Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

İstemediğim biriyle evlenemem

İstemediğim biriyle evlenemem

İstemediğim biriyle evlenemem

* 20 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Bu yıl Tarih öğretmenliği ikinci sınıfa geçtim. Bölümümü seviyorum ve öteden beri tarihle meşgul olan bir öğrenciydim. Başarılı bir öğrenciydim ve her zaman da sınıfımı başarıyla geçtim. Şu günlerde kendimi çok eleştiriyorum ve aslında kendimi hiç beğenmiyorum. Buna bağlı olarak arkadaş toplantılarında pek konuşmuyorum sessizliğe çekiliyorum. Ailem biraz içe kapanık olduğumu söylüyor ve beni eleştiriyorlar. Zaten onlar her zaman eleştiren, kusur arayan bir yapıya sahipler. Bu yaşıma kadar ne annemin ne de babamın benimle ilgili iyi bir şey söylediklerine şahit olmadım. Her zaman olumsuz taraflarıma bakarlar ve bir kusur aramaya kalkarlar. Son günlerde annem köydeki teyzemin kızını benimle nişanlamayı ve bir yıl sonra da beni evlendirmeyi istiyor. Ama ben bu şekilde evlenmeyi düşünmüyorum okulumu bitirdikten sonra kendi tercih ettiğim biriyle evlenmeyi istiyorum. Bunu aileme açıkladığımda bana kızıyorlar ve üstüme hak yüklüyorlar. Onları kırmadan bu düşüncemi nasıl anlatabilirim? Bu konuda bana yardımcı olur musunuz?

Z. M

Duygularınızı ifade edebilirsiniz

* İçekapanıklık, kısmen genetik yapıyla alakalı bir durumdur kısmen sonradan gelişen bir sorundur. Özellikle çocukluk ve gençlik döneminde ailenin çocuklarına sıkça eleştirilerde bulunması, yüksek beklentiler taşıması, çocuğu başkalarıyla mukayese etmesi, başarı durumuna göre değerlendirmesi böyle bir durumun gelişmesine neden olabilir. Ama ifadelerinizden anladığıma göre, idealleri olan ve istediği bölümü tutturarak ideallerine ulaşmaya çalışan birisin. Ayrıca sorununu bizimle paylaşma ceraseti gösterdiğine göre aslında güçlü ve arayış içinde olan bir tarafın da var. Sana bu yanını fark etmeni tavsiye ederim. Bunu yaptığında sorunlarının da üstesinden geleceksin. Ailenin isteğin dışında biriyle görüşüp evlendirmek istediklerini söylüyorsun... Bu konuda onlarla konuşmanı ve evliliğin ciddi bir kurum olduğunu bu kurumun temelleri ne kadar sağlamsa, insanlığa katkısının da o miktarda sağlam olabileceğini ve bunun için evlenecek kişilerin birbirlerini kabul etmelerinin gerekli olduğunu belirtin. Bu konuda aileyi ikna edemezseniz, aile büyüklerinizi devreye sokun ve İslamın size verdiği hakları onlara anlatın, - dinimizin evlenecek kişilerin birbirlerini kabul etmelerine önem verdiğini- belirtin... Sanırım bütün bu girişimleriniz neticesinde her şey yoluna girecek ama bunun için biraz mücadele edeceksiniz.

Ölüm korkusu yaşıyorum
* 2 sene önce amansız bir hastalığa yakalandım ve iki ameliyat geçirdim. Tedavilerim hala devam ediyor ve bir ayağım evde bir ayağım hastanede geçiyor. Hastalığın ilk yıllarında yardım aldım... Şimdi durumu biraz kabullenir gibi oldum ama yinede ölüm korkusu yaşıyorum... Akşamları hava karardığında korkularım biraz daha artıyor ve ölümle yüzyüze geldiğimi hissediyorum. Böyle zamanlarda ağrılarım da artıyor ve bütün gece ölümü bekliyor uyuyamıyorum... Bilmem bu duyguya nasıl alışabilirim? Nasıl ölüm korkularımı yenebilirim? Doktorlar yaşadığım depresyon durumunun iyileşmemi olumsuz yönde etkileyebileceğini söylüyorlar ama ben gamsız biri olamıyorum. Bu konuda bana neler tavsiye edersiniz? Yaşadığım korkuları yenmek için neler yapabilirim?

M. N

Razı olmak gerekir

* Bu türden rahatsızlıklar kişinin yaşam düzenini etkilediğinden bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Böyle durumlarda kişi rutin devam eden hayatının ciddi bir değişime uğradığını ve bu değişimle birlikte bazı zorluklarının olacağını düşünerek yeni duruma uyum sağlamaya çalışıyor. Bu uyum sürecinde de bazı sorunlar yaşıyor. Bu kapsamda kişi önce bir inkar ve şok durumu yaşar akabinde yeni duruma adapta olmaya çalışır ve bunu başardığında da sorundan ziyade çözüm üzerine eğilir. Ancak kimi hastalar hayat boyu yaşadıkları durumu kabullenemediklerinden ve yaşadıkları travmayı atlatamadıklarından depresif bir duyguyla yaşamak zorunda kalıyorlar.

İfadelerinizden anladığıma göre aslında yaşadığınız sorunu aşma noktasında ciddi mücadeleler vermişsiniz. Ayrıca çözüm arayışı içinde bulunuyor ve hayatınızın normal bir şekilde devam ettirebilmek için üzerinize düşeni yapıyorsunuz. Yaşadığınız ağır bir durum... Bu konuda sizi anlayabiliyorum. Ama hayat bu, karşımıza nerede neyin çıkabileceğini kestiremiyoruz.

Bu tür durumlarda kişi, hastalıktan ziyade hastalığın getireceği acılardan ve ölüm duygusundan korkar ve kaçınma davranışı gösterir. Ama size şunu ifade edeyim, insan hastalıktan ya da kazadan ölmüyor, Allah'ın tayin ettiği ömür bittiğinde ölüyor ve ancak o zaman bu dünyadan ayrılıyor. Olaya bu yönüyle baktığımızda ölümün ne zaman karşımıza çıkacağını kestiremeyeceğimizi anlarız. Sizin tedavileriniz sürüyor iyileşmeniz ve hayata yeni bir başlangıç yapmanız mümkün olabilir. Ancak bunun için elinizdeki imkanları seferber etmeli ve moralinizi ayakta tutmalısınız . Lütfen yaşadığınız imtihanı kabullenmeye çalışın, moralinizi yüksek tutun, gerekli tedavileri ihmal etmeyin, stresten uzak durum, olumlu düşünün, iyi beslenin ve Allah'a dua edin... Buradan sonrasını Allah'a bırakın, her şey onun elinde, dilerse değiştirir, dilerse dönüştürür...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi