Engin Ardıç

Engin Ardıç

Ökümöröküfş

Ökümöröküfş

Daha “ekonomik” kelimesiyle “ökümenik” kelimesini birbirinden farklı söyleyemeyen insanların ülkesinde, ortalığı kasıp kavuran Patrikhane tartışmasını keyifle izlemekteyim...

Başbakan Karamanlis geldi gitti, kafamı başka nedenlerle epey karıştıran Bayan Dora da umutlu konuştu: Ankara hükümeti Fener Patrikhanesi’nin “ökümenik” sıfatını tanımaya niyetli, Heybeliada Ruhban Okulu da açılacak gibi!

(Bayan Dora Bakoyanni... Yunanistan Dışişleri Bakanı... O ne dış politika ve de o ne göğüs, o ne kalça, o ne bakış, o ne duruş, aman bre!)

Bizim ulusalcılar, bu iki konudan da çok çekiniyorlar ve şiddetli tepki gösteriyorlar.

Endişeleri, Fener Patrikhanesi’nin zamanla bir “devlet içinde devlete” dönüşmesi, bunların oldu olacak Haliç tepelerinden toprak da isteyip Vatikan benzeri bir tür “bağımsız din devletine” yönelmeleri...

İç ve dış düşmanlarımız, falan filan.

Hani şu Ogün Samast’ın ve Yasin Hayal’in yaşadıkları şirin bölgelerimizde, kafası çok çalışan birçok vatan evladımızın “Fener Patriği’ni Fenerbahçe Kulübü’nün başkanı” sandığı düşünülürse, pek hamiyetli ve ferasetli bir endişe bu...

Heybeliada “papaz okulu” da 1971 yılına kadar açıktı. Sonra kapatıldı.

Kapatmakla Lozan’ı çiğnedik mi, uzmanlar açıklasınlar!

(Bakınız, birilerini sevindirmek için ben de “Lozan” yazdım. Mutlu olsunlar.)

Aslında, bu okulun kapatılma nedenleri arasında “Başpiskopos Makarios’un orada okumuş olması” da rol oynamıştı.

Aynı mantıkla, Abdullah öcalan’ın okuduğu Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin de kapatılması gerekir ama şimdi Ankara çocuklarını kızdırmayalım, şakadan da anlamazlar.

Bilen bilmeyen, anlayan anlamayan da, Patrikhane’nin “ökümenik” olarak tanınmasının “Lozan’a aykırı” olduğunu söylüyor. Hükümete gıcıklık etmek amacıyla.

Murat Bardakçı dostumuz da, şimdilik sığınmak zorunda kaldığı Internet sitesindeki köşesinden konuya açıklık getirmekte gecikmedi: Cahillik etmeyin, Lozan’da bırakın Patrikhane’yle ilgili herhangi bir maddeyi, Patrikhane kelimesi bile geçmez!

Sizi bilmem ama ben çok eğleniyorum...

Unutmadan söyleyeyim, ökümenik, evrensel demek.

Yani, toplam Rum nüfusu artık kelaynak kuşu gibi kalmış bir ülkenin, bir şehrin tepesinde, patrik hazretleri yalnızca bu yetiksizlerin dini lideri mi sayılacak, yoksa “cihan patriği” kabul edilip bütün dünyadaki 320 milyon kadar Ortodoks’un lideri mi olacak? (Ruslar, Bulgarlar ve Sırplar dahil.)

Meseleyi bir din meselesi olarak pazarlıyorlar ama aslında bir para meselesidir.

ökümenik olursa, Fener birdenbire amansız bir paraya boğulur. Bin kişilik cemaatin katkısıyla üç yüz yirmi milyon kişinin katkısı arasındaki farkı görmek için de maliye müfettişi olmak gerekmez. (Aziz Yıldırım’ın bir başka Fener’i paraya boğmasından çok daha büyük boyutlarda.)

Rus, Bulgar ve Sırp parasını kendilerine çekecekler!

Bu güçle, bize kötülük ederler mi? Bilmem, gizli servislere sorunuz.

Peki, olsun mu, olmasın mı?

Avrupa Birliği’ne gireceksek, olsun.

Yok kapıyı çarpıp çıkacaksak, olmasın.

Yunanistan’la iyi geçineceksek, olsun.

Dalaşacaksak, olmasın.

Bundan ötesi beni ilgilendirmez. Ben Hıristiyan değilim ki, bana ne?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Engin Ardıç Arşivi