Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Kötü yola düşmek

Kötü yola düşmek

“Kötü yol”, kanunsuzluk yoludur, edeb ve ahlaka aykırılık yoludur..
Hep kadınlar düşmez o yola..
Ahlaki nizamın dışına kayan, halkın nefret ettiği fiilleri işleyen kim varsa kötü yola düşmüş demektir..
Kumar kötü yoldur..
Ayyaşlık kötü yoldur..
Hırsızlık kötü yoldur..
Bu yollara düşenler geçmişte olduğu gibi günümüzde de olmaktadır..
Bir de kadınlar için söylenir:
Her gün bir başka yatakta geceleyen, kendi iffetini düşünmediği gibi, ailesinin, yakınlarının şeref ve haysiyetini hiçe sayan orta malı kadınlar için “kötü yola düştü” derler..
Son yıllarda kötü yola düşenleri yağlayıp-cilalamak, güzel ve çok değerli işler yapmışçasına taltif eyleyen siyasetçilerimiz çoğaldı, medya dıngılları alabildiğine arttı..
Dahası da var:
Sanatçı kisvesiyle servise sokulan, öve öve bitirilemeyen bazı yazarlar, edebiyatçılar, anlatılanlara göre eşcinsel ilişkilerinden dolayı joker olarak kullanılmaktalarmış.. İsim verdiler, mesleğini, yazı yazdıkları gazeteleri açıkladılar.. Methiyeci arkadaşlarına sorarsanız, onlar yoldan çıkmamışlar, yeni bir yol açmışlar(!)..
Kötü yola düşmenin en kötüsü, en yenisi Ergenekon’a düşmek, internet kanallarına düşmektir..
Kocaman kocaman adamları internet mezbeleliğinde görmek elbette üzüntü verici bir husustur..
Türkiyemizde hiç kimse namusuyla, edebiyle yaşadığı sürece kötü yola, dolayısıyla internete düşmez.. Belki iftira ile olabilir, amma tez dönülür o yanlış anlaşılmadan..
Günler var ki internette ses kayıtları yayınlanan muhteremlerin ıcığı/cıcığı tezgâhlara çıktı..
Ne oluyor Allah aşkına?
İftira ise hukuki yönden temize çıkmak var.. Değilse bundan zevk mi alıyor bazı kimseler?
Şunu dedi, bunu dedi.. Kime ait olduğu vuzuha kavuşmamış diktatörvari yüksekten atan sesler.. O seslerin sahipleri açıkça yazılmakta..
Amma ne diyorlar?
- Ben olsam şöyle yaparım.. Bakalım kim elimden alacak? Onlara makam ve mevkileri ne olursa olsun, hadlerini bildiririm..
Bir de -mıy mıy mıy- çekiyor ki evlere şenlik..
Kardeşim o kadar yiğitsen niye gittin de girdin kodese?
Yırtaydın polislerin ağzını.. Müsaade eden makamları bir güzel haşlayaydın, hizaya getireydin..
Adamlarını, yani astlarını koruyup-kollamak lafla olmaz.. Kanunlara itaat ederek yapılır en güzel hareketler..
Beni ne üzdü biliyor musunuz?
Ergenekon sanığı İlhan Selçuk’un Ankara Cumhuriyet gazetesi temsilcisi, ayriyeten Art (Avrasya televizyonu) sahibi sendikacı Mustafa Özbek’in programcılarından Mustafa Balbay’ın tutuklanması..
Yahu, Balbay “saygın bir zat” değil miydi?
Hem Marksistlerle, hem ulusalcılarla, hem de bazı zinde güçlerle ortak hareket etmiyor muydu?
Yazık oldu..
Hayır, kötü yola düştüğünü ima etmiyorum.. Arkadaşı, dava yoldaşı Tuncay Özkan ile hasret giderecekler.. Dahası, Türkiye’yi yeni baştan kurtarma planları yapacaklar..
Yine de üzüldüm..
GATA’ya da gidemez ve oradan tezkere alamaz.. Çünkü sivildir.. Ah emekli general olacaktı da GATA vizesi almayacaktı öyle mi?
Galiba dağıttım konuyu..
Zaten iler/tutar tarafı kalmamıştı.. Neresinden tutsanız dökülen tuhaflıklar örgüsü..
Merak etmeyin arkadaşlar.. Baykal avukatınız ya, iktidar olduğunda hepinize madalya takar..
Daha ne istiyorsunuz?
=============
Rüzgâr hep aynı yönden esmez sultanım
Ağacı kesen suyu kesmez sultanım
İnsan gücendiğinde dosta küser de
Düşmana hiçbir zaman küsmez sultanım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi