Böyle dostlar düşman başına

Böyle dostlar düşman başına

Her 10 kasım geldiğinde temcit pilavı misali birtakım tartışmalar gündemimizi kuşatır… Mustafa Kemali tabulaştıranlar, hedefe koydukları belli çevreleri Ata üzerinden köşeye sıkıştırma ve belden aşağı vurma operasyonlarını yeniden başlatırlar.

Vatandaşın günübirlik birtakım işleri 10 kasıma gelirse, bunda art niyet ararlar. Çocuğunuzun düğünü, nişanı o güne gelirse, ulusal yas gününde sevinmiş olmaktan mahkum edilebilirsiniz. O günde bir işyeri, fabrika açılışı yaparsanız ata sevginizde büyük bir şüphe oluşturmuş olursunuz. O gün meclise milli barış projesi falan görüşülmesini getirirseniz ataya imanınız! sorgulanır.

Öyle ki; o gün mobese kameralarına kahkahayla gülme, sevinme vb görüntüleriniz takılırsa ataya hakaretten 6 aydan 3 yıla kadar ağırlaştırılmış hapis cezasıyla yargılanabilirsiniz. Tabi sizi yargılayan hakim üst perdeden ceza vermek zorundadır.aksi halde Atatürk düşmanı veya mürteci damgasıyla fişlenmesi kuvvetle muhtemeldir.

Atatürk ü sevdiğini söyleyenler, hatta tabulaştırıp adeta tapınanlar ne yapmak istiyorlar, hala anlamış değilim. Bunlar bilerek veya bilmeyerek ona en büyük kötülüğü yapmaktadırlar; Atatürk e din düşmanı görüntüsü vermeleri bunun en büyük sebebidir. Böyle olunca inanan insanların onun ruhuna bir Fatiha okumaları veya kendisine dua etmeleri ihtimali kalmamaktadır. Zira Fatiha ve rahmet, imanı olan kimseye okunur kafire okunmaz.

Diğer taraftan tabulaştıranlardan bazılarının ata için yazdığı şiir makale vb ilahlaştırıcı ifadeleri de buna sebep olmaktadır.

İşte bazı örnekler:
Bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.

Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. (M Kemal)
Cennetse bu yurt, sen onu buldundu harâbe
Bir gün olacaktır anıtın Türklüğe Kâbe.
Zindan kesilen ruhlara bir nur gibi doldun
Türk ırkının, en son, ulu peygamberi oldun.
Tutsak seni lâyık, yüce Tanrı'yla müsâvi
Toprak olamaz kalp doğabilmişse semâvî
Ölmez bize cennetlerin ufkundan inen ses
İnsanlar ölür, Türklüğe Allah olan ölmez (Edip Ayel)
Tanrı gibi görünüyor her yerde
Topraklarda, denizlerde, göklerde
Gönül tapar, kendisinden geçer de
Hangi yana göz bakarsa: Atatürk. (Halil Bedii)
Topladı avucunda yıldırımı, şimşeği
Yoktan var ediyordu tanrı gibi her şeyi. (Y Ziya Ortaç)
İlk adam, mavi gözlerle baktı toprağa
Toprağın haritasını çizdi bayrağa
Allah değil, o yazdı alın yazımızı (İlhami Bekir)
Denilebilir ki; Atatürk mü beni ilahlaştırın dedi. Orasını bilemem ama, manzara meydanda, ilke ve inkilap adına mukaddes değerlere yapılan kıyım ve saldırılar da meydanda.
Ayrıca ana okulundan üniversiteye varıncaya kadar tüm okul kitaplarında yoğun bir şekilde Atatürk resimleri, her tarafta Atatürk köşesi uygulaması, tüm resmi, gayri resmi daire, kurum ve kuruluşlarının önüne büstler konulması, dağa taşa fotoğraflarının konulması da tamamıyla kabak tadı veriyor. Yani tüm bunlarla siz ataya iyilik değil kötülük yapıyorsunuz.

Eğer ataya iyilik yapmak istiyorsanız; tüm bu tabulaştırmaları kaldırın, saygı duruşu yerine ona dua edin. Atatürk ü koruma kanunlarını falan kaldırın. Bırakın insanlar kendi istekleriyle gönüllü olarak korusunlar. Peygamberler dahil, dünyada hakkında koruma konunu olan bir fani varmı?

Şunu unutmayalım ki insanların bu dünyada herhangi bir insan hakkındaki hükümleri, ilahi adaletin hükmünü değiştirmez. İnsanların fasık, mülhid bir insanı göğe çıkarmaları onun, malükul mülk olan Allah (cc) a karşı kusurlarını örtemediği ve ona herhangi bir fayda veremediği gibi, salih ve mütteki bir insanı karalamaları da ona bir zarar vermez.

Resulullah (sav) ın ifadesiyle, Her birimiz bu dünyadan göçerken mal, servet, rütbe, ehlu iyal her şeyimizi bu dünyada bırakırız. Bizimle sadece amelimiz kabre girer… iyiyse iyi… kötüyse kötü…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi