Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Oruc’un getirdikleri ve çocuklar

Oruc’un getirdikleri ve çocuklar

Çocuklarımız Ramazan ayı içerisinde oruçla ilgili çeşitli sorular sorarlar hatta arasıra bizlerle birlikte sahura kalkarak bu ayın bereketini yaşama şansına ulaşırlar. Onlar bu konuda yeterince bilgi ve bilince sahip olmasalar da ailenin yaşadığı o manevi atmosfere katılmak ve büyükleri taklit etmek isterler, bunun için çoğu zaman ısrarlı bile olurlar... Aslında çocukların bu isteği onların fıtri eğilimlerinin yanında aileyi bir bütün olarak içselleştirme ve kendileştirme özelliklerinin de bir sonucudur.

Her birimiz küçük yaşlarda babannemizin seccadesini alıp onun gibi secdeye kapanmış, annelerimiz iftar açtığında onlara özenerek oruç tutmak istemişizdir. O günlerde annelerimiz kaldıramayacağımızı düşündüklerinden, oruç tutmamızı pek istemeseler de, bizleri namazlara, mukabelelere, sohbetlere götürürler ve burada Ramazan'ın feyzini tatmamızı sağlarlardı..

Dinimiz sorumluluk yaşına ulaşan kişiye namazı da orucu da farz kılmıştır. Fakat, aileler henüz bu sürece gelmeden çocuklarını namaz ve oruçla tanıştırmalı bu konuda bilgilendirmelidirler. Anneler küçük yaşta çocuklarına dinin temellerini anlatabilirler, namazları birlikte kılmak için teşvikte bulunabilirler, arasıra sahura kaldırabilirler... Bütün bunlar çocuğun dinini ve maneviyatını öğrenmesi açısından önemli birer deneyim olacaktır...

Bu hafta bize mektupla on bir yaşındaki kızının oruç tutmak istediğini fakat ergenlik dönemine gelmediği için ona beklemesi yönünde telkinlerde bulunduğu ifade eden bir anne çocuğuna oruçla ilgili neler anlatması gerektiğini de sormuş...

Çocuklar hayatla ilgili bilgi ve deneyimlerini soru sorarak ya da büyükleri izleyerek edinirler. Özellikle Ramazan ayında oruçla ilgili sürekli sorular sorarak orucun mahiyetini kendilerince anlamaya çalışırlar. Bu sorular, aile bireylerinin çocuğa orucun faziletlerini, sorumluluk alanlarını, getirdiği ve kazandırdığı mükafatları anlatmaları, erdem ve iyilik kavramlarını da empoze etmeleri bakımından iyi bir fırsattır. Bunun için anne özellikle ön ergenlik dönemine ulaşan ve bu dönem oruç tutmak isteyen çocuğa Allah'ın insanlara bazı sorumluluklar verdiğini orucun da bu sorumluluk arasında yer aldığını, kendisinin şu an bundan sorumlu olmadığını fakat arasıra sahura kalkabileceğini anlatarak, kişisel sorumluluklarımız hususunda bilgi verebilir. Dinimiz çocukları sorumluluk yaşına kadar oruçtan muaf tutmuştur ancak onlar zorunlu olmasalar da arasıra güçlerinin yettiğince aileyle birlikte Ramazan ayının bereketine katılabilirler. Çünkü orucun çocuklarımızın eğitim ve hayata uyumları açısından büyük faydaları ve hikmetleri vardır. Çocuklarla ilgili yaşanan en bariz sorunlardan biri de dürtülerin kontrolsüz kullanılmasıdır. Çocuk dürtüsel hareket eder ve nerede nasıl davranacağını bilemez, içinden geldiği gibi hareket etmek ister. Oruç bu alanda bir kontrol mekanizmasıdır, anne orucun mahiyetini anlatırken, oruçlunun istediği her şeyi her an yapamayacağını, bazı durumlarda beklemenin, sabır göstermenin de gerekli olduğunu öğretebilir. Ayrıca tuttuğumuz orucun sonunda elde edeceğimiz mükafat çocuğa özellikle vurgulanmalıdır. Bu önemli bir sorumluluktur ve bu konuda bilgi ve bilinç sahibi olan kimseler bu sorumluluğu yerine getirmelidirler. Çünkü bu sorumluluk yerine getirilmediğinde, dini bilgisi yeterli olamayan kimseler, bu işi abartarak, çocuklarımıza Cennetin güzelliklerinden, Allah'ın rahmetinden ziyade Cehennem vurgusu yapıyorlar onlara dini bir tür ceza unsuru olarak lanse ediyorlar. Bunun için, çocuklara tutulan orucunda da kılınan namazın da yapılan duaların da... sonucunda Allah'ın insanları mükafatlandıracağını ve yapılan her iyi iş için Rabbimizin bizlere rahmet ve bereket vaad ettiğini anlatmak gerekir.

Ayrıca çocukları aile iftarlarına, yoksulların bulunduğu iftar çadırlarına, sohbet ortamlarına da götürerek onlara burada Ramazan ayının bereketini görme ve tatma fırsatı verilmelidir. Bunu yaptığınız takdirde, çocuk sosyal alanda dayanışmayı, insanları anlamayı, onlarla birlikte aynı duyguları yaşamayı sizlerle birlikte soluyacaklar ve bu özel duyguları iç dünyalarına taşıyacaklardır.

Ayrıca aileler, Ramazan ayında yaptıkları hayır hasenatları, iftar davetlerini, ziyaretleri ve sohbet ortamlarını çocuklarına anlatarak bu alana çocuklarını da katmalıdırlar. Yani, orucun bir bütün olarak mahiyetini ve gerekliliğini, dini ve sosyal boyutunu, insanlığa kattığı pozitif değerleri çocuğun anlaması ve yaşaması için ailenin çocuğu bilgilendirerek teşvik etmesi gerekir. Aksi takdirde çocuklarımızın zihninde Ramazan ayı, bir ay boyunca anlamsız bir şekilde aç ve susuz kaldığımız bir süreç olarak yer alacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi