Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Uçaktan korkuyorum!

Uçaktan korkuyorum!

Emekli bir eğitimciyim. Biri İzmir'de diğeri Ankara'da iki kızım var. Ben kocamla birlikte İstanbul'daki evimizde yaşıyoruz ve burada çocuklarımızı çok özlüyoruz. Arasıra onları ziyarete gidiyoruz ve giderken uçak yolculuğu yapıyoruz. Fakat uçak havalanmaya başladığında kalbim çarpıyor, göğsüm daralıyor ve kendimi çok kötü hissediyorum. Ben gençlik yıllarımda da bir çok kere uçağa bindim ama böyle bir şey yaşamadım, yaşlanınca insanın kimyası da ruhsal yapısı da değişiyor. Aslında bunda, yıllar önce izlediğim bir filmin de etkisi var gibi geliyor. Filmde, uçağa binen bir adam burada fenalaşarak vefat ediyordu. Aradan yıllar geçti, uçağa bindiğimde filmin bu karesi gözümde canlanıyor. Karayolunu kullansam artık bedenim dayanmıyor. Ama uçaktan da korkuyorum. Bir uzmana gitmeden bu sorunumu çözmek istiyorum bana neler tavsiye edersiniz? M. Çabuk

Fobik bir durum
Fobik bir durum olarak belirtilen bu tür korkular kişiye sarsıcı bir anksiyete verebilmekte ve anksiyeteden kaçınmaya çalışan kişi uçağa binmek istememektedir. Bunun çeşitli nedenleri olabilir... Sizin de ifade ettiğiniz gibi, geçmişte izlediğiniz filmin dramatik karelerinin bilinçaltınızda yansımaları ve benzer durumların burada örüntülenmesi de olabilir. Zihninizde buna uygun olarak gelişen çarpık bir düşüncenin gelişmesi de olabilir. Buna göre siz de burada şahit olduğunuz adamın başına gelenin aynı şekilde sizin de başınıza gelebileceğini düşünerek yaşadığınız panik durumu tetiklemiş olabilirsiniz. Ama ne olursa olsun düşüncenizin en temelinde bir acı, bir ölüm korkusu yer alıyor... Fobik durumlarda yaşanan sorunun temelinde, kişinin zihninde canlandırdığı dramatik senaryo ve seneryoyla birlikte yaşanacak acı ve ızdırap duygusu baskın gelmektedir. Bu durum, kişinin böyle bir acıya ya da ızdaraba neden olabilecek olaydan kaçınarak kendini korumaya çalışmasına neden oluyor. Bu tür sorunlarda, iyi bir neticeye ulaşabilmek için korkuyla yüzleşmek gerekir. Bunun için, uçağa bindiğinizi düşünerek, korkularınıza ondan yüze kadar puan verebilir ve yaptığınız bu uygulamalarda korkularınızı iyileştirmeyi başarabilirsiniz. Ancak, böyle bir sorunu çözerken, bir uzman eşliğinde bilişsel davranışsal terapiden de faydalanırsanız, bu durumda beklediğiniz sonuca daha rahat ulaşabilirsiniz. Bunun için yakınınızdaki bir psikiyatriste gitmenizi ve yardım almanızı tavsiye ederim.

Dünya başıma yıkılıyor
Küçük bir şeyde dünya başıma yıkılıyor ve kendimi çok kötü hissediyorum. Olaylara her zaman olumsuz tarafından bakıyorum, gün içinde hayatı kendime zehir ediyorum. İnsanın hayatında iyi giden bir şey olmaz mı? Hiç neşelenmez mi insan? Ben neşelenemiyorum, yıllardan beri güldüğüm bile pek görülmedi. On yaşında bir oğlum var sabahları onu okula gönderiyorum ve ardından "ya kaza geçirirse" diye endişeleniyorum. Eşim biraz gecikse "acaba başına bir şey mi geldi" diye korkuya kapılıyorum... Dışarı çıkacağım ya beni kaçırırlarsa, ya hastalanırsam, ya aç kalırsam, ya sevilmezsem... Diye düşünerek hayattan keyif alamıyorum ve gerçekten çok bunalıyorum. Artık yoruldum, doktora gittim, kaygı bozukluğu üzerinde durdular ama tedavi çok uzun sürdüğü için bıraktım. Aslında tedaviyle iyileşeceğime inanmıyorum, bir inansam belki de her şey değişecek. Bunu yapamıyorum, ilaçlara devam edersem alışkanlık yapar ve daha kötü olurum endişesi yaşıyorum yine kaygılarım artıyor. Bana bir yol göstermenizi istiyorum... M. Şahin

Tedavide istikrar şart
Yaşadığımız çağın sorunları, insanlar üzerinde kaygı ve stres bozukluğuna neden oluyor. Ancak, toplumda kaygı bozukluğu pek ciddiye alınmadığından tedaviye devam eden pek az kişi görülüyor. Kişi yaşadığı kaygıyı iyileştirebilmek için, psikiyatrist ya da terapiste gideceği yerde, dahiliyeye, üroloğa, kardiyolojiye ya da bedensel bir rahatsızlığının olduğu kaygısıyla herhangi bir doktora gidiyor. Çünkü yaşadığı kaygı durumuna bağlı olarak, bedensel sorunlar yaşadığı konusunda endişeye kapılarak, hastalanacağını, sağlığını kaybedeceğini düşünüyor. Bunun sonucunda da ya ölüm korkusu yaşıyor ya da sevdiği kişileri benzer durumlara bağlı olarak kaybedeceği kaygısına kapılıyor.

Böyle bir ruh hali içinde olan kişi temelde, endişelerine yenik düşebilir ve buna bağlı olarak her gün başına kötü bir şeylerin gelebileceğinden korkar ve potansiyel tehlikeleri izleyerek bunlardan kaçmaya çalışır. Korkuyu tetikleyecek durumla karşılaştığında, elleri titreyebilir, heyecanlanabilir, çarpıntı ve ağrılar yaşayabilir.

İfadelerinizden anladığıma göre, yaşadığınız kaygı durumuyla ilgili tedaviye başlamış ama devam edememişsiniz. Her nedense insanlarımız psikiyatristin verdiği ilaçların alışkanlık yapabileceğini düşünerek tedaviyi yarıda bırakıyorlar. Oysa bu konuda doktorunuz sizin sorununuza uygun olarak seçtiği ilacın dozunu da yine size göre ayarlayacaktır. Bu konuda doktorunuza güvenin ve tedaviye tekrar devam edin. İlaç ve psikoterapi eksenli bir tedavinin sizin sorununuza çözüm olabileceğini düşünüyorum. Korkmayın, bedenimizi, sağlığımızı, varlığımızı korumak Yüce Yaratıcımızın elinde ve ona ait olan bu mülkü ona bırakın, ona emanet edin ve yaşadığınız bu endişeden kurtulun..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi