Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Büyüdük... Tıpkı balon gibi

Büyüdük... Tıpkı balon gibi

Büyümesine büyüdük... Bunu görmemek maksatlı körlüktür...
Eskiden bu kadar arabamız yoktu... Hele gökdelenlerimiz hiç olmamıştı...
Büyük zannettiğimiz bir yalan çuvalının iddia ettiği gibi her yıl büyüdük...
“İnkâr eden va mı? Vasa çıksın da görelim...”
Ne inkârı bre büyükler büyüğü, odunlar kütüğü...
Eskiden bu kadar hırsızımız da yoktu...
Kendi bankasını soyan, devletten vergi kaçıran patronlar olmazdı...
Nüfusumuz da arttı galiba sayenizde...
Sizin kendi çocuğunuz olmadı, lakin “baba” diyerek peşinden koşturan yalakalar öyle çoğalmışlardı ki, gören parmağını ısırırdı...
Evet ya... Ben askerlik yaptığımda İstanbul’un nüfusu 600 bin imiş...
Ortalama 20 kat büyümüşüz üreyerek...
Güngören küçücük bir köydü geçmişte...
Bir şiirimde geçer:
Yüzbaşım garajda nöbet tutarken
Hatırıma sıla düştü bu gece.
Güngören’in horozları öterken
Gönül kalktı yola düştü bu gece...
Var mı Davut Paşa Kışlası ile Güngören Köyü arasındaki tarlalarda, çayırlarda otlayan atlar?
Vatandaşlar birbirlerine madik ata ata büyüdüler... İçtikleri çorbanın yarısı yalan, yarısı talan değil mi?
Diyorlar ki:
Dünyanın en büyükleri arasına girdik... 2050’de 100 milyonu aşacağız.
Breh breh breh!..
Neye yarar kendi uçağını kendin yapamıyorsan... Kendi kullandığın tankı başkalarından alıyorsan...
Daha da acısı, borç/harç edip aldığın uçak ve tanklar eskidikleri zaman 5 milyon civarında nüfusa sahip dünyanın en nalet ülkesine bol para ödeyip tamir ettiriyorsan ayıp değil mi?
Balonun içine hava üflediğiniz zaman çarçabuk büyür...
İmrenilecek bir büyüme değildir herhalde...
Meczup diye bilinen bir yaşlı kadının şehir merkezindeki Ulu Cami önüne gelerek, hem de Cuma namazı öncesi, “Oy oy, eskiden bu camide dört kişi namaz kılardı, cami dopdolu olurdu... Şimdi binlerce adam gelmiş, ama cami bomboş” demesi basit bir söz müdür?
Türkiye büyüyor!..
Elbette büyüyor... Baksanıza bir adamın 5-6 tane televizyon kanalı var...
Bir diğerinin 8-10 gazetesi ve iki üç misli dergisi vardır...
Memleketin din düşmanı, ahlak düşmanı yalakalarından sanki ordular kurmuşlar...
“Saldır” emri alınca saldıran yazarlar... “Öldür” dese öldürmekten çekinmeyecek güruh...
Büyüyoruz, büyüdük efendiler(!)..
Bir araştırma yapsanız görürsünüz...
Kocaman kocaman patronların gazetelerinde, televizyon kanallarında, dergilerinde arz-ı endam eden yazarların % 40’a yakını homoseksüel, yani Türkçesi ibnelikle meşhur olanlardanmış...
Zaten adamlar inkâr etmiyorlar...
10 bin, 50 bin, 100 bin dolar aylıkla yazı yazanlar ve dahi onlara yazdıranlar büyümenin işaretleriyse, çok büyüdük çok!..
Sık sık evden kaçan kızlar da büyüme alametleri galiba...
Büyümemiş olsak bir artist mi aktris mi her ne ise, aynı anda 8-10 sevgilisi mi olurdu?
Bazı baylardaki boynuz kalabalığı büyüme veya büyüklük alametlerinden olsa gerek...
Adını “bayram” koydukları ithal bir gayrimüslim gününde caddeleri, sokakları savaş alanına çeviren... Polislere taşla, molotof kokteyli ile taarruz eden süzme namussuzlar kum gibi kaynıyorlar...
Hemen hemen herkes ölüm makinesi gibi çalışmakta... Kesenler, doğrayanlar, kıyma yapanlar gırla gidiyor...
“Dağlar dağladı bizi, gören ağladı bizi...”
Büyüyen bir ülkenin asker kaçağı da, çürüğü de, ibnesi de artar.
Vay be???
===============
Hep helal kazanır helal yerdik bir zaman
Gökten yağan suya Rahmet derdik bir zaman
Yarım ekmeğimiz varsa soframızda ki
Onu da böler ikram ederdik bir zaman...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi