Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Kabine değişikliğinde nasıl bir yol izlenecek?

Kabine değişikliğinde nasıl bir yol izlenecek?

Kabine değişikliği

Gerçekleşmesine kesin gözüyle bakılan kabine değişikliğinin ne anlama geleceğini önceden tartışmak gerçekleşmesinden sonra yapılan değerlendirmelerden daha yararlı olabilir. Böylece kişilere yönelik duygusal tepkilerden arınmış bir değerlendirme mümkün olur.

Bu değişiklik bugüne kadar uygulanan politikaların terk edilmesi ve yeni bir yön çizilmesi mi olacaktır yoksa aynı politikalar yeni yüzlerle sürdürülecek ve bir yenileşme imajı mı yaratılacaktır?

Bugüne kadar sürdürülen politikalar Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başbakanlığı sırasında belirlenmiş ve önemli bir değişiklik yapılmadan bugüne kadar sürdürülmüştür. Ekonomide küreselcilik, dış politikada AB’ye yönelik olarak belirlenen bu politika bölgede oluşturulacak barış ortamıyla Türkiye’nin bölgeyle birlik arasında bir köprü olmasını sağlayacaktı.

Bu politikanın gövdesinde dünyadaki köklü değişmelerden kaynaklanan çatlaklar oluştu. Küresel sermayenin gücünü kaybetmesi, ekonomide devletin etkinliğinin artması, sermaye hareketlerinde devletlerin kontrolünün artma eğilimi göstermesi bu alanda yeni bir politika belirlenmesini gerekli kıldı. Tüm dünyada gözlenen yeni ekonomik yapılanmanın, sermaye hareketlerinde gözlenecek azalmanın ülkemize nasıl yansıyacağı ve bugüne kadar uygulanan ekonomik politikalarda bir değişikliğe gidilip gidilmeyeceğinin ipuçlarını kabine değişikliğinde gözleyebiliriz. Eğer ekonomi yönetiminde bir değişiklik olursa yeni yüzlerin temsil ettiği ekonomik politika gelecekteki uygulamaların yönünü gösterecektir.

İkinci önemli değişiklik Türkiye’nin dünya üzerinde konumunda gözlenebilir. Türkiye AB içinde onun Ortadoğu’yla ilişkisini pekiştirecek bir köprü, askeri alandaki eksikliğini tamamlayacak bir güç mü olacak yoksa ABD, AB ve Rusya arasında bölgesel bir güç olarak dengeleyici bir rol mü oynayacak? Dışişleri yönetiminde bir değişiklik olursa bu konularda bir değerlendirme yapılabilir.

Dış politikanın yönetiminde Cumhurbaşkanı Gül’ün aktif rolünün devam edip etmeyeceği de kabinedeki değişiklikten anlaşılacaktır.

Yeni kabine siyasi iktidarın güç odaklarıyla, mesela büyük sermaye, dini gruplar, AB yanlısı güçlerle ilişkisinin yeniden belirlenmesine de sebep olur ve bunun yansımaları bürokrasi ve medyada görülebilir.

Benim tahminin kabinedeki değişikliğin hükümetin bugüne kadar uyguladığı politikalarda köklü değişimlere sebep olacağı ve bir süre gergin bir ortamı yaşayacağımız yönündedir. İngiltere’de Tony Blair’in ayrılması, ABD’de Obama’nın gelişi ile gerçekleşen değişim ülkemizde liderin değil kadronun değişimiyle yaşanacak gibi görünüyor.

Tüm dünyada gözlenen değişim rüzgarı aslında değişen şartlara uyumu sağlamak amacını taşıyor. Ülkemizin bu uyumu nasıl sağlayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ama değişimden kaçınmanın mümkün olmayacağını söyleyebiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi