Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Ne yapmalı?

Ne yapmalı?

Teslim olan kişileri karşılama törenlerine yönelik tepki ve eleştirileri tekrarlamaya gerek duymuyorum. Ancak içine düşürüldüğümüz durumun ne olduğunu, bunun kimlerin eseri olduğunu, ne yapılması gerektiğini düşünüyorum.
DTP’nin, tamamı olmasa bile, içine yerleştirilmiş bir grubun süreci baltalamak ve bir iç çatışmayı tahrik etmek istedikleri anlaşılıyor. Üstelik bunların, yanlış olsa bile, doğal tepkilerle hareket etmediğini, hazırlanmış bir planı uyguladıklarını düşünüyorum. Yani bu parti içinde yetiştirilmiş ve yerleştirilmiş kimseler bulunuyor. Parti bunları tasfiye eder ve açılımın gerçekleştirilmesine yardımcı olursa sorun önemli ölçüde çözülmüş olur.

Bir kitleyi temsil ettiğini iddia eden bir parti sadece kimlik siyaseti yapıyor ve bunu sorunun çözümünü engellemek için kullanıyorsa muhatap alınamaz. O zaman yapılacak şey açılımı doğrudan halka yönlendirmek ve konulan engelleri ortadan kaldırmaktır.

Bölgede yaşayan insanların sorunları eğitim yetersizliği nedeniyle kendini geliştirememek, geçimini sağlamak için çalışacağı bir yerin bulunmaması ve kimliği üzerindeki baskılardır. Bölge siyasetine yön veren egemen güçler sorunu kimlik üzerindeki baskılarla sınırlı tutuyor ve diğerlerinden hiç söz etmiyor. Amacı halkı bu sorun etrafında bütünleştirmek, diğer sorunları çözümsüz bırakarak onların da kimlik nedeniyle uğranılan bir haksızlık olarak algılanmasını sağlamak. Bugüne kadar DTP’nin halkın eğitim yoluyla meslek sahibi olması ve bir işte çalışarak bağımsız bireyler haline gelmesini öneren hiçbir talebi ve amacı olmadı. Gündemdeki açılım bir yandan kimlik üzerinde tüm baskıları kaldırırken diğer yandan yapılacak yatırımlarla insanları bağımsız bireyler ve eğitilmiş insanlar haline getirmeyi öngörüyordu. Bu bölgedeki egemenler için bir felaket olarak algılandı. Çünkü halk üzerindeki etkileri ortadan kalkacak ve herkes ülkenin eşit insanları olarak farklı siyasi tercihlerde bulunacaktı. Burada ülke üzerinde ayrılıkçı eğilimleri kullanarak kendi kontrollerini güçlendirmek isteyen güçler devreye girdi ve kullandıkları adamlarla süreci dejenere etti.

Devlet iki yönlü bir siyaset izlemelidir. Halka olabildiğince yumuşak davranıp hedeflerini anlatırken bozgunculara karşı sert bir tavır sergilemelidir. Bu sertlik halkta oluşan tepkilerin bir çatışmaya dönüşünü engelleyecektir. Eğer halk devleti provokasyon kokan eylemler karşısında etkisiz görürse kendisi tepki gösterebilir. DTP tartışmaya bile gerek kalmayan engelleyici tavrını sürdürürse hiçbir şekilde muhatap alınmamalı, medya onlara karşı ilgisiz kalmaları konusunda uyarılmalıdır.

Türkiye kimseyle dövüşmemekte ve bir zafer peşinde koşmamaktadır. Amacı halkın sorunlarını çözmektir. Ancak en doğal hakkı ve görevi olan bu işlemi baltalayanlar olursa onlarla mücadele etmek ve bir zafer kazanmak kaçınılmaz olur. Ancak bu mücadele bir fazilet örneği olmalı akıl dışı ve kültürümüzün yüceliğine zarar vermemelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi