Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Birileri milletle kafa mı buluyor?

Birileri milletle kafa mı buluyor?

Toplumun büyük bir kesimi ekonomik sıkıntı içinde... Alım gücünün giderek azalması, hatta işini kaybedenler açısından alım gücünün sıfıra inmesi söz konusu iken bu ülkeyi yönetmek durumunda olanları dinlediğinizde insan "Ya biz bu ülkede yaşamıyoruz ya da bunlar yaşamıyor" demeden edemiyorsunuz. Çünkü, ülkeyi yönetenler ile dış destekçilerinin söylediğine bakarsanız ülkede ekonomik kriz diye bir şey yok... Ülkede işler tıkırında gidiyor... Peki sokaktaki insan niçin sürekli olarak halinden şikayet ediyor? Kiminle konuşursanız konuşun yaşadığı sıkıntıyı anlatıyor. Bu insanlar yalan mı söylüyor?

Söz gelimi işsizlik oranının yüzde 15'e yükseldiği bir ülkede ekonominin iyi gittiğini söylemek mümkün olabilir mi? Büyüme durmuş, sanayi üretimi sürekli olarak düşüyorsa ekonominin iyiye gittiğini nasıl söyleyebiliriz?

Bir senede doğalgaza yüzde 80'in üzerinde zam yapılmış ve ufukta seçim görününce bundan yüzde 15 indirim yapılmışsa bu ekonominin iyi yönetildiğini mi gösteriyor?

Yine normal bir eve ayda 35-40 lira su parası gelmiş ve bu parayı yıllarca insanlar ödemeye mecbur edilmiş ama seçimler yaklaşınca nasıl olmuş da bu su faturası bir çırpıda 15 liraya inmiş ya da indirilmiş? Böyle bir ekonominin normal kuralları ile işlediğini söyleyebilir miyiz?

Demek istediğim o ki, bu ülkede ekonomik kriz olmasa bile ekonomik düzende tam bir soygun sisteminin geçerli olduğunu görerek bugün yaşananları kriz olarak nitelendirmemek nasıl mümkün olacak? Aslında bu ülkede öyle bir ekonomik sistem yıllardan beri uygulanıyor ki sadece zenginler düşünülüyor, onların daha da zenginleşmesinin şartları hazırlanıyor, gariban takımı ise yöneticileri fazla ilgilendirmemiştir.

Bugün özellikle emeklilerin insanca bir hayat sürmesi mümkün mü? Bu sözüme milletvekili emeklileri de dahildir. Çünkü, çoğu zaman medya onların aldığı emekli parasının yüksekliğini gündeme getirir... Bunun yanında bu ülkede 600-700 lira emekli aylığı ile geçinmek zorunda milyonlarca insan vardır. Bunun dışında işçi ve memurların da rahat bir hayat sürdüklerini söylemek mümkün olmaz... Orta ve küçük esnaf ise siftahsız akşamı etmekten şikayet etmektedir... Kısacası ülkemizde bir avuç azınlık hariç halinden şikayet etmeyen kimse kalmamıştır. Peki tüm bu insanlar ağızbirliği etmişçesine yalan mı söylüyorlar? Yani gelirleri ile rahatça geçindikleri halde sırf şükürsüzlüklerinden dolayı mı şikayetçidirler?

Bu soruya evet demek insanımıza haksızlık olur diye düşünüyorum. Uygulanmakta olan israf ekonomisi kazancımızın bereketini almış götürmüş olabilir... Ama bunun için insanımızı suçlamak doğru olur mu?

Dövizdeki ve altındaki sürekli yükselişin, borsanın daha çok düşmesi buna karşılık arada bir yükselir gibi olması üzerinde duracak değilim. Artık bunlar kapitalizmin dünya üzerindeki oyunlarının ülkemize yansıması olarak nitelendirilebilir. Hatta global kriz olarak nitelendirilen ABD'den başlayan ve tüm dünyayı tesiri altına aldığı söylenen ekonomik krizinde bu dünya kapitalizminin bir ürünü ve hatta küresel sermaye çevrelerinin bir oyunu olarak da nitelendirmek mümkündür. Ancak, tüm bunlar sıradan vatandaşı fazlaca ilgilendirmiyor... Vatandaş derdine derman olunmasını bekliyor. Elbette yönetilenler yönetenlerden dertlerine derman olmalarını bekleyeceklerdir. Bu gayet doğaldır. Ne var ki yönetenler derde çare bulmaktan çok derdi gizlemeyi tercih ediyorlar ve bu da giderek derdin müzminleşmesine, tedavisinin zorlaşmasına zemin hazırlıyor. Hele bir de medya yoluyla dış kaynaklı bir takım açıklamalar kamuoyuna pompalanınca kafalar giderek karışıyor... Söz gelimi Küresel sermayenin merkezi ABD'de yaşananların ardından, "Siz krizi bizden iyi yönettiniz" yollu açıklamalar medyada yer almaya başlayınca insan, "Demek ki ekonomik krizi iyi yönetmenin şartı hiçbir şey yapmadan seyretmekmiş" demeden geçemiyor...

Tüm bunlara rağmen dileriz gerek ülkeyi yönetenlerin demeçleri gerek dışarıdan pompalanan bazı açıklamalar gerçeği yansıtıyordur... Biz yanılıyor olalım... Ama hayatın gerçeği ve toplumun yaşadıkları maalesef bir şeylerin ters gittiğini gösteriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi