Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

...VE BAYRAM GELDİ!

...VE BAYRAM GELDİ!

Önceki gün Kudüs gününde işgali protesto etmiştik. Bugün Bayram kutluyoruz..
Her şeye rağmen Bayram yapabilmek güzel bir şey..
Bayram yaparken, yüzümüzü farklı bir yöne çeviriyoruz.. Dünyanın kargaşası, acılarından uzak bir yere..
Her Müslüman bir mitoloji kahramanı gibidir.. Günde en az beş kez, bu ölümlü dünyadan kopar ve farklı bir aleme dalar..
Aslında hiç farkına varmıyor olsak da, Melekler, cinler, şeytanlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz..
Bir de şeytan diye yaftalanan melekler ve melek maskeli şeytanlar.
Bugün Bayram.. Ramazan’ı idrak ettik. Şimdi bizim için yeni bir başlangıç zamanıdır..
Müslümanlar için yılda iki kez olan büyük bayramın dışında, haftalık Cuma bayramımız vardır..
Kızılca kıyamet kopsa da bu değişmeyecek.. Ümmet olarak, sosyal anlamda bölgesel ya da bireysel anlamda en büyük acıları yaşasak, en büyük felaketlerle karşılaşsak bile günde en az beş kez Allah’ın huzuruna çıkacak, “Alemlerin Rabbına hamdolsun” diyeceğiz..
Hayat “iman ve cihad”dan ibarettir..
Biz Ahirzaman Peygamberi’nin ümmetiyiz. Zor zamandır.. Fitne zamanıdır..
Ramazan’da bağlanan şeytanların ipleri çözülmeye hazır. Ve şimdi Ramazan’la şarj ettiğimiz manevi güçlerle, karanlıklara karşı savaşacağız..
Unutmayın, şeytan ve onun askerleri, Allah imtihan gereği dilemedikçe ya da kendi ihmallerimizin faturası olarak önümüze konulanın dışında, hiçbir mü’mine zarar veremez..
Ve biz bu dünyada yalnız değiliz..
Ramazan’da hatimler yapmıştık değil mi, şimdi ağzımızla söylediklerimizle imtihan edileceğiz.. Gerçekten iman edenlerden olup olmadığımız o zaman anlaşılacak.. Mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırılarak, kimi zaman eksiltilerek sınanacağız..
Ramazan’daki coşku Kurban’la devam edecek. Hacılar şeytan taşlayacaklar..
Biliyor olmalısınız, Hz. İbrahim, İsmail ve Hacer annemiz, kendine gelen şeytanı taşladılar. Yoksa siz, hâlâ onların taşladığı şeytanı mı taşlıyorsunuz. Oysa yapmanız gereken şey, onların yaptığını yapmak ve kendi şeytanınızı taşlamak..
Mekke’deki şeytan taşlama olayı, bu farkındalığın ritüel haline getirilmiş bir simülasyonudur..
Hacdaki, bu şeytan taşlama eyleminden geriye kalan, kendi nefsinizde, kendi ülkenizdeki şeytanlara ve onların dostlarına fırlatılan bir taş olacaktır..
Yaklaşık 2 ay sonra Kurban Bayramı. Şu günlerde sebest kalacak şeytanı taşlamaya şimdiden hazır olun. Tekrar hatırlatayım, Mekke’ye gidince orada taşlayacaksınız da, Mekke-i Mükerreme’ye gitmeseniz de bulunduğunuz yerden taşlayacak şeytanlar olduğunu unutmayın..
Kurban Bayramı, aynı zamanda Haccla bütünleşir.. Kurban Hacdan bir lahzadır.. Haccın içinde insanlığın başlangıcına gidersiniz. Hz. Adem’e, Hz. Havva’ya, Hz. İbrahim’e, Hz. İsmail’e, Hz. Hacer annemize.. Bir kadının ayak izlerinden koşar durursunuz.. Hicret ve ayrılık, anadan, babadan arkadaştan.. Urfa’dan Kudüs’e, Oradan Mısır’a, daha sonra Mekke’ye uzanan bir yolculuk..
Kurban Bayramı’nda insan hayatla ölüm arasında gider gelir. Ölümle ve firakla, yalnızlıkla sınanır..
Bu sınavı sadece, “Rabbimiz Allah’tır” “Ondan geldik, O’na döndürüleceğiz. O, ne güzel vekil ve koruyucudur, sığınaktır..” diyenler kazanacaktır.. Tercihlerini paradan, iktidardan, maldan yana kullananlar ise korumaya çalıştıkları şeyi kaybedecekler. “Ballar balını buldum, kovanım yağma olsun” diyenler, can sunanlar ise kadiri mutlak olan Allah’ın iktidarının yeryüzündeki temsilci olacak, onun yeryüzündeki varisi olacaklar.. “Allah ve Resulü yolunda can kurban olsun” diyenler ölümsüzlüğün sırrına kavuşacaklar..
Bugün Bayram!
Bayramınızı tebrik ediyorum. Bana dua edin, hakkınızı helal edin. Bir gün gelecek, bu dünyada tartışıp durduğumuz şeylerin hakikati bize gösterilecek..
Hayat devam ediyor ve bizler kaldığımız yerden büyük yolculuğa devam ediyoruz.
Nerede kalmıştık.. Selâm ve dua ile..


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi