Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Gülmeyin arkadaşlar

Gülmeyin arkadaşlar

Adalet Bakanı, YARSAP Başkanı ile Sincan Hakimi Osman Kaçmaz’ı meslekten azletmesi için HSYK’ya (Hakimler-Savcılar-Yüksek Kurulu) yazılı talimatta bulunmuş...
Ne demek bu?
Hani tilkiye/Tavuk güder misin/diye sormuşlar, tilki katıla katıla gülmeye başlamış ve demiş ki/Civcivlerini de bizim çocuklar gütsün.../
Yani, Ali Suat Ertosun ve aynı ölçüdeki arkadaşları, Osman Kaçmaz ve Eminağaoğlu’nu meslekten kovacaklar öyle mi?
Allah aşkına kimi kimden talep ediyorsunuz?
Olacak şeyler mi bunlar?
Hâlâ safların belirmediğini mi sanıyorsunuz?
Kazara yanlış bir karar verecek olsalar Sabih Kanadoğlu ağabeyleri ne der kendilerine?
Deniz Baykal kükremez mi? Kükreyince denizlerin-göllerin suları taşmaz mı?
Devlet Bahçeli öyle bir nara vurur ki, dağlardan kocaman kocaman kayalar kopar ve yuvarlanırlar...
Bir sakamatlık çıkarmayın halkımıza...
Siz Cindoruk’u sadece ETÖ (Ergenekon Terör Örgütü) avukatı mı sanıyorsunuz?
HSYK istese de sizin beklediğiniz şekilde bir karar vermekten çok uzak görünüyor...
En iyisi bu meseleyi nadasa bırakmanızdır...
Vakti zamanında YÖK başkanlığı yapan kişiler kendi kanaatlerine göre mi hareket etmişlerdi, yoksa arkalarında bir başka güç mü vardı?
Kemal Gürüz, Çevik Bir’e güvenmemişti diyebilir miyiz?
“% 95 oy alsanız sizi indireceğiz” efelenmesinde bulunan hemşehrim İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu ve yol arkadaşları nereye bel bağlamışlardı, hatırlasanıza...
Arkalarında bazı subaylar olmadan karanlıkta değil, aydınlıkta bile yürümekten çekinecek cesaretsizlere cesaret verenler yok muydu?
Bunları herhalde biliyorsunuz.
Amma, yine de hatırlatmakta fayda var...
Şayet unutmazsanız...
Siyasete doğrudan karışmaması gereken askeri ve sivil bürokratlar, maalesef parti üyelerinden fazla siyaset yaptılar...
Kimi, mitinglerde: “İndireceğiz sizi” naraları attı...
Kimi, C.Başkanı’na, Başbakan’a, Bakanlar’a ağız dolusu hakaretler eyledi ve yanlarına kalmadı mı?
C.Başkanı’nın görevden alabilme yetkisi yok muydu bürokratları?
Başbakan, “sizi açığa aldım” diyebildi mi?
Deseydi, herhalde kıyamet kopmazdı...
Ve bildiğiniz gibi sıradan bir hakim başka hakimlerin verdikleri kararları tersyüz etmeye başladı...
“Cumhurbaşkanı yargılansın” kararı verdi...
Kemali afiyetle yediniz her türlü kanunsuzluk kararlarını...
Eee, şimdi ne oldu ki aziller isteniyor?
Azil görevine de memur tayin ettikleriniz, biliyorsunuz ki sizi dinlemeyecek... Sizden ziyade Onursal Sabih’i dinlerler...
Peki ne yapmak lazım?
Politikaya doğrudan katılmaması gereken bürokrat, müeyyideye uymazsa, en yetkili makamdakiler kulağından tutup atacak...
Şemdinli savcısı Ferhat Sarıkaya’yı meslekten atan irade kime sormuştu yapması gerekeni?
Evet, Ferhat Sarıkaya yazdığı fezlekede Gn. Kurmay Başkanı olmadan önce fiillerini tesbit ettiği Yaşar Büyükanıt ismine yer vermişti...
Ve götürdüler adamcağızı...
Siz aynı iradeye müracaatta bulunurken bunları düşünecektiniz...
Yani müracaatınızdan korkarım ki suçlu çıkartılırsınız...
Çünkü, yargı bağımsızdır... Yargı mensupları canları neyi isterse öyle hareket etmek sanıyorlar bağımsızlığı...
Ukalalık mı ettim ne?
Eski Adalet Bakanı ve şimdi Başbakan Yardımcısı olan Cemil Çiçek en iyisini bilir herhalde...
=================
Güldürmeyin adamı, gülmeye vaktimiz yok
Ağlayıp saçımızı yolmaya vaktimiz yok
Öldürür kurtarırız sizi, diyenler varsa
Zulmü mağlup etmeden ölmeye vaktimiz yok.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi