Ekrem Kızıltaş

Ekrem Kızıltaş

Bu kabus ne zaman bitecek?..

Bu kabus ne zaman bitecek?..

Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Çanakkale'ye düzenlenen bir geziye katılan Fethiye İmam-Hatip Lisesi öğrencisi Cemile Büşra Pirci, başörtülü olduğu gerekçesiyle, şehrin çıkışında otobüsten indirilip ailesine gönderilmiş. Muğla Milli Eğitim Müdürlüğü, konuyla ilgili yazılı açıklamasında şunlar söylenmiş:

"Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürlüğünün Eylül-2009 tarihlhi emirlerinin 20. maddesinde geziye katılan öğrencilerin kılık kıyafet yönetmeliğinin (...) hükümlerine uymaları gerekir denilmektedir. Adı geçen öğrencinin (...) aykırı kıyafetle geldiği bakanlıkça görevlendirilen rehber tarafından tesbit edilmiş ve (...) araçtan inen öğrenci, ailesinin yanına gönderilmiştir. Geziye katılacak öğrencinin seçimi (...) ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve okul yönetiminin sorumluluğunda olup, bu yönde öğrencinin bilgilendirilmediğinin tesbiti halinde okul yöneticileri hakkında gerekli işlem yapılacaktır."

Evet, ilk bakışta oldukça doyurucu bir açıklama gibi.

Ancak eksik.

Eksik, çünkü Milletimizin verdiği vergilerden ayrılan imkanlarla yapılan faaliyetlerden bir kız çocuğunun yararlandırılmamış olmasının izahı sadedinde, başka şeyler de olmalı idi.

O kız çocuğunun, şehitlerimizi ziyarete gidenlerin olduğu bir otobüsten indirilmesi için, bir genel müdürlüğün yayınladığı emirden ve o emre dayanak olduğu rivayet edilen yönetmelikten başka ve daha mühim sebepler gerekirdi.

Bir kanun mesela!..

Oysa, bahsi geçen başörtülü öğrencimizin o geziye katılmasına mani olabilecek herhangi bir kanun yok.

Milletin parasıyla düzenlenen bir geziye, bu milletin bir evladını almayabilen zihniyete haddini bildirecek kanun ise mebzul miktarda. Ama uygulayan yok!..

Kanunlarda olmayanı, kanuna aykırı ve faik (üstün) olmaması gereken yönetmeliklerle (Anayasa'ya aykırı olarak) düzenleyen zihniyet; bir rehber vasıtasıyla ve acımasız bir şekilde, bir kız öğrencinin hislerini zerre kadar hesaba katmadan yasak uygulamaktan zevk alıyor, anlaşılan.

Önemine binaen meşhur MEB Kılık Kıyafet Yönetmeliği'nin, Lise ve dengi okullardaki okuyan kız öğrencileri ilgilendiren 12. maddesinin (a) fıkrasını alıntılayalım:

"Okulca seçilen bir renkte vücut hatlarn belli etmiyecek şekilde, yrtmaçsz, kolsuz ve diz kapağn örtecek boyda bir forma giyerler. Bu forma içine, mevsimin özelliklerine göre formayla uyum sağlayacak şekilde, kapal yakal uzun veya yarm kollu bluz veya kazak giyerler. Okul içinde baş açk, saçlar temiz ve düzgün taranmş olup uzun olmas halinde örülür veya arkaya toplanarak bağlanr. Makyaj yaplmaz, kaşlar alnmaz, trnak uzatlmaz ve cilalanmaz. Yüzük, küpe, kolye, iğne ve bilezik gibi süs ve ziynet eşyas taklmaz."

Çanakkale'ye şehitlerimizi ziyaret etmek için giden otobüsteki öğrencilerden, kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı davranmakla suçlanıp, otobüsten indirilen tek bir kızımız var, bilindiği kadarıyla.

Yönetmeliğin 'başı açık' bölümünü ısrarla takip edip uygulayan rehber ve diğer ilgililer, yönetmelikdeki diğer hususlarda da denetleme yapmış olabilirler mi dersiniz?..

Mesela vücut hatlarını belli eden elbise ya da diz kapağının üstünde etek giyen, makyajlı, kaşları alınmış, tırnakları uzun ve cilalı, küpe ya da bilezik takmış... öğrenci yok muydu kafilede acaba?..

Başta Milli Eğitim Bakanımız olmak üzere, ilgili bütün zevata tekraren hatırlatalım: Ya kanunlara aykırı yönetmeliği bir an evvel değiştirin ya da yönetmeliği bütünüyle uygulayın!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ekrem Kızıltaş Arşivi