Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Enes’in günlüğünden

Enes’in günlüğünden

Bana her zaman doğru sözlü olmayı tavsiye eden dayım ne yazık ki sürekli yalan konuşuyor ve çevresinde de bu yönüyle tanınıyor... Bunu ona sorduğumda da ben şakadan yalan söylüyorum deyip geçiştiriyor. Dayımla aram iyidir ve onu gerçekten severim... Ama kendi hayatında gerçekleştiremediği şeyleri benden istemesini hayretle karşılıyorum. Acaba bu onun, istediği gibi olamamanın verdiği bir sorundan mı kaynaklanıyor. Ya da gerçekten doğru sözlü olamamanın getirdiği sıkıntılardan bunaldı da o yüzden mi bana tavsiyelerde bulunuyor hiç bilmiyorum... İnsan kendisi yapamasa da doğruları her zaman başkalarına anlatmalı, öğretmeli derdi babaannem... O insanlara doğruları anlatmanın dini bir sorumluluk olduğunu da ifade ederdi. Ama yine de siz büyüklerin gözden kaçırdığı bir gerçek var ki, bizler tutum ve davranışlarımızın çoğunu siz büyüklerin davranışlarını modelleyerek, görerek öğreniyoruz. Sizler bizim için bir ayna gibisiniz. Hayatı ve hayatın renklerini sizlerden öğreniyoruz. O yüzden ilişkilerinizi biçimlendirirken bizlere örnek olduğunuz ve bizlere bir şeyler öğrettiğiniz unutmayın...

Biliyor musunuz, sizlerin yaşamlarınızdan öğrendiklerimiz, nasihatlarınızdan, sözel ifadelerinizden öğrendiklerimizden çok daha fazladır. Bunun için, doğru sözlü, adil, iyiliksever ve düzenli, sorumluluk bilinci taşıyan insanlar olunuz ve bunu davranışlarınızla gösterin ki bizler için de faydalı olsun, ışık tutsun.

Küçükken annemle babam cebime doldurdukları şekerleri arkadaşlarıma da vermemi ve onlarla paylaşmamı isterlerdi ama ben vermez hepsini kendim yerdim. O zamanlar annemle babamın sözlerinden çok arkadaşlarım arasındaki konumum ve onlar tarafından nasıl algılandığımı düşünüyor ve zengin bir görüntü vermek için şekerleri göstere göstere yiyor ve kimseye vermiyordum. İşte tam da bu günlerde bir okul çıkışı babaanneme uğramıştım... Babaannem, kapıya gelip çocuğunun hasta olduğu ve onu doktora götürecek parasının olmadığını ifade eden komşusuna kulağındaki küpeyi çıkarıp vermişti. Çocukça duygularımla " Babaanne şimdi dedeme ne diyeceksin"? diye sorduğumda babaannem bana dönmüş "Yavrum insanların ihtiyaçlarını gidermek onlara yardımcı olmak güzel bir davranış, Allah bu tür davranışları sever ve bu insanları da mükafatlandırır..." demişti. Babaannemin bu davranışı beni etkilemiş ve ertesi gün cebimdeki şekerleri arkadaşlarımla paylaşmış sonra da babaanneme gelmiş "Babaanne ben de cebimdeki şekerlerimden arkadaşlarıma verdim, bu da Allah'ın sevdiği bir davranış mı? Demiştim. Babaannem beni öpmüş "Aferin çocuğum, her zaman böyle ol, Allah senin bu davranışını sever" demişti.

Gerçekten de babaannemin hayat tarzı bir bütün olarak beni çok etkilemiştir ve cömertliği, affedici olmayı, düzenli yaşamayı ondan öğrenmişimdir. Babaannem bunların hiç birini bana telkin etmedi, nasihat da etmedi sadece kendi hayatıyla gösterdi... Söylediği her şeyi kendi hayatında da gösteren babaannem, davranışlarıyla sadece bana değil, bütün çocuklara örnek olurdu. Babaannem insanlara doğruyu anlatmanın da bir sorumluluk olduğunu vurgular, kişi kendisi yaşayamasa dahi doğruları başkalarına anlatmalı ama söylediğini kendisi de yaparsa daha da etkili olur derdi. Babaannemin bu sözünü hatırlayınca dayımın nasihatlarına kızmıyorum fakat yine de söylediğinin aksine davranması beni rahatsız ediyor. Komşumuz Fatih amca da, yirmi yaşındaki oğluna sürekli sigara içme diye kızar hatta koskoca çocuğa sigara kokuyorsun diyerek vurmaya başlardı. Ama adamcağız kendisi sigaradan ölmüştü. Kimi anne babalar da çocuklarına sürekli kitap oku derler ama kendileri gazete dahi okumazlar... Çocuklar da onlara bakarak bunu pek ciddiye almazlar, kitap okuma alışkanlığı kazanmazlar... Ya da bazı ebeveynler vardır, kendileri dağınık ve plansız yaşarlar ama çocuğun düzenli bir hayatının olmasını isterler.

Anneler babalar, bize sadece nasihat etmeyin, aynı zamanda örnek hayatınızla da yol gösterin... Unutmayın ki, eylemleriniz her zaman sözünüzden daha etkilidir... Eğer hayatınızla örnek bir insan olarak yaşamayı başarırsanız sizlerin eseri olan bizler de bu hayatın bir parçası olabiliriz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi