Doksancı Beşiktaş..

Doksancı Beşiktaş..

Son dakikada gülmeye sanki abone oldu.. Bu sezon uzatma bölümünde attığı gollerle 3. galibiyetine ulaştı..
Kim bu takım?..
Beşiktaş..
önce Gaziantepspor deplasmanında Batuhan’ın 90+5’te attığı golle 1-0, Konyaspor deplasmanında da Nobre’nin 90+3’te attığı golle 2-1 galip gelmişlerdi... Cumartesi akşamı da İbrahim Toraman’la, Ankaraspor engelini 90+3’te aştılar.. 3-2’lik netice Beşiktaş’ı adeta ipten aldı diyebiliriz..
Tabii bu arada son dakika golleriyle maç kazanma işi nereye kadar sürer?.. Ya da her zaman papaz pilav yer mi?.. Bir başka ifadeyle müsabakayı genellediğinizde iyi bir Beşiktaş izlediğinizi söyleyebilir misiniz?..
İbrahim Toraman’dan sağ bek icad etmek!.. 0lamaz mı?.. 0lur elbette.. Ama sırf Gökhan Zan’a yer açayım diye İbrahim’in yeriyle oynamak bana göre hata..
Yine Bobo’nun olmayışı sebebiyle ileride tek başına mücadele veren, top saklayan, yerine göre de hücum presi basan Nobre’nin oyundan lüzumsuz çıkarılışı da yanlış!.. Bu kararlar Ertuğrul Hocanın eksileri.. Neticesinde gördünüz; Beşiktaş’ın ilerisinde rakibi oyalayan adam kalmayınca Ankarasporlu futbolcular rahat toplar attılar Beşiktaş gerilerine..
Kısacası; Ertuğrul kardeşimize sahip çıkacağız diye yanlışlarını saklamak ya da söylememek, olmaz..
Netice itibariyle Beşiktaş rahat alacağı maçı zora soktu.. Ankaraspor yabana atılacak ekip değil.. Futbolcularını Beşiktaşlı futbolcularla birebir eşleştirdiğinizde bazı Beşiktaşlılardan fazlaları bile var.. Mesela; Risp, mesela, Mehmet Yılmaz, iki gol atan De Nigris, Emre Aşık, özer..
0 yüzden, Beşiktaş ne olursa olsun zor bir virajı geçti..
Tabii, burada takdire şayan bir durumu da atlamak olmaz.. 0 da şu; Beşiktaşlı futbolcular herşeye rağmen maça son dakikaya kadar asılıyorlar..
Evet yanlış var, hata var, ancak gayret de var..
Son dakikada İbrahim Toraman’ın golü belki girmeyebilirdi.. Ama, “Biz ne olursa olsun bu maçı alacağız” inancı ve o inancı sahiplenmek, Beşiktaş’a bu galibiyeti getirdi..
Bir-iki acayip duruma daha parmak basarak yazımıza devam edelim..
1-) Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demörören..
Bu kişi Beşiktaş gibi mazisi şanla şerefle dolu bir kulubün gerçekten başkanı mı, yoksa alalade bir tribün amigosu mu?..
İnanınki ayıpladım!.. 3. golden sonra seyircilere yumruk sallıyor.. Taraftarlarla olumsuz diyaloğa giriyor..
Hey gidi Seba, hey gidi Mehmet üstünkaya!..
Demirören’i gördükten sonra bu insanları anmadan edemedim!..
Tribünlerden elbette çatlak sesler çıkabilir..
0nlara ille de cevap vermek mi gerekir?..
Toparla kendini Bay Yıldırım!.. Sen Beşiktaş’ın başkanısın.. Mahalle takımının değil..
2-) Beşiktaş’ın tribünlerinde slogan atan, pankart açan, birtakım kişilerin abukluğu..
Açalım meseleyi.. Pankarta bakın.. “CEHENNEM BUZ TUTANA KADAR BEŞİKTAŞLIYIZ!..”
Cehennem buz tutar mı?.. Tutar elbette.. Ama Allah (cc) isterse.. Bir avuç Beşiktaşlı istedi diye değil.. Böyle isyan dolu, böyle şuursuzca bir söylem, Beşiktaş’a gönül veren mütevazı ve mütedeyyin kişileri rahatsız ediyor..
Bir diğer pankart; “öLüM çEK ELİNİ TRİBüNüMüZDEN!..” Sanki ölüm bunları dinleyecek!.. Komedi gibi bir şey.. Bu pankartı açanların bir arkadaşları vefat etmiş.. Allah’tan rahmet dileyeceklerine, yine isyan, yine kafa tutma..
Kendi kendilerine “BELA” okuyan başka bir taraftar topluluğu var mı?.. Doğrusu bilemiyorum.. Ve de samimi olarak üzülüyorum..
Hülâsa; Beşiktaş tribünlerinin hepsi değil elbette, ancak önemli bir kısmının gerçekten ıslah olmaları gerekiyor..
-
NOT: 88.4 frekansından yayın yapan LALEGüL FM’deki “HAYATIN İçİNDEN” programımız tüm hızıyla sürüyor.. Bugünkü stüdyo misafirimiz İDO Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy..
İDO’yu konuşacağız Ahmet Bey’le.. Deniz Otobüsleri hakkında bilmediklerimizi öğreneceğiz..
Saat: 17.05-18.30www.lalegulfm.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi