Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Zor durumdayım

Zor durumdayım

İki çocuk annesi bir bayanım. Beş yıl önce eşimden ayrıldım. Şimdi bir işyerinde asgari ücretle çalışıyorum. Oğlum liseye gidiyor kızım ise iki yıllık bir üniversite kazandı. Ama parasızlıktan sürekli devamsızlık yapıyor. Çok zor durumdayım, burs aradım ama bulamadım. Yol parası dahi verecek durumum olmuyor. Kızımın okuluna katkı olsun diye işten geldikten sonra evde el işi yapıp satıyorum ama bu da yeterli gelmiyor. İnsan bazen çıkmazda kalıyor ve ne yapacağını bilemiyor. Benim durumum da öyle oldu...Bir çıkmazın içindeyim. Çalışıyorum fakat kazancım yeterli gelmiyor. Diğer taraftan kızım için üzülüyorum ve ona yardımcı olamadığım için kendimi suçluyorum. Bu çıkmazdan kurtulabilmek için bana neler tavsiye edersiniz? Ş. M

Sabrınızın karşılığını göreceksiniz

İfadelerinizden anladığıma göre zor günler geçiriyorsunuz. Eşinizden ayrılmanız, çalışarak iki çocuğunuzu okutmak için gayret etmeniz ve bütün mücadelenizi tek başına veriyor olmanız gerçekten sizi yoruyor. Ama bütün bunların üstesinden geldiğinize göre aslında güçlü bir yanınız da var. Size bu güçlü yanınıza eğilmenizi ve çözüm yolları üretmek için gayret göstermenizi tavsiye ederim. Ben her şeyden önce sizin mücadelenizi takdir ediyor ve size ne kadar güçlü biri olduğunuzu görmenizi tavsiye ederim. Bunun için aynı şekilde mücadeleyi bırakmayın sabrınızın karşılığını er geç görürsünüz. Evde yaptığınız çalışmalara ek olarak yakınlarınızdaki, dernek, vakıf ya da gönüllü kuruluşlarla görüşün ve öğrenci burslarıyla ilgili çalışmalarının olup olmadığı konusunda bilgi edinin. Ayrıca, kızınız da hafta sonları çalışabileceği bir iş bulup katkı sağlayabilir ya da evde yaptığınız işlerde size destek verebilir. Kızınıza elinizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyor ve ona destek veriyorsunuz. Ayrıca sırf onları okutabilmek için yoğun bir iş temposuna giriyor ve para kazanmaya gayret ediyorsunuz. Bütün bunlar çocuklarınız için ne kadar çok mücadele ettiğinizi ve bu konuda elinizden gelen bütün imkanları değerlendirdiğinizi gösteriyor. O nedenle kendinizi suçlamayın. Eğer yaptığınız bütün mücadelelere rağmen aldığınız para yetersiz kalıyor ve kızınızın okul masraflarını karşılayamıyorsanız da, onunla konuşun ve " elinizden gelen bütün imkanları değerlendirdiğiniz halde parasal olarak sorunların üstesinden gelemediğinizi, ama eğitimini sürdürebilmesi için her zaman yanında olduğunuzu, bu yıl okula ara verip seneye açık öğretime devam edebileceğini bu süre içinde çalışıp ihtiyaçlarını da karşılayabileceğini belirtebilirsiniz. Neticede yine eğitimine devam edecek, dünyanın sonu değil ya...

Kaybetme korkusu yaşıyorum
30 yaşında bir bayanım. Üç çocuğum var. Ailem Anadolu'da yaşıyor ben küçük yaşta İstanbul'a gelin olarak geldim. Benim problemim bitmek bilmeyen bir korkuyla alakalı...Sürekli korku halindeyim ve sevdiklerimi kaybetme korkusuyla yatıyor aynı korkuyla da kalkıyorum. Özellikle çocuklarım konusunda çok hassasım. Onları her gün birkaç kere arıyorum hatta çocuklar bu durumdan rahatsızlık duyuyorlar. Kendim küçük yaşta annemi kaybettim ve annesiz büyüdüm. Yaşadığım sorunlar acaba buna bağlı bir durum mu bilmiyorum. Ama sevdiklerimi kaybetmekten çok korkuyorum ve her geçen gün biraz daha yorgun düşüyorum. Eşimin, çocuklarımın, yakınlarımın başına kötü bir şeyler gelir diye anlamsız gözyaşları döküyorum. Bu korkular benim hayatımı etkiler duruma geldi ve çok yoruldum. Bilmiyorum, bana neler tavsiye edersiniz? N P

Sahibimiz Allah

İfadelerinizden anladığıma göre, küçük yaşta anneyi kaybetmiş olmanız yaşadığınız sorunu tetikliyor. Sanırım bu dönem yaşadığınız travmayı atlatma noktasında gerekli ilgi ve destekten de yoksun kaldınız. Bu durum sizde, kaybetme endişelerinin gelişmesine neden oldu. Annenizi kaybettiğinizde yaşadığınız şartlar, içinde bulunduğunuz ortam konusunda bilgi vermemişsiniz. Bu dönem yaşanan travmayı atlatma noktasında çevrenin desteği ve yaklaşımları son derece önemlidir. Eğer kişi, bu dönem yas sürecini normal sınırlar içinde geçirmiş, kaybettiği yakınıyla ilgili duygularını aktarma şansı bulmuş ve artık ölüm olayını kabullenmişse bundan sonraki hayatına normal şartlarda devam eder. Ancak bu süreçte bir aksama olduğunda ya da aile yakınlarının doğru yaklaşımda bulunmayıp kişinin yas sürecini yaşamasına mani olduğunda ileriki yıllarda çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir. Çünkü kişi kaybettiği yakınının ölümünü kabullenmiş değildir ve yasını normal süreçte tutamadığından ertelenen yas zaman zaman ortaya çıkmaktadır.

Size öncelikle annenin vefat durumunu kabullenmeniz noktasında bir psikiyatriste giderek yardım almanızı tavsiye ederim. Ayrıca, kaybetme korkularınızın üzerine giderek yüzleşmeniz ve bu noktadaki korkularınızı atmanız da geçerli bir yöntemdir. Ancak uyguladığınız bütün yöntem ve takip ettiğiniz yolun etkin olabilmesi için, bir insan olarak bulunduğumuz koordinatı doğru tanımlamanız şart... Bunun için, sahibimizin Allah olduğunu unutmamanızı ve bu bilinci ayakta tutmanızı tavsiye ederim. Yaratıcımız Allah, bizi gören gözeten, kuşatan da o... O halde çocuğunuzu okula ya da dışarıya gönderdiğinizde, eşiniz evden çıktığında onları Allah'a gerçek sahiplerine emanet edin ve ondan yardım bekleyin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi