Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Çocuğum çok değişti...

Çocuğum çok değişti...

Meslek kursları açılsın

35 yaşında bir bayanım. Liseden sonra okumadım ve ailemin isteğiyle evlendim. Bundan sonra hayatımı eşime adadım ve her şeyi onun beklentilerine göre düzenledim. İnanın yıllarca erkenden kalktım ve arabasını dahi yıkadım... Ama o bütün bunlara ihanetle karşılık verdi ve beni bıraktı. Düşünün, otuz beş yaşına kadar sadece ev işleriyle meşgul olmuşsunuz ve bir mesleğiniz yok ve eşiniz bıraktığında da ortada kalmışsınız. İşte o zaman, erkek için olduğu kadar kadın için de mesleğin önemli olduğunu anlıyorsunuz ama çaresiz kalıyorsunuz. Bir dönem sığınma evinde de kaldım inanın oralarda da o kadar işsiz ve çaresiz kadınlar var dı ki, onların da yapacakları tek iş ev temizliğiydi bunu dahi bulamıyorlardı. Ben de, yapabileceğim işler arasında tercih yaptım ve şimdi bir işyerinde bazlama açıyorum. Ama yaşadığım tecrübeler bir kadın için de mesleğin önemli olduğunu gösterdi. Sizin aracılığınızla büyüklerimize seslenmek istiyorum, lütfen kadınlar için de meslek alanları oluşturulsun ve kadınlar buralarda yetiştirildikten sonra iş alanına yerleştirilsin. İsmekler bu işi biraz üstleniyor ama burada kendini geliştirenler de iş bulamıyorlar. Bunun için kadınlara yeteneklerini geliştirebilecekleri ve üretebilecekleri alanlar ve bunları değerlendirebilecekleri iş ortamları oluştursunlar...

Hayrunisa Yiğit

Kadınların eğitim önemli

Eskiden sadece erkeklerin meslek edinmelerinin ve ayaklarının üzerinde durmalarının önemli olduğunu düşünürdük. Ama artık değişen dünya, kadınları da iş hayatına zorluyor ve onlar içinde bir mesleği kaçınılmaz kılıyor. Sizin de ifade ettiğiniz gibi, herhangi bir meslek edinmeden evlenen bazı kadınlar, hayatlarının bir döneminde terk edilerek çaresizliğe itilebiliyorlar. Böyle durumlarda kadının tek yapacağı iş ev temizliği oluyor ama onu da bulamıyorlar. Bu soruna bağlı olarak kadın sığınma evleri sürekli doluyor.... Ben de size katılıyorum ve kadınların meslek edinmelerinin gerekli olduğunu düşünüyorum. Aileler için, kız çocuklarına meslek edindirmeleri ve ondan sonra evlendirmeleri artık bir sorumluluk oluyor. Herkes bu sorumluk bilinciyle hareket etmeli ve kızlarına da yapılarına ve yeteneklerine uygun bir meslek edindirmelidirler. Böyle bir imkana sahip olamayan ve gerçekten zor durumda olan bazı kadınlarımız da, tıpkı sizin gibi kendi imkanlarını devreye sokarak bir meslek ediniyorlar. Bu anlamda sizin gayretlerinizin kadınlarımıza örnek olmasını diliyor ve onların da yeteneklerini geliştirerek herhangi bir alanda meslek edinmelerini bekliyorum.

Çocuğum çok değişti

4 yaşındaki kızım, kardeşinin doğumundan sonra çok değişti. Yemek yemiyor, zaman zaman altını ıslatıyor, oyuncaklarını kırıp döküyor. Kardeşini sevdiğini söylüyor ve biberonunu tutmak ve onu kucağını almak istiyor ama düşürür diye vermiyorum. Kızıma kendisini daha çok sevdiğimi söylüyorum ve ona sarılıyorum ama o bebeği kendisinden daha çok sevdiğimizi düşünüyor ve huysuzlanıyor. Özellikle yemeklere karşı soğuması ve gündengüne zayıflaması beni çok üzüyor. İstediği bütün yemekleri yapıyorum yine de yemiyor ve benimle inatlaşıyor. Grup içinde oynaması için onu arkadaşlarına götürüyorum ama bir kenara çekilip küsüyor. Kızımın bu sorunlarını nasıl çözebilirim? İki çocuğum arasında nasıl bir denge kurabilirim...

Yıldız yoğurtçu

Sizin yaklaşımınız önemli

İkinci çocuğun doğumundan sonra, ilk çocuklarda bazı sorunlar görülebilir. Bunlar arasında, iştahsızlık, yaramazlık, alt ıslatma, oyuncakları kırma... gibi davranışları sayabiliriz. Burada çocuğun endişesi, anne babanın sevgi ve ilgisini kaybettiği ve onu bir başkasıyla paylaşmak zorunda kaldığı yönündedir. Bu nedenle anne baba, çocukla ilişkilerinde, onu sevdiklerini ve sevgilerinden bir şey eksilmediğini göstermelidirler. Ancak bunu sözel olarak ifade etmek ve " aslında biz seni daha çok seviyoruz..." türünden sözler sarf etmek etkili değildir. Çocuk bunun gerçekliğine inanmamaktadır. Bu nedenle sözel ifadeler yerine onunla bizzat sevgi eksenli iletişim kurarak bu konuda onu rahatlatabilirsiniz. Ayrıca çocuk istediği zamanlarda kardeşinin biberonunu tutabilir buna kontrollü bir şekilde izin verebilirsiniz. Bir de, çocuk yemeklerini ihtiyacı kadar yediği zamanlarda ya da yaramazlık yapmadığında onu ödüllendirin... Verdiğiniz ödül bazen maddi bazen manevi olabilir... Ayrıca çocuğa yeterli vakit ayırın, onunla paylaşım içinde olun, birlikte oyunlar oynayın... Ve yaşıtlarıyla da oynayabilmesi için ortam oluşturun... Burada yaşadığınız sorunu çözebilecek en etkin yöntem iki çocuk arasında, sevgi ve ilgi yönünden dengeyi sağlayabilmenizdir..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi