Rüzgarlar şehri Bakü’de bir hafta sonu...

Rüzgarlar şehri Bakü’de bir hafta sonu...

Türkiye’mizi candan seven devletlerin başında Azerbaycan gelir.. Kültürümüzde, örfümüzde ve yıllar öncesine dayanan tarihimizde pek çok ortak yönümüz vardır bu dost ülkeyle..
Azerbaycan için bilgi anlamında birkaç kelime etmek gerekirse, bu ülkenin resmi dili Azeri Türkçe’si.. Ancak azınlıkların dilleri de konuşulmakta.. Azerbaycan nüfusunun yaklaşık % 88’i Müslüman.. Kalan nüfusun büyük çoğunluğu ise Hıristiyan..
% 0.3 oranında Yahudi, az sayıda da Bahai var bu ülkede.. Müslümanların % 70’i Şii-Caferi, % 30’u Sünni..
Ekonomisinin büyük ölçüde petrole dayalı olmasından dolayı, geçtiğimiz dönemde oldukça büyük yatırımlar yapan Azerbaycan, bugün krizden çok fazla etkilenmeyen ve iç pazardaki tüketimin hâlâ dinamik olduğu bir ülke görünümünde.. Son yıllarda hem kamusal alanlarda hem de özel sektörde büyük ve önemli yatırımlar gerçekleştirilmiş.. Kendi dilimizle rahat bir biçimde anlaşabildiğimizi düşünürsek, Türk işadamları için Azerbaycan’ın önemi oldukça büyük. Bu ülkede yapılacak çok iş olması nedeniyle işadamlarımızın Azerbaycan’ı ihmal etmemelerini ve mutlaka ticari iş birlikteliklerine girmeye çalışmalarını tavsiye ediyorum.. Çünkü arazi münbit..
Özellikle krizle yatıp kalkılan bugünlerde ihracatçılarımız alternatif pazarları daha yakın takibe almak zorunda.. Böylece de bölgesel gücümüzün bize verdiği avantajı en iyi şekilde kullanmaya çalışmalıyız, diye düşünüyorum.. Her nekadar Azeri dostların petrolün 145 dolardan 50 dolara kadar düşmesinden canları sıkkın olsa da bu ülkeyle her zaman iş yapılabilir..
Evet gelelim esas mevzuya..
MÜSİAD Makine ve 0tomotiv Sektör Kurulu 12-15 Mart günleri arasında Azerbaycan’a bir iş ve kültür gezisi düzenledi.. MÜSİAD’ın pek çok etkinliğine katılan birisi olarak dostlarımız bizi de davet ettiler.. THY uçağıyla 2 saat 45 dakikalık bir uçuştan sonra Bakü’ye indik..
Bakü, Hazar Denizinin batı yakasında güzel bir şehir.. Öncelikle de havası.. Son derece latif.. Bazen ılıman, bazen rüzgarlı.. Halk diliyle “külekli vilayet” deniliyor.. Azeri lisanında “külek” rüzgar anlamına geldiği için Bakü “rüzgarlı şehir” olarak da anılıyor..
MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Makine ve Otomotiv Sektör Kurulu Başkanı Necmettin Öztürk, Başkan Yardımcıları Turgut Al, Zeki Akbal, Mustafa Karayılan, Yakup Tüfekçi, MÜSİAD Çevre Komisyonu Başkanı Tevfik Tulay, üyeler Ferhan Yılkın, Mustafa 0kuyan, işadamı Murat Macun, Bedri Gündoğdu, MÜSİAD Teşkilatlanma Komisyonu yönetim kurulu üyesi Alican Cebeci, MÜSİAD Danışmanı yazar Doç. Dr. İbrahim Öztürk ve diğer arkadaşlarla bu gezide beraber olduk..
Yakup Tüfekçi aynı zamanda Bakü’de soğutma(klima) işlerinde faaliyet gösteren bir müteşebbis.. Abisi Erdal Tüfekçi de 15 yıldır Bakü’de ve o da bu işleri yapıyor.. Bakü’de çok Türk var.. Her yer Türk lokantalarıyla ve işyerleriyle dolu.. Abdurrahman Uzun’da bunlardan biri.. Zivella markalı ofis mobilyalarıyla Bakü’de hizmet veren bir işadamı Rizeli Abdurrahman!.. Ve daha niceleri.. Ancak incelediğinizde Bakü’de Rizelilerin ve Erzurumluların ağırlıklı olarak bulunduğunu görüyorsunuz..
Türkler burada cemiyetçilikte de varlar.. Kısa adı TÜSİAB olan Azerbaycan-Türk Sanayici ve İşadamları Cemiyeti’ni kurmuşlar.. Başlarında da Erzurumlu işadamı Yavuz Keleş var.. Bir de kısa adı ATİB olan Azerbaycan-Türkiye İşadamları Birliği bulunmakta.. 0nun da yönetiminde Cemal Yangın isimli 0rdu-Fatsalı bir işadamı var.. 0ldukça da konuşkan!.. Cemal Yangın, Azerbaycan’ı adeta ezberlemiş!.. İki derneği de ziyarete gittik.. Anlattılar, dinledik.. Ayrıca ziyaret ettiğimiz yerlerin arasında 7000 üyeli Azerbaycan Sahibkarlar Cemiyeti ve Azersun isimli yağ fabrikası da vardı..
Ziyaretlerimizin içinde Bakü Büyükelçiliğimiz de vardı.. Heyet halinde Büyükelçiliğe gittik ve Büyükelçimiz Hulusi Kılıç’la tanıştık.. Gayretli ve güler yüzlü bir kişi Hulusi Bey!.. Bakü’den önce Halep Başkonsolosuymuş.. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Mustafa Gür ve Ticaret Başmüşaviri Gazi Bilgin.. Hepsi Azerbaycan’da güzel ülkemizi temsil için uğraş veriyorlar..
Bakü’de bulunduğumuz 3 gün içerisinde Alican Cebeci’nin önceden dostları olan Azeri kardeşlerle tanıştık.. Kardeşten de öte.. Can dost!.. Terbiyeli nezaketli kişiler.. Elnur Sametov ve Ziya Samedov.. İkisi de amcaoğlu.. Ve de Azerbaycan parlamentosunda önemli görevlerde bulunuyorlar.. Ziya Sametov’un babası Nureddin Sametov Azerbaycan’ın en büyük fabrikalarından birinin sahibi.. Sağolsunlar, Alican Cebeci’yle birlikte şerefimize akşam yemeği verdiler.. Öyle sıcak bir misafirperverlik ki o kadar olur.. Hepsine teşekkürlerimi sunuyorum.. Azerbaycan’da görüştüğümüz diğer Azeriler de Türkiye ve Azerbaycan’ı “2 devlet 1 millet” olarak tanımlıyorlar..
Bakü’de bulunduğumuz zaman zarfında tarihi Kız Kalesi ve İçerişehir diye adlandırılan Eski Bakü’yü de görme imkanımız oldu.. Cuma namazı için Bakü sırtlarında yüksekçe bir yer olan Şehitlik’e gittik.. Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal, Azerbaycan’ı ziyaret ettiği vakit şu an kendisi gibi rahmetli olan Devlet Başkanı Haydar Aliyev’den cami için yer istemiş.. Haydar Aliyev de memnuniyetle kabul etmiş ve “Türk Camisi” diye adlandırılan Cami böylece gerçekleştirilmiş.. İmam Türkiye’den!.. Cami tıklım tıklımdı.. Cuma namazını burada kıldık..
Sizlerle bir de önemli gördüğüm bir anektodu paylaşayım.. Biliyorsunuz Başbakan Tayyip Erdoğan, Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Simon Peres’e haddini bildirmişti.. Ve o dik duruşlu hitap, sadece ülkemizde değil, pek çok Müslüman memleketlerde de sevinçle karşılanmıştı..
Azerbaycan’ın Sumgayıt şehri.. Bakü’ye 45-50 km uzaklıkta.. Bizim gruptan Ferhan Yılkın ve Mustafa 0kuyan kardeşlerim ticari faaliyetleri için bu şehire gidiyorlar.. Dolayısıyla Cuma namazını da orada eda ediyorlar.. 0nlar heyecanla anlattılar ben de sizlere aktarıyorum..
Cuma namazını kıldıkları yer Şiilerin camisi.. İmam, namazdan sonra cemaatle birlikte ayağa kalkıp şu sözleri duaya döküyor; “Allahım, Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanına karşı çıkıp İslâm Aleminin başını öne eğdirmeyen Türkiye’nin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a güç kuvvet ver.. Biz Müslümanlar olarak ondan razı olduk, Sen de razı ol Ya Rabbi..”
Ferhan bu sahneleri anlatınca inanın ki tüylerim diken diken oldu.. Demekki bu onurlu çıkıştan Müslüman Azeri kardeşlerimiz de mutlu olmuşlar.. Şii’si, Sünni’si, hepsi!.. Allah onlardan da razı olsun.. Evet netice olarak MÜSİAD’lı dostlarımızın düzenlediği Azerbaycan ziyareti böyle geçti..
Keyif aldık.. Sebep olanlara teşekkür..



Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi