Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Cemaat yapıyor

Cemaat yapıyor

Eskiden ‘Japonlar’ yapıyordu... Şimdi ‘cemaat’ yapıyor. Çok da sağlam yapıyor... Evladiyelik... Demek ki, ‘cemaat’ dedikleri bu amorf yapı her bir şeye kadir...

Darbe planları mı?

Mutlaka cemaat hazırlamıştır. Maksat, vatan sevgisi yüksek bazı kişileri gözden düşürmek, gözbebeğimiz ordumuzu darbeci gibi göstermek...

Bütün ‘e-muhtıra’lar, ‘y-muhtıra’lar, ‘z-muhtıra’lar.

Kesin cemaat işi...

Danıştay suikastinin arkasında da cemaat vardı.

Hayır, abartmıyorum... Bunu ima eden yazılar yazıldı... Hatta, ‘gazeteci’ olduğunu öne süren bir ‘acul’, daha da ileri gitti, bu suikastin ‘Türkiye’nin 11 Eylül’ü olduğunu’ öne sürdü. Böylece, ‘savaşın ekseni’ ortaya çıkmış oluyordu: İyi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla, kötü cemaat müntesiplerinin savaşı...

Ergenekon soruşturması mı?

Kesinlikle cemaat işi...

Cemaatin gizli servisi dinliyor, polisi yakalıyor, savcısı sorguluyor, gazeteleri speküle ediyor...

Bu cemaat öyle sofistike yöntemlerle çalışıyor ki... Siz aklınızdan geçirdiğiniz an, çoktan ‘belgesi’ hazırlanmış, ‘eylemi’ sahneye konulmuştur...

Cumhuriyet gazetesinin bahçesine bırakılan ‘dost bombalar...’

Cemaat bırakmıştır...

Bedrettin Dalan’ın arazisinde ele geçirilen silah ve mühimmat.

Cemaat gömmüştür.

Sauna çetesi...

Cemaat kurmuştur.

Özden Örnek Paşa’ya ait olduğu söylenen darbe günlükleri...

Cemaat yazmıştır...

Şaka değil... Şu sıra kırık bir kol ve kavuniçi renk donla alemlere akan Hürriyet gazetesinin en ağzı bozuk yazarı Ahmet Hakan Coşkun, darbe günlüğünün cemaat tarafından imal edildiğini, bu konuda elde ‘kuvvetli veriler’ bulunduğunu yazmıştı. Herhalde ‘karine’ demek istiyordu.

Zaten Dursun Çiçek imzalı ‘belge’ de cemaat yapımı...

Bunu da öne sürdüler.

Süreç muhtemelen şöyle işliyor:

Denizaşırı bir ülkede ikamet eden cemaat büyüğü ‘darbe’ uyarısı yapıyor, bu uyarının gerçeklik kazanması için ‘cemaatin subayları’ gerekli belge imalatına girişip ‘cemaatin polisleri’ne ulaştırıyor, cemaatin polisleri ‘cemaatin gazeteleri’ne servis ediyor, cemaatin gazeteleri de konuyu kamuoyu önünde tartışarak ‘terörle mücadele eden yetenekli subaylarımızı’ darbeciymiş gibi gösteriyor...

Darbe iddiaları mı?

Böyle bir şey yok... Kesinlikle cemaatin uydurmasıdır...

Hüsamettin Cindoruk büyüğümüzün de yerinde saptamasıyla, ordumuz asla hukukun dışına çıkmaz, asla darbe yapmaz.

Diyelim ki öyle...

Diyelim ki her bir işi cemaat yapıp kotarıyor...

Diyelim ki cemaat icat oldu mertlik bozuldu...

Peki kardeşler, cemaatsiz zamanlarda olan ‘işleri’ nasıl açıklıyorsunuz?

Milli darbelerimizin arkasında hangi yapı vardı?

Hangi din büyüğünün buyruğu ya da yönlendirmesiyle 27 Mayıs’ları, 12 Mart’ları, 12 Eylül’leri, hatta 28 Şubat’ları yaşadık?

Sıkıyönetimler...

Sürek avları...

İşkenceler...

Darağaçları...

Faili meçhuller...

Bunlar kimin ya da hangi cemaatin eseriydi?

Şimdi siz bu satırların yazarı için de olmadık sıfatlar uydurursunuz.

Değilim kardeşim...

Herhangi bir cemaat, cemiyet, örgüt, parti, purtu, dernek, oda, sendika mensubu değilim. Sevmem de böyle şeyleri.

Demokrasiyi, özgürlükleri ve ‘hukukun üstünlüğünü’ savunuyorum. Ayrıca, dalgamı geçip, paramı alıyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi