Hüseyin Gülerce

Hüseyin Gülerce

Açılıma Diyarbakır'dan bakınca...

Açılıma Diyarbakır'dan bakınca...

Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği'nin iftarına katılmak için geldiğim bu şehirde, en çok merak edilen soruya cevap aradım: Demokratik açılım buradan nasıl görülüyor, nasıl değerlendiriliyor? Burası DTP'nin kalesi.
Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere bütün belediye başkanlıklarını DTP kazanmış. 10 milletvekilinden 4'ü DTP'den, diğerleri AK Parti'den.

Açılımla ilgili ilk tespitim şu: Daha öncekilerden farklı olarak bu defa halkta, yöneticilerde, siyasetçilerde bir umut var. İnsanlar, Kürt sorununun çözümü adına ilk defa beklenti içine girmişler. Evet, temkinli konuşuyorlar, sürecin zorluğunu görüyorlar; ama tarihî bir fırsatın yakalandığını da kabul ediyorlar. Ali Bulaç'la birlikte misafir heyetimiz sırası ile Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam'ı, Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş'ı ve Vali Hüseyin Avni Mutlu'yu ziyaret etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir yurtdışındaymış.

Emniyet Müdürü Sayın Sağlam'ı dinlerken hükümetin bölgeye bakışındaki müspet değişikliği de hemen fark ediyorsunuz. Bize şunları söylüyor: "Buradaki problem, ruhsuz yaklaşımlarla çözülmez. Elinizi, yüreğinizi de taşın altına koymalısınız. İnsanımıza sevgi ve samimiyetle yaklaşmanın, çözüm adına ilk şart olduğunu düşünüyorum."

Sayın Vali Mutlu'ya ve Belediye Başkanı Demirbaş'a bu açılım sürecinde en çok merak edilen soruyu sordum: Kürtler ayrılmak istiyor mu? Bu, önce seçmeli Kürtçe dersi, arkasından Kürtçe eğitim, adım adım ayrılmaya mı gider?

Sayın Vali; "Biz işin içindeyiz, burada vatandaşın bölünme gibi bir derdi yok." diyor. Ve ekliyor: "Televizyonda konuşanları, bölge ile ilgili haberleri dikkatle takip ediyoruz. Bazen bilmeden konuşuyorlar. Türkiye'nin en huzurlu şehirlerinden biri olan Diyarbakır'da sanki anarşi kol geziyormuş gibi anlatılıyor. Küçük bir grubun yaptığı gösteri, polisin müdahalesi ile yarım saatte sona erdirilirken, bazı TV kanallarında gece yarılarına kadar devam etmiş gibi veriliyor. Medyanın çok dikkatli olması gerekiyor. Diyarbakır, Diyarbakırlı öcü gibi gösterilmemeli, kötülenmemeli. Böyle yapılınca başka şehirlerde Diyarbakırlılara tavır konuluyor, iş verilmek istenmiyor."

Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş'ın DTP içinde önemli bir yeri var. Bölge insanının çektiği acıların, ruh halinin, mücadele kararlılığının sembolü gibi. Hâlâ mahkemelerle başı dertte. "Karşılıklı yanlışlar yapılmasaydı bu kadar acı çekilmezdi." diyor. "Demokratikleşmeyi isteyenler arasındaki kopukluk statükonun gücünü artırdı." diyor. Ekliyor: "Paylaşmayı öldürdük..."

Can alıcı soruyu sordum: "Ayrılma düşünülüyor mu?" "1978'de sorsaydınız telaffuz ederdik. Ama 2009'da demokratik bir Türkiye'de, birlikte yaşamak istiyoruz." diyor. "Biz ayrılmak istemiyoruz." diyor. Ve net bir ifadesi var: "Asıl Ergenekon'la bağlantılı güçler Türkiye'nin parçalanmasını istiyor."

Diyarbakır'a bu ilk gelişim. İyi ki gelmişim. Bir Edirneli olarak barış ve kardeşlik adına umutlarım daha da arttı. Hele iftarda devletin valisi ile DTP'li belediye başkanlarının, il yöneticilerinin, sivil toplum kuruluşlarının Dicle Koleji'nin bahçesinde bir araya gelişleri bambaşka bir atmosferdi.

Diyarbakır'da bir güzellik daha gördüm. Rahmetli Özal'dan sonra, Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül de herkesin sevdiği, güvendiği insan olmuş.

Çözüm adına bu sevginin, bu güvenin önemini de bir kenara not edelim.

Çoğumuzun bilmediği bir hususu da yazmalıyım. Diyarbakır manevî boyutuyla çok güzel bir şehir. Burada Anadolu'nun ilk camisi var. Ulucami, Hazreti Ömer döneminde 638'de Diyarbakır'ın fethedilmesinden 1 yıl sonra yapılmış. Daha önce havra olan kilise, camiye çevrilmiş. Bir de Hazreti Süleyman Camii var. 638'deki fetih sırasında Bizans askerleri ile çarpışmada aynı yerde şehit düşen 27 sahabenin bulunduğu mekâna yapılmış. Cami, adını, şehitler arasında bulunan, tarihin gördüğü en büyük komutanlardan Halid bin Velid'in oğlu Süleyman'dan alıyor.

Diyarbakır, manevî dinamikleriyle de umutları kuvvetlendiriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Gülerce Arşivi