Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Türkiye Müslümandır Müslüman kalacak

Türkiye Müslümandır Müslüman kalacak

İşgüzarlar göllerde balık sular bu mevsim
Yobazlar sıkıntıdan saç-baş yolar bu mevsim
Köpekleri giydirip açtılar kadınları
Dönmeler kalbur-sarat öfke dolar bu mevsim.



Bu başlığın laikçi yobazları kızdıracağına eminim...
Amma ben, o başlığı laiklik alternatifi olarak, ya da reaksiyoner şekilde düşünmedim...
Laikliğin yaşı kaçtır, söyler misiniz?
Oysa Müslümanlık 1400 yılı geride koymuş bir dini inanç...
Ve tabii ki bir doğruyu ifade ediyorum bir cümleyle:
Türkiye Müslümandır-Müslüman kalacak!..
Din düşmanı dönme dölleri çatlasalar da, patlasalar da bu gerçek asla değişmez...
İslâm dini bütün dinlere saygıyı salık verir... "Siz onların putlarına küfretmeyin, onlar da sizin dininize küfreder" öğüdü veren bir dinin dünya jandarmalığı yapması düşünülemez...
Bu meyanda:
İsteyen laik olabilir, isteyen demokrat olabilir, isteyen dindar olabilir, isteyen dinsiz olabilir, isteyen putperest olabilir...
Kimsenin bir başkasına ait inanca karışması, müdahale etmesi asla düşünülemez... Ancak, dinsizlikleriyle yetinmeyip dindarları sürü yerine koyarak gütmek isteyenler, İslâm dinine canavar misali saldıranlar hiçbir şekilde hoş görülemez...
Kuru gürültülerine karşılık, diyorum ki:
Türkiye Müslümandır, Müslüman kalacak!..
İsviçre'li Katolik Lilimina Raiman'ın kızı ve Serfice'li 1912 yılı dönmesi bir Rum babanın evladı ne kadar yırtınırlarsa yırtınsınlar, hangi kurnazlığa başvururlarsa vursunlar, beş kıtada kök salmış İslâm, hiçbir zaman yok olmaz...
Dolayısıyla:
Türkiye Müslümandır, Müslüman kalacak!..
İslâm ne bir partiye sığar, ne de bir ülkenin sınırları içinde mahkûm edilebilir...
Bilumum baskılara,
Her tür zorbalıklara,
Horlamalara, dışlamalara, bürokratik engellemelere, maddi ve manevi işkencelere rağmen:
Türkiye Müslümandır, Müslüman kalacak!..
Duydunuz değil mi?
Bu sözler, bu meydan okumalar yaşlı bir köy çocuğunun şahsi görüşü değildir...
Ezelden ebede uzanan rahmet ırmağının ortak çağıltısıdır...
Yağmur yüklü bulutlara ve kuşların göz bebeğine yazılan Hak Yol'un yolcularının ortak sesidir...
Yeter artık mülteci gibi yaşama...
Savaşta, barışta ve her yerde bizim de olduğumuz, olacağımız unutulmasın...
Yarınlarda bizim de hakkımız vardır...
Yüzyıla yakındır hep aynı ailelerin çocukları emrediyorlar... Dedeleri gitmiş yerine babaları gelmiş, onlar gidecek evlatları gelecek, sonra da torunları nöbeti devralacaklar...
Yoğurdun böyle bol olmasına son verecek nesiller geliyor...
Kimse kimsenin hakkını gözdağı vererek gasbetmemeli... Kimse kimsenin inancına, kılığına-kıyafetine tasallutta bulunmamalı...
Dileyen kapansın, dileyen çekirdek misali açılsın...
Amma bir diğerine hakaret etmeden, edepsizliğe başvurmadan, hakka riayet ederek...
Var mısınız?
Yoksanız gönül defterlerinde adınız 'yok' yazılacak...
Cumhuriyetin ilk yıllarından bugüne değin kesintisiz meclisi işgal eden kesimler biliyorum... Yüksek bürokrasi de onların sanki tapulu malları...
Olsun... Zararı yok sayalım... Amma bizim hürriyetimizi tekrar tekrar gaspetmeye yeltenmesinler...
çünkü:
Türkiye Müslümandır, Müslüman kalacak!..
Herkes duyacak, bilecek-Saklanmaz gayri bu gerçek...
Işık ışık, çiçek çiçek hak ve adalet gelecek...
Gelecek mutlaka... Gençlerimiz kesinlikle görecek...
-----------



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi