Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Enes’in günlüğünden

Enes’in günlüğünden

Neredeyse üç haftadan beri elimdeki ödevi bitirmeye çalışıyorum ve gerçekten çok yoruldum... Bir Türkiye haritası yapacakmışım ve kabartma yöntemiyle çalışacak, ülkemizin bütün illerini tek tek boyayacak ve onu sınıfa asacakmışım... Oysa ben bu ödevi daha önceden beş kere yaptım... O zaman da ödevin konusu aynıydı, içerik aynıydı, yaptığım çalışma aynıydı... Neden aynı şeyi altıncı kez yapıyorum diye sormadan edemiyorum... Sakın beni yanlış anlamayın, kimseyi eleştirmiyorum, büyüklerime, öğretmenlerime de son derece saygılıyım ama ben de kendi duygu ve düşüncelerimi ifade etmek istiyorum... Biz öğrenciler için ödev bilincinin geliştirilmesi hayatımızın diğer evrelerinde de aldığımız sorumluluğu yerine getirme noktasında bir basamak oluşturuyor... Tamam, ödev verilsin ama sevgili öğretmenlerim, ödevler bizi geliştirecek, bilgilendirecek, işimizi kolaylaştıracak, hayatımıza yeni bir şeyler katacak nitelikte olmalı ve aynı şeyin tekrarı değil yeni konular yeni bilgiler içermeli...

Bir de biz bu ödevleri işkence çekerek değil keyif alarak yapmalıyız. Vatanına milletine bağlı bir ailenin çocuğuyum, Türkiye'nin bütün illerini tanımak ve onu bir bir çizmek beni onurlandırır. Fakat, zaten ben bu ödevi beş kere yapmıştım artık yeni şeyler istiyorum... Üstelik haritaya ait bilgilere ihtiyacımız olduğunda yine kitaplarımızın arkasındaki haritalardan ya da kütüphanemizdeki kitaplardan bunu öğrenebiliriz. Lütfen beni anlayın, daha önceden beş kere yaptığım ödevi oluşturmak için iki hafta daha vakit ayıracağıma, zaten kütüphanemde mevcut olan haritayı alıp, ülkemin illerini, yöresel farklılıklarını, kültürünü folklörünü buradan öğrensem, vaktimi buna ayırsam daha iyi olmaz mı? Gerçekten aynı şeylerin tekrarını yapmak ve yeni bilgilere ulaşamamak beni geriyor ama bunu dile getirdiğimde tepkiyle karşılanıyorum. Ya, Allah aşkına benim bu itirazlarımı dile getirme hakkım yok mu?

Biz gençler, artık, ufkumuzu açacak, bizi geliştirecek, yeni bilgi ve donanımlarla ileriye doğru taşıyacak, ödev ve sorumlulukların verilmesinden yanayız. Ve hayatımıza yeni bir şeyler katmayacak, yeni bir bakış açısı vermeyecek ödevlerle vakit kaybetmek yerine, çağımızın normlarına uygun çalışmalar yapmak, yeni bilgi ve deneyimler edinmek, bilimsel araştırmalar üzerine yoğunlaşarak, çeşitli sahalarda bilgi sahibi olmak istiyoruz. Ama bu konuda her zaman önümüz kesiliyor ve bizler düşüncelerimizi ifade etmeye kalksak saygısızlıkla itham ediliyoruz. Niyetimiz hiç kimseye saygısızlık yapmak filan değil, bizler sadece, kendimizi ifade etmek, yeteneklerimizi geliştirmek ve öğretmenlerimizle sevgi eksenli iletişim kurmak istiyoruz. Eğer bu rüya gerçek olursa, genç bir insan olarak, hayatımızın değişeceğine inanıyoruz.

Kendimi ifade ettiğim için sakın beni saygısızlıkla itham etmeyin. Ben sadece büyüklerimden neler beklediğimi belirterek, genç arkadaşlarım adına sizlerle iletişim kurmayı ve yeni bilgilere aydınlık yarınlara doğru yol almayı arzu ettiğimizi ifade ediyorum. Bu konuda beni dinler ve anlamaya çalışırsanız, yeteneklerimi ortaya koyabilir ve özgüven geliştirebilirim. Size saygısızlık etmediğimiz sürece, bizlerin konuşmasına müsaade edin, düşüncelerimizi ifade etme noktasında hayattan ve sizden beklentilerimizi ortaya koyabilmemiz için cesaret verin. Yoksa, sizler nasıl olur da sürekli eleştirdiğiniz, konuşma, düşünme ve düşündüğünü ifade etme hakkı tanımadığınız biz gençlere bu toplumu emanet etmeyi düşünebilirsiniz.

Özgüveni olmayan, kendi görüşlerini belirtemeyen, baskılanan bir genç, erişkinlik döneminde hangi konuma ulaşırsa ulaşsın geçmişten esintiler taşıyabilir bu da onun başarı evrenini gerilere taşıyabilir. Bizlerle ilgili aldığınız bütün kararlarınızda ve kurduğunuz ilişki modelinde lütfen bunları dikkate alınız...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi