP zihniyetine nasip olmamıştır.
Halbuki, bir taraftan kanunlara dayalı sosyal reformlar yapılırken ve hizmetler katlanarak arttırılırken, diğer taraftan pratik ve süratli şekilde halka yardımlar ulaştırılabiliyor. Temelini atmaktan gurur duyduğumuz ‘Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Fonu’, Valilerin başkanlığında, objektif kurallara göre dertlere derman olmaya çalışıyor...
CHP de, her zaman olduğu gibi, yüksek yargıyı istismar ederek bunu önlemenin peşindedir.
Huylu huyundan vazgeçer mi?!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
H.Celal Güzel Arşivi