Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Belhum adal!

Belhum adal!

Kötü haber Birleşik Arap Emirlikleri’nden geldi.. Bir Afganlı’ya karşı yapılan işkence görüntüleri ülke gündemine bomba gibi düştü..
Aslında bu tür olaylar BAE’de ilk kez olmuyor.. Bu ülkede olanları Batılılar bilmiyor da değildi. Ya da bu olanlar sadece BAE’de olan şeyler de değil.
Guantanamo’da yaşananların benzerleri başka ülkelerde de yaşanmadı değil. Bu işin Amerikalısı, Ermenisi, Rusu, İngilizi, Fransızı, Türkü, Arabı, Kürdü yok.. Her ülkede onurlu insanlar da vardır, aşağılık insanlar da.. Fakirler arasında da var, zenginler arasında da, eğitimlileri arasında da var, cahilleri arasında da..
Artık internet diye bir şey var ya, bunlar uzun süre gizli kalmayacak artık.. Onun için bu aşağılık işleri yapanlar uzun süre gizlenemeyecek ve sonuçta dünya onlara dar gelecek..
Özellikle monarşi ile ya da askeri diktatörlüklerle yönetilen Arap ülkelerinde bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak..
Önce meşruti monarşi, ardından cumhuriyet tartışmaları, demokrasi, insan hakları, ifade ve örgütlenme hakkı..
Bunu halk ya da tepedekiler istiyor diye değil.. Ama göreceksiniz olacak..
O petrol zenginleri artık servetlerini dikkatli kullanmak zorundalar.. Çünki o zenginlikler de artık uzun ömürlü olmayacak. Bedavadan para kazanma devri bitiyor..
Petrol şeyhlerinin yükselişleri gibi çöküşleri de hızlı ve ani olacak göreceksiniz..
İslâm Konferansının gündemine İnsan Haklarını alması boşuna değil. Ya da BAE’deki çölde o insanlık dışı işkence görüntülerinin Batı Mediasına servis edilmesi de boşuna değil. Bunun arkası gelecek..
Ha bu onlara ders olsun.
BAE’nin o göz kamaştıran zenginliği ve ihtişamının arkasında yoksul Asyalı insancıkların dramı olduğunu bilmeyen yok.. Bu dramın bırakın Müslümanlıkla, insanlıkla alakası yok..
Marsel Parnaya’nın Kalküta için söylediklerini belki biz bugün Arap yarımadasında yaşananlara bakıp, “Dubai’den etrafınıza baktığınızda o yoksul Asyalı işçilerin kümes gibi yerlerde, balık istifi nasıl bir arada yaşadıklarına hayret edersiniz.. Oysa bu zavallı insancıklar zengin Arap şeyhlerinin refah ve mutluluğunun harcını karıştırıyorlar..” diye tercüme edebiliriz..
Bu gerçek BAE’ye yakışmıyor.. İnsanlık için utanç verici bir durum bu.. Onları ILO’nun standartlarına ya da AİHS, BM’nin insan hakları bildirisine uymaya çağırmıyorum. Bizim, bunların daha ötesini yapmamız gerek. Olanlar bu toprakların tarihine, bu halka, bu dinin mensuplarına yakışmıyor.. Olanlar Allah’ın gücüne gider.
Bir an önce çalışma şartları iyileştirilmeli.. Haksızlık ve zulüm nitelikli uygulamalara son verilmeli ve sorumlular cezalandırılmalı..
Eğer bu konuda kendilerine çekidüzen vermezlerse, dünyanın hiçbir yerine seyahat edemez hale gelirler. Tutuklanırlar. Dahası, İnsan Hakları ihallerinden dolayı tazminata mahkûm edilirler ve dünyanın neresinde olursa olsun servetlerine el konulur..
Birilerinin bunu bölge devletlerine hatırlatması gerek. Sadece BAE değil; Kuveyt, Katar, Umman, Irak, Suriye, Ürdün, Suudi Aranbistan, Fas, Tunus, Cezayir, Libya, Yemen ya da diğerleri..
İnterneti ve cep telefonunu yasaklayamacaklarına göre, artık hiçbir şey uzun süre gizli kalmayacak..
Hani teknolojiden korktukları için değil, insanlık onuruna saygı gereği, Allah’tan korktukları için kendilerine bir çekidüzen vermeleri gerek..
Önlerinde zor ve sancılı bir süreç var ve bu iş ne kadar geç olursa, bedeli de o kadar ağır olacaktır. Yanlış yapmak, görmezden gelme, erteleme lüksleri yok..
Tıpış tıpış kayıtlı ekonomiye geçecekler..
Bana kalırsa BAE’de yaşanan talihsiz olay bir işaret fişeği idi sadece. Eğer işmardan anlamayacak olurlarsa, bunu yeni ve daha vahim belgeler izleyebilir..
Şeyh ailesinden birilerinin fuhuş ve uyuşturucu partisindeki görüntüleri ya da kumar görüntüleri internete düşerse şaşmayın.. İşkence görüntüleri, hapishanelerde yaşananlar.. Birileri bunları gizlemeye çalıştıkça açık verir ve uluslararası öfkeyi bir paratöner gibi kendi üzerine çeker.. Adı Mediaya düşenleri ise kimse sahiplenemez..
Deve güreşlerinde kurban edilen çocukların acıklı hikayeleri gelirse ekranlara, başınızı kaldırıp insanların yüzüne bakamazsınız sonra..
Sadece Arap ülkelerinde olmuyor bunlar. Türk dünyasındaki durum da çok iç açıcı değil. Ha bunlar, onlara da ders olsun..
Türk dünyasındaki gelişmeler bir başka yönüyle hayli ibret verici bir durum. Komünizmin o anti-faşist görünümü, haklı yüzüne rağmen Kızılordu ve Komünist Partisi’nin lider kadrosundan gelip bugün yönetimin başına geçen insanların uyguladıkları politikalar ibret verici.. Eğer onlar da bu durumdan ders çıkarmayacak olurlarsa, onların ipliklerinin de pazara çıkması yakındır diye düşünüyorum.
Hiçbir şey için geç değil.. Ama yarın gerçekten geç olabilir..
Bu ülkelerde dürüst, namuslu bir sürü insan var.. Elbette “Belhum Adal” olanlar da.. Akıl, insanı yaratılış gayesine uygun kullanarak eşref-i mahlukat, ekmel-i mahlukat seviyesine yükseltebileceği gibi, nefs, ihtiras, heva ve heveslerinin, şeytanın emrinde insanı hayvandan da aşağı bir duruma düşürebilir..
Unutmayın, içimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden sizler de zarar görebilirsiniz. Haksızlıklar karşısında susanlardan olmayın. Allah (cc), bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir..
Namuslu insanlar namussuzlar kadar cesur değil ise, vay o ülkenin halkına..
Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi