Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

DİKKAT, DİKKAT, DİKKAT!

DİKKAT, DİKKAT, DİKKAT!

Seçim yasakları başladı ve seçimde son haftaya girildi..
Öte yandan Ergenekonda kritik eşikteyiz..
Bundan sonra gelecek hiçbir habere hemen inanmayın.
Kamuoyu araştırmalarının tamamına yakını düzmece olacaktır..
Hani derler ya “Fala inanma, falsız da kalma”.. Haberleri izleyin, ama hemen inanmayın..
Haberleri izlerken biraz da kim; kim için ne söylüyor ona bakın isterseniz..
Ya da kafa konforunuz bozulmasın istiyorsanız bakmayın bu haberlere..
Bir de kimin ne dediğinden çok ne demediğine bakın bakalım bir de!
Bir de provakasyonlara dikkat..
Fasıklar size bir haber getirirlerse dikkat edin. Hemen inanmayın..
Bugünki haberleri kesin saklayın, seçimden sonra okuyun isterseniz. Bakın büyük puntolarla verilen haberlerin çoğu seçimden sonra unutulup gidecektir. Vaadler, eleştiriler siyasi bir “yalan rüzgârı”nın savurduğu uyduruk haberlerdir..
Birileri zihinleri bulandırmak, seçmeni tereddüte düşürmek için ne lazımsa yapacaktır.
Yalan haber uyduracak, iftira edecek. Yani “Çamur at izi kalsın” hesabı..
Birileri de, kendi adamının yanlışını gizleyecek, onun bazı güzelliklerini daha fazla öne çıkarmaya çalışacaktır.
“Satışa gelmeyin”.
Bunlar “at cambazı” gibi, siyaset cambazı.. Kapıdan satış ekipleri, bıçkın işportacı..
Diğer illerin çoğunda yok ama, İstanbul’da Parti Bayrağı çılgınlığı tam bir felaket. Korkunç bir çevre ve görüntü kirliliği meydana getiriyor. Bir de o bangır bangır parti propagandaları.. “Gel vatandaş gel” hesabı lider, aday medihleri..
Bu da yeni bir “Meddahlık türü” herhalde..
Eskiden bu kadar değildi. En azından amflikatörler, mikrofonlar bu kadar güçlü değildi. Bir de insanlar kendileri yaparken farkına varmıyorlar.. Tıpkı insanın kendi yediği sarmısağın kokusunu duymaması gibi. Ya da kendi horlamasını duymaması gibi..
Seçim bazıları için karalama kampanyasına dönüştü. Kimileri için vur patlasın, çal oynasın “siyasi çengi” havasında gidiyor.. Şarkılar, türküler.. Kimi kendi adayını yere göğe sığdıramıyor. Şehri değil ülkeyi, ülkeyi değil dünyayı kurtaracak adam sanki adayları..
Kimi kaptırmış kendini, belediyeyi unutmuş, ülkeye ve dünyaya nizam veriyor..
Kimi meydan okuyor, kimi tehdit ediyor. Kimi ağzının tadı ile küfür bile edememekten dert yanıyor..
Neyse ki meteorolojiden güzel haberler var. Kar ve kış geri geliyormuş.. Yani bu “tantana”lar yağmurda daha az olur. Meydanlar siyaset çöplüğüne dönmez. Siyasetin “Meydan savaşları” da biter belki.. Ama bakarsınız siyaset kar, kış, rüzgâr dinlemez.. “Beraber yürüdük biz bu yağmurda” diye otobüsler sokak aralarına dalar herkes kendi şarkısını çalar, kendi söyler, kendi dinler..
Sabır! Şunun şurasında bir hafta kaldı..
Bana kalırsa her zaman olduğu gibi bu seçimde de kafanızı kiraya vermeyin.. Kendi vicdanınızın sesine kulak verin. Korkularınızı not edin, ama umudunuza göre oy verin.. Aklınızı iyi kullanın. Unutmayın Allah (cc) cahil ve zalim bir kavme hidayet nasib etmez..
Siz oyunuzu kime verirseniz verin, unutmayın ki, sonucu tayin edecek olan Allah’tır.. Sonuçta Allah’ın dediği olacak.. Herkes yaptığının karşılığını görecek. Sonuçta insanlar kendi velilerini, kurtarıcılarını değil, kendi vekillerini seçecek ve herkes layığını bulacak. Tencere yuvarlanacak kapağını bulacak..
“Kurtarıcı” yok! Aksine “Kurtarıcılardan kurtulmadan kurtulmak yok”..
Siyasilerin hemen hepsi, size duymak istediklerinizi söylüyorlar.. Sloganların çoğu kulağa hoş gelse de içi boş.. Vaad etmek kolay. Sonuçta konjonktür ve reel politik, siyasi denge, güç, mevzuat denen hadiseye gidip teslim olacak çoğu..
Vatanı, memleketi birbirimizden kurtarmak değil, birlikte nasıl yönetiriz ona bakmamız gerek.
CHP’li komşunuz ya da AK Parti’li arkadaşınız doğru, namuslu, dürüst bir adaya oy verebiliyor mu? Beğenmediği adayın üzerini çizebiliyor mu? Dürüst insanlar, adayların belirlenmesinde sözsahibi olabiliyorlar mı, ona bakmak gerek..
Bu adayların çoğunu biz belirlemedik.. Seçilmişleri seçiyoruz. Birinci seçiciler Genel Başkanlar. Biz intihabı sani rolündeyiz.. Siyasetin objesi biz değiliz yani yurttaş / millet değil.. Siyaset büyük ölçüde bir illüzyon.. Tıpkı borsa gibi..
Birileri seçimleri tartışmalı hale getirmek için düğmeye basabilir. Suikastlar, bombalı eylemler gündeme gelebilir.. Herkesin ihtiyadlı olması gerek. Bu kadarcık hukuk devletine bile tahammül etmeyen çeteler ortalığı karıştırmak için çılgınca planlar peşinde olabilir..
Aman dikkat!
Bu arada internet ortamında değişik isim altında, farklı argümanlarla küfür, tehdit içerikli, bazan Ayet-Hadis kullanarak, bazan komplo teorileri ile insanların kafalarını karıştırmak isteyen düzinelerce mesaj dolaşmaya başladı. Bunların çoğu örgütlü. Aynı mesajı farklı isimlerle hedef kişilere gönderiyorlar. Maksatları insanları korkutmak, kitleler üzerinde psikolojik baskı kurmak.. Yani psikolojik harp takdikleri kullanıyorlar. Sureti haktan gözüken bu insanların yalanlarına inanmayın..
Lütfen sabır. Sükûnet.. Ve dua! Ve tevbe!
Allahım! Bize hakkı hak, batılı batıl göster, Hakta toplanmamızı sanib eyle! Bize merhamet et. Şüphesiz ki, biz zalimlerden olduk! Bizi affet! Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların değil.. Bizim ellerimizle zalimleri cezalandır ve mazlumlara yardım et.. Bizi gıybet, iftira, dedikodudan koru.. Şüphe yok ki, başkaları için söylediklerimiz, eğer onlarda yoksa, Sen bizi o şeyle yargılayacak olansın! (Amin)
Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi