Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

İyi olacak, iyi

İyi olacak, iyi

Ermenistan açılımının (ve bilumum açılımların) benim açımdan önemi şudur:

Soğuk savaş dönemi alışkanlıkları sona erecek; “Ağrı dağı”na “Ararat” denildiğini öğrendiğimizde tüylerimiz diken diken olmayacak; “Ermeni” ismi hakaret sözcüğü olmaktan çıkacak; Aznavour dinleyenlere kötü gözle bakılmayacak, dört yanımızın düşmanla çevrili olduğu geyiği, sadece “geyik” olarak değer ifade edecek, hamaset edebiyatından beslenen siyaset esnafı “doğal olarak” işsiz ve hedefsiz kalacak.

İyi olacak...

Biz de işimize gücümüze bakacağız.

İşimiz, “artık yeni şeyler söylemek lazım cancağızım” kelam-ı hakikati uyarınca, yeni şeyler söylemek, “yeni durum”a işaret etmek.

Dünya, o bildiğimiz dünya değil...

Her bir şey değişiyor.

Değişimin ana dinamiğini “modernite” dediğimiz şey oluşturuyor.

Bizim tartışmamız (dert etmemiz) gereken şey, bu değişimin mahiyeti ve yönü olmalı.

Modernleşirken, aynı zamanda özgürleşiyor muyuz?

Bu değişimin “ahlak”la bağını nasıl kurmalıyız?

Bunları konuşalım.

Bir de, mümkünse, “soğuk savaş dönemi fotoğraflarını” duvarlarımızdan indirelim, Türkiye’nin o eski Türkiye olmadığını yüksek sesle haykıralım.

Statükocuların, tiranların, buyurgan totaliterlerin, oligarkların Türkiye’si artık bitti.

Ufukta beliren, bir aksilik olmazsa kısa zamanda eskisinin yerine ikame olunacak Türkiye’de, artık canı isteyen siyasete çeki düzen veremeyecek, erken kalkan darbe

yapamayacak, Kenan Evren gibi diktatörler film yakamayacak, Turgut Özakman gibi Çılgın Türkler “Film yakma kurulunda ben de vardım, bu işin doğru olmayacağını söyledim ama dinletemedim” demek için anti-militarist sulh ortamının oluşmasını beklemeyecek, yüksek yargı kurumları “367” gibi tuhaf kararlara imza atamayacak, savunma makamı yetkilileri “eşitlik, ancak eşit insanlar arasında olur” diyemeyecek...
İyi olacak...

İnşaallah yeni Türkiye, asparagasçı, ihaleci, şantajcı, manipülasyoncu, darbeci basının tasfiyesiyle sonuçlanacak bir “huzur ve saadet” ortamına da elverecek...

Fikire küfürle cevap veren müptezeller, mahalle dedikoducuları, nevzuhur tetikçiler, kalemini icara veren şerefsizler....

Bunlar olmayacak...

Gazeteci gazeteciliğini, canlı hayvan kaçakçısı “canlı hayvan kaçakçılığı”nı, asker askerliğini, bürokrat bürokratlığını, siyasetçi siyasetçiliğini bilecek.

Deniz Baykal da değişecek.

Değişime direnirse, o koltukta daha fazla kalamayacak, asırlık “kutsal muhalefet” görevini Mustafa Sarıgül gibi daha kifayetli bir muhterise devretmek zorunda kalacak.

Devlet Bahçeli, her taşın altında “vatan haini” aramayacak.

Devlet, sadece Devlet Bahçeli gibilerin değil, Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle yeniden “vatandaşın devleti” olacak.

Bunlar olacak...

Tabii, “iyi saatte olsunlar”ın son dakika sürprizi ve “Türkiye Türklerindir” medyasının “mevzun” bir çalımıyla karşılaşmazsak...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi