Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Çok uyuyorum

Çok uyuyorum

Geçmişe dönüyorum

* Şu anda 40 yaşındayım. Yirmi yaşına kadar çok acılar çektim. Bu dönemden sonra iyi bir evlilik yaptım ve sosyal faaliyetlerle ilgilenmeye başladım. İki yıl önce eşimi kaybettim ve şimdi iki çocuğumla birlikte yaşıyorum. Benim sorunum geçmişin içinden çıkamıyor olmam. Küçük bir şeyde geçmişe dönüyor ve o günlerde yaşadığım acıları yeniden yaşıyorum. Mesela yolda hasta birini görsem, hastalandığım günleri, yoksul görsem yaşadığım yoksulluk günlerimi hatırlıyorum. Ama bu sıradan bir hatırlama değil yeniden o döneme dönüyor ve ağlıyorum. Şu anda tek sıkıntım eşimi özlüyor olmam. Ama ne yapalım ömrü bu kadarmış. Çocuklarım üniversitede okuyorlar ve onlarla ilişkilerim de iyi. Fakat eşimin ölümünden sonra biraz yalnızlık çekiyorum. Çocuklarla ne kadar iyi anlaşsam da onlar bu dönemin insanları beni pek anlayamıyorlar. O yüzden evde ahşap boyama yapıyorum, kitap okuyorum böylece kendimi oyalamaya çalışıyorum. Sizden mektubuma cevap yazmanızı rica ediyorum. Ve geçmişin içinden nasıl çıkabileceğim konusunda yol göstermenizi bekliyorum

R. M

Hayat bir etkileşimdir

* Hayatımız yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz olayların etkileşimiyle devam eder. Bu etkileşimin bir ayağı dış dünya diğer ayağı iç dünyaya bakar. Çocukluk yıllarımızdan bu yana yaşadığımız, gördüğümüz, düşündüğümüz hissettiğimiz her şey bilinçaltında kayda alınır ve burada geniş bir dünya yer alır. İç dünya bizim hayata bakış açımızla, olayları algılama ve değerlendirmelerimizle , yaşadıklarımızla sürekli dalgalanır. Bunun için, daha önceden yaşadığımız yaslar vaktinde tutulmamış travmalar, vaktinde onarılmamışsa küçük bir şeyde geriye dönüşlerimiz başlayabilir...

İfadelerinizden anladığıma göre, geçmişte yaşadığınız travmalara sık sık geri dönüyor ve geçmişin içinden çıkamıyorsunuz. Yaşadığımız travmalar için doğru kanaldan destek alıp, iyileştirmemiz ve yaşadığımız durumu kabullenmemiz gerekir. Aksi takdirde bunun yansımalarını hayatımızın ileriki dönemlerinde sık sık yaşarız. Travmaların nedeni ne olursa olsun kişi bu durumdan ya kaçmak uzak kalmak ister ya da sürekli aynı şeyi yaşayarak olayın içinde çıkamaz duruma gelir. Bu durumdan kurtulmanız için, bir psikiyatristen yardım alabilirsiniz. Ayrıca eşinizi kaybetmişsiniz ve bu dönem yasınızı da tam olarak atlatamamışsınız. Tedavi bu durumu atlatmanız açısından da iyi gelecektir... Bu süreçte tedaviyle birlikte daha önceden yaptığınız gibi, sosyal faaliyetlerde bulunabilir, sosyal gruplara katılabilir kendiniz de çaba sarf ederek kendinize yardım ve destek sağlayabilirsiniz.

Çok uyuyorum

* 30 yaşındayım ve uykuya çok düşkün olduğum için işimden atıldım. Sabahları çok zor kalkıyorum, küçük bir fırsatta bir yer bulup yatmak istiyorum. Bu durum aile içinde alay konusu filan oluyor. Ailem beni tembellikle suçluyor ve uykuma düşkün olduğum için sürekli uyarıyorlar. Bu güne kadar sorumluluğunu kaldıramayacağımı bildiğim için evlenmeyi hiç düşünmedim. Ama bundan da bir şikayetim yok... Aslında ben daha çok aileme kızıyorum. Bana anlayış gösterecekleri yerde eleştiriyorlar, küçümsüyorlar. Kardeşim ben çok mu istiyorum sürekli uyumayı. Ben de iyileşmek ve sizler gibi işime düzenli gidip gelmek istiyorum. Ama elimde değil halim olmuyor ve gözlerimi açamıyorum. Ne bileyim, böyleyim işte. On yıldan beri böyle yaşıyorum. Fatma hanım acaba bu sorundan kurtulabilir miyim? Bu konuda neler yapabilirim?

M K

Biraz gayret gösterin

* Anladığıma göre vaktin büyük bir kısmını uyuyarak geçiriyorsunuz. Size öncelikle bu durumun herhangi bir sağlık sorunuyla alakalı olup olmadığını anlamanızı tavsiye ederim. Bunun için, doktora giderek durumunuzu anlatabilir ve çeşitli tetkiklerden geçebilirsiniz. Eğer bu sadece psikolojik bir soruna bir depresyon durumuna bağlıysa yine aynı şekilde bir psikiyatristen yardım alabilirsin. Fakat bütün araştırmalara rağmen hiçbir şey çıkmıyor ve fırsat buldukça uyamaya çalışıyorsan bu durumda hayatını biraz daha aktive edebilir ve kendine bir program hazırlayabilirsin. Bunun için önce sevdiğin işleri dikkate alabilir, bunların maddi ve manevi getirisini düşünebilir ve hazırladığın programa uymak için motiv güçlerini harekete geçirebilirsin. Yani, sabah erken saatte namaza kalkacaksın ve namazı kılmakla bir sorumluluğunu yerine getirdiğini düşüneceksin... İşine zamanında gitmenin ne kadar güzel bir şey olduğu konusunda farkındalık kazanacaksın... Çalışmak, ekmeğini eline almak üretmek ve zamanı verimli hale getirmek...Bütün bunlar ne kadar güzel şeyler öyle değil mi? Sanırım yaptığınız işin dünya ve ahiret getirilerini düşünerek motive olabilecek ve yaşam tarzını değiştirmek için cesaret kazanacaksınız. Bunun için biraz daha gayret göstermeniz gerekiyor. Ayrıca sportif faaliyetlerle meşgul olabilir, yürüyüş yapabilir ve çeşitli etkinliklere katılabilirsiniz. Ama her şeyden önce doktor kontrölünden geçmeniz ve sağlığınızla ilgili bir sorun olup olmadığını anlamanız şart.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi