Cemal Nar

Cemal Nar

Sigaranın Hükmü Ve Cinler

Sigaranın Hükmü Ve Cinler

Sigara yasağının daha kapsamlı uygulandığı bu zamanda önce sigaranın dini hükmü hakkında Hayretti Karaman Hocadan bir alıntı yapmak istiyorum:

“Tütün 15. asırdan sonra yeni dünyadan İslâm ülkelerine girmiş, o zamandan beri de İslâm ulemâsı tütünün hükmü üzerinde durmuşlardır.

1) Tütünün mubah olduğunu söyleyenler zararı olmadığı ve Şârî' tarafından menedilmediği deliline dayanmışlardır. Halbuki:

a) Sigaranın zararı bugün ilmen, kesin olarak bilindiği için zararsız denemez.

b) Şârî'in menetmediğini söylemek de isabetli değildir. Çünkü Şârî' her haramı ismen zikretmemiştir. Hüküm kaynakları yalnız sarîh ve husûsî nasslar değildir. Nasslarda geçenlerin haram kılınış sebeplerine (illetlerine) bakılarak yapılan kıyaslar ve diğer istidlâl yolları vardır.

2) Sigara içmek mekruhtur diyenlerin dayanağı, kıyasla sabit bir hükme "haram" demekten çekinmeleri ve sigaranın zararları hakkında kesin bilgi sahibi olmamalarıdır.
3) Sigara içmek (özellikle tiryâkilik) haramdır diyenlerin mesnedi zarar, isrâf ve nafaka mükellefiyetidir.

Zarar: Sigara hem içenin sıhhatine, hem de yanında bulunanların sıhhat ve rahatına zarar vermektedir.

Rasûl-i Ekrem (s.a.v.): "Ne doğrudan ne de karşılık olarak zarar vardır” (Ahmed, Müsned 5/327; Muvatta', K. el-Akdiye, 31; İbn Mâce K. el-Ahkâm, 17.) buyurarak zarar vermeyi menetmiş, Allah Teâlâ da "kendinizi elinizle tehlikeye atmayın..." (el-Bakara: 2/195), "kendinizi öldürmeyin...." (en-Nisâ: 4/29) buyurmuştur.

İsrâf: İsrâf malı faydasız yere harcamaktır: "Yeyiniz, içiniz, isrâf etmeyiniz" âyeti (el-A'râf: 7/31) ile "Peygamber (s.a.v.) malın boşa harcanmasını yasakladı."( 34. Buhârî, K. ez-Zekât, 18; Husûmât, 3; İ'tisâm, 3; Müslim, K. el-Akdiye, 14.) hadisi isrâfı haram kılmaktadır.

Nafaka mükellefiyeti: Kocalar, babalar ve muhtaç yakınlarına bakan erkekler nafaka (onların yiyecek, giyecek, mesken, tedâvi... ihtiyaçlarını temin) ile mükelleftirler. Bundan keserek sigaraya para vermek haramdır.

Netice olarak denebilir ki: Bu üç sebepten birisinin gerçekleştiği yer, zaman ve durumda sigara içmek haramdır. Bunlar gerçekleşmez ise mekruhtur. Her iki durumda da sigaranın içilmemesi, terkedilmesi dince gereklidir.

Nargile ve enfiye gibi alışkanlıkların hükmü de sigara alışkanlığı gibidir.”(http://www.hayrettinkaraman.net/kitap/helalharam/0046.htm)

Ben bu satırları yazdıktan sonra internette “hüddam” kavramına bakarken sigaraya farklı bir açıdan bakan şöyle bir bilgiye ulaştım. Bu bilgiler benim uzmanlık alanımın dışındadır ve hakkında bir kanaatim yoktur. Sadece çok ilginç geldiği için alıntıladım. İsterseniz sizinle paylaşayım:

“Tasavvuf önce "nefis mücahedesidir"!

Bu da Hz Rasûlullah'ın "Küçük cihaddan büyük cihada dönüyoruz" ifadesinde açıklanmıştır...
GERÇEK böyleyken; tasavvuf ehli olduğunu söyleyen sayısız insan ve onların süper mürşidleri SİGARA içmeden duramamaktadırlar!.

Bir SİGARAya karşı nefis mücahedesi olmayan kişi, nerede kaldı, daha hassas konularda mücahede yapacak ve veli olacaktır...

CİNlerle ilgili pek çok eserde yazılı olduğu gibi CİNlerin gıdası kokudur!. CİNlerin en çok sevdikleri koku da SİGARA kokusudur...

Sigara içen bir kişiyi buldukları zaman, artık kolay kolay onun yanından ayrılmazlar ve onun peşini de bırakmazlar. Kişinin sigara bağımlılığının artmasında en büyük faktör CİNlerdir.
CİNler, sigaraya yönelik bir kişi buldularmı, hemen onun içine sıkıntı verecek şekilde beynine bir sinyal yollarlar... Kişi bu sıkıntı ile hemen bir SİGARA yakar!.

Dumanlarını üflemeye başladıktan kısa bir süre sonra içindeki sıkıntı kesilir!. Çünkü, yanındaki CİN, o dumandan gıdalanmaya başlamış ve onun içine sıkıntı veren etkileri göndermeyi kesmiştir... Böylece o kişi sigarasını bitirir ve bir süre rahatlar.

Sonra yanındaki CİN tekrar SİGARA kokusu istedi mi gene beynine içinde sıkıntı oluşturacak bir impuls yollar ve o kişi de elinde olmayarak tekrar bir sigara yakar... Ve bu durum böylece devam edip gider.

Eğer, böyle devamlı SİGARA içen bir hoca veya mürşid, Gavs(!) yanına giderseniz, hemen Kur'ân-ı Kerim'in Sad sûresinin 41, Mü'minun sûresinin 98, 99 ve Saffat sûresinin 7'inci âyetlerindeki dualara devam ediniz...

Göreceksiniz ki, bu duaya devam sûretiyle beyninizin yayacağı belli dalgalar o kişinin ilişkide olduğu CİN ile ilişkisinde kopukluk oluşturacak ve bu yüzden karşınızdaki kişide bazı dengesiz söz ve davranışlar ortaya çıkacaktır.

Ayrıca, Ruh çağırma celselerinde, CİNci, falcı hocaların yanında da bu duayı okursanız, bunun böyle olduğunu görerek söylediklerimize kesinlikle inanabilirsiniz.”
(http://www.allahvesistemi.org/ahmedhulusidekavramlar/kavramlar/ruhcagirma/index.htm 09.07.2009)


www.cemalnar.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi