Yılmaz Öztuna

Yılmaz Öztuna

AB ve biz

AB ve biz

Doğu ülkelerine açılmamız, dış mihrakların ilgisini çekti. Az abartarak, endişeye sevk etti bile diyebilirim. Bu da, dış politikamız bakımından olumludur. Zira Türkiye’yi Avrupalı değil, Akdenizli, hattâ Asyalı sayarak tecrîde yeltenen AB gafillerini belki uyarabilir. (Türkiye hem Avrupalı, hem Asyalı, hem Akdenizlidir, üstelik hem Balkanlı, hem Kafkasyalı, hem Orta Doğuludur.)
Türkiye’ye tam üyelik yerine imtiyazlı (?!) ortaklık yutturmak isteyenlerin, bu teklifinin bütün Türk milletince hakaret şeklinde algılandığını hâlâ anlamakta direnenler var. Hakarete uğradığına inanan bir milletin olmadık eylemlere kalkışabileceğini hesaplayamıyorlar. Güneşte yerlerini aldıkları ve artık hiçbir gücün pozisyonlarını değiştiremeyeceği duygusunun, tarihte gafiller oluşturduğunu, gafletlere sürüklediğini öğrenmemişlerdir.
Batı’nın şüphesiz gerçekten bilge devlet adamları da var. Bunlardan ikisi İstanbul’da idi: Eski ABD başkanı Bill Clinton ve eski Almanya şansölyesi (federal başbakanı) Gerhard Schröder... Doğrusu ikisi de iktidarları döneminde Türkiye dostluğunun kadrini bilmişlerdir.
Clinton’ın ABD başkanı sıfatıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki tarihî nutku, unutulamaz. Osmanlı olduğumuz dönemde cihan siyasetindeki ağırlığımızı hatırlatan cümleleri, bizim inkılâp yobazlarına tarih dersi mahiyetinde idi. Gerçekte Türkiye’yi, gene aynı misyonu üstlenmeye teşvik anlamında idi.
Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün de Slovakya’ya giderken söyledikleri, uzun dışişleri bakanlığında edindiği dış politika kültürünün oluşturduğu yetkinin yansımasıdır. 1995’te imzaladığımız Gümrük Birliği ile Avrupa Birliği’nin zaten (imtiyazlı ortağı) durumunun bile ötesinde bulunduğumuzu vurguladı. Avrupa Birliği sisteminde (imtiyazlı veya sınırlı ortaklık) diye bir statünün olmadığını belirtti. Atılan imzalara sadakatsizliğin, (ahde vefâ) ilkesini bozacağını söyleyerek evrensel barışta güvensizlik meydana getireceğini ima etti.
Yarın, Clinton ile Schröder’in söyledikleri üzerinde duracağım.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz Öztuna Arşivi