M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Çok para, daha çok para, en çok para...

Çok para, daha çok para, en çok para...

Onların paraya ihtiyacı var. Çok paraya... Daha çok paraya... En çok paraya... Bu nasıl bir ihtiyaç?.. Şiddetli ve yakıcı bir ihtiyaç... Cehennemî bir ihtiyaç...

Bu kadar para helâlinden kazanılabilir mi? Kazanılmaz, o halde haram olsun ama mutlaka olsun.

Onlar para için yanıyorlar. Onlar para için kuduruyorlar. Onlar para için tutuşmuşlar...

Ölüler Berzah Âleminde, dünyadayken para için yaptıkları beyinsizlikler, işledikleri günahlar, sergiledikleri isyanlar yüzünden bin pişman kıvranıyor. Dünyadaki beyinsizler de para için burada kıvranıyor. Yılanlar gibi, akrepler gibi, çıyanlar gibi.

Onlara çok para lazım. Bu parayla ne yapacaklar?

Mal mülk alacaklar. Mal mülk konusunda öyle açlar ki, dünyayı verseniz yetmez, yanında Ay'ı da isterler. Ev, villa, apartman, daire, han, gökdelen, arsa, arazi, vâdiler, sahiller, ovalar, yaylalar. Mal mal mal...

Paraları çok olsun ki, iyice kudursunlar, Nemrutlaşsınlar, Firavunlaşsınlar...

Para için çıldırıyorlar.

Onlar zaten kibirli, gururlu... Para onları büsbütün kibir ve gururlu yapacak, büsbütün Nemrutlaştıracak, Firavunlaştıracaktır. Sonu: Ateş...

Para onların şehvetlerini büsbütün kamçılayacaktır.

20 yıllık emektar karısını atıp, genç bir şırfıntı ile yaşamak için bol para lazım. Şırfıntı onunla kaplumbağa sureti için değil, bol parası için beraber olur.

Bol parayla şahane bir yazlığı olacak, orada Kaligula gibi çılgın bir hayat sürecektir.

Bol para ona marinada efsane gibi bir yat sağlayacaktır.

Bol parası olduğu için Hüdekâ Kulübüne üye olacaktır.

Bol paraya her gece ayrı bir orgie'ye katılacaktır.

Bol para ona kâzib bir şöhret kazandıracaktır.

Fakirlerin işleyemedikleri günahları o bol parasıyla bol bol işleyecektir.

Bol parayla isyan üzerine isyan edecektir.

Parasızken Cehenneme yürüyerek gidiyordu, şimdi koşarak uçarak girecektir.

Geberdikten sonra çok pişman olacakmış. Olsun, yeter ki, bu dünyada bol, daha bol, en bol parası olsun.

Madem ki helalinden olmuyor. Haram olsun, bol olsun.

Haram bol paranın azabı da bol olur.

Para gelsin de rüşvetten gelsin,

İhalelere fesat karıştırmaktan gelsin,

Haram komisyonlardan gelsin,

Bin türlü gayr-i meşru ranttan gelsin,

Faizden ribadan gelsin,

Alavere dalavereden gelsin,

Küçük şeylerden nefret eder o, büyük hırsızlıktan gelsin, hortumlamadan gelsin ama bol bol gelsin...

Gelsin... Nasıl gelirse gelsin... Lakin mutlaka gelsin...

Bol haram paranın azabı da bol olur... Gelsin de bol olsun...

Yanıyorlar... Kuduruyorlar... Çıldırıyorlar... Tutuşuyorlar... Akıllarını yitirmişler... Para para para...

Mühtedilerin kitapları
Kitapları tercüme edilen, reklamları çok yapılan Müslüman gençlere ve halka her biri din önderi, imam, rehber olarak tanıtılan bazı mühtediler var. Leopold Weiss ve René Guénon gibi. Bunlarla ilgili görüşlerimi arz etmeme müsaade buyurunuz.

1. Önce bu gibi şahsiyetleri, ihtida ettikleri için tebrik etmek gerekir. Ulu nimete nail olmuşlardır.

2. Bu zatların Selef-i Sâlihîn'e, cumhur-i ulemaya aykırı düşünceleri, görüşleri, yorumları (şayet varsa), bunların hepsi yanlıştır, kesinlikle reddedilmelidir.

3. Bu zevat, hidayete kavuştukları, mü'min ve Müslüman oldukları için tebrik edilir ve kendilerine sempati beslenilir ama kesinlikle yanlış görüşleri benimsenmez.

4. Özet: Onların iyi tarafları benimsenir, hatâlı tarafları benimsenmez.

5. Ehl-i Sünnet'e, Selef-i Sâlihîne, cumhur-i ulemaya aykırı görüşleri olan kimselerin din imamı, önder, kılavuz olarak kabul edilmesi doğru olmaz.

6. İcazetli, takvalı, sağlam din tahsili görmüş, kopuksuz bir silsile ile ResullerinSeyyidine bağlı Ehl-i Sünnet alimlerini bırakıp da bu gibi mühtedileri imam kabul etmenin sakıncalı tarafları vardır.

7. René Guénon 20'nci asrın büyük zeka ve dehalarındandır. Yunanca ve Latince bilirdi. Hint teolojisini ve felsefesini mükemmel derecede bilirdi. Müslüman olmadan önce Masondu. Mısır'a gitmiş, Cenab-ı Hak kendisine hidayet nasip etmiş, tarikat-ı seniye-i Şazeliyeye intisab etmiştir.Bir kişi Müslüman olunca, eski günahları affedilir. Guénon büyük bir düşünürdür, bir bahr-i bîpâyandır. Onda Muhyiddin Arabî kaddesallahu sirreehussami hazretlerinin meşrebi vardır. Güçlü din, dünya, tasavvuf, felsefe tahsili ve birikimi olmayanların onun kitaplarını okumaları doğru olmaz. Bazı kitaplarının kıraati nisbeten kolaydır. "Kemmiyetin Saltanatı ve Âhir Zaman Alemetleri" adlı kitabı demir leblebidir. Bundan otuz yıl kadar önce altı yedi dil bilen, oryantalizm tahsili yapmış, Müslüman olmuş bir Fransızla tanışmıştım. Sohbetimiz esnasında o sırada hangi kitabı okuduğumu sormuş, Guénon'un adı geçen eserini okuduğumu söyleyince, "Ben iki kere okudum, bir şey anlamadım, tekrar okumaya başladım..." demişti. Bizim liselerimizde doğru dürüst sosyal, edebî, felsefî kültür verilmez. Gençlerimizin Guénon gibi büyük düşünürlerin, büyük mühtedilerin kitaplarını okumaları ve anlamaları çok zordur. Baksanıza Fransız lisesinde okumuş, bitirme imtihanından sonra bakalorya imtihanı vermiş oryantalizm uzmanı olmuş kültürlü ve birikimli bir zat bile okuyup anlayamıyor.

Halkımız, gençlerimiz, yüksek tahsilli ziyalı kişilerimiz önce dinimizin akaidini, fıkhını, muamelatını, ahlakını, ahkam-ı sultaniyesini, siyeri muteber ehl-i sünnet kitaplarından okumalıdır; bu sahada sağlam bir temele sahip olunca ihtida etmiş veya etmemiş büyük düşünürlerin kitaplarını okuyabilirler.

Doğru ile yanlışı ayırd edemeyenlerin böyle kitapları okumaları caiz değildir.

Mühtedileri kötülediğim sanılmasın. Ölenlerine rahmet diler, sağ olanlarına selam ve hürmet ederim. Gayem kötülemek falan değildir: Dinî kıraatlerde dikkat edilmesi gereken bir hususu beyan ettim sadece.

(Meşhur mühtedilerden birinin yaptığı Kur'ân tercümesi veya mealinin büyük sayıda yanlış yorum ihtiva ettiğini alim kişiler söylüyor. Okuyup da yanılanlara yazık...)

sunnisme.wordpress.com
Fransızca bilen kardeşlerime sunnisme.word-press.com sitesini hararetle tavsiye ediyorum. Bu bir Ehl-i Sünnet sitesidir ve önemli akaid meseleleri hakkında Müslümanları aydınlatmakta ve uyarmaktadır.

Bazı bozuk fırkalar Yüce Allah'a cisim, mekan, lügavî mânâda yüz, el, ayak; inmek, oturmak gibi O'na yakışmayan sıfatlar yakıştırıyorlar. Cenab-ı Hak kemal sıfatlarla sıfatlıdır ve noksan sıfatlardan münezzehtir.

Yukarıda zikr ettiğim sitede, Ezher İslâm Üniversitesi'nin bu konudaki fetvasının tercümesi bulunmaktadır.

Bozuk fırkalar İmamı Âzam Ebu Hanife hazretlerinin El-Fikhu'l-Ekber adlı kitabını kendilerine delil gösteriyorlar. Sunnisme sitesi onların bu iddialarını da çürütüyor.

Temiz ve doğru Ehl-i Sünnet itikadına göre Cenab-ı vâcibü'l-vücud hazretleri zamandan, mekândan, cisimden, cihetten münezzehtir.

Allah'a cisim atfetmek bozuk ve sapık bir inançtır. Akaid ve kelâm alimleri böylelerine "mücessime" ismini vermektedir. Ulema, öyle bir inancın küfür olduğunu beyan etmiştir.

Zamanımızda Fransızca bilenlerin sayısı azaldı. Şimdi herkes İngilizce biliyor. Bunların bir kısmı gerçekten biliyor, bir kısmı ise bildiğini sanıyor. İngilizce bilenler için de ileride Sünnî siteler tavsiye edeceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi