Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

İstihbaratın yeni yüzü

İstihbaratın yeni yüzü

Soğuk Savaş döneminde Batı Doğuya, Doğu Batıya yönelik istihbarat yapardı. Şimdi düşmanın kim olduğu belli olmadığı için büyük boyutlara ulaşan istihbarat bütçelerinin nereye harcandığı belli değil. Gerçi terörizm denilen bir olgu ve buna yönelik bir mücadele var ama istihbaratın derme çatma örgütlerce yürütülen bu eylemlerle uğraştığı ama başa çıkamadığı bir efsane.
Irak’ta sürekli bombalar patlıyor ve milyonlara varan insan kaybı var. ABD istihbaratı bir kişiyi angaje edip onu muhalif gruba sokabilir ve üzerine bomba yüklenen bu kişi onu patlatmak yerine ABD istihbaratına getirebilir ve ödüllendirilebilirdi. Böylece bombacıların adresleri kolaylıkla tespit edilirdi. Ayrıca iletişimin kontrolüyle herkesin ne yaptığı tespit edildiği için bombacıların telefonla konuşmadığını kabul eder ve muhalif ortamlara sürülen bir kişinin örgüte sızması sağlanabilirdi. Bugüne kadar ne böyle sızma operasyonunu ne de son anda korkan ya da pişmanlık duyan bir kişinin eylemden vazgeçip sığındığını duymadık.

Günümüzde haber toplama faaliyetinin teknik takiplerle gerçekleştirildiğini görüyoruz. Öyleyse istihbarat servisleri teknik takip merkezlerine mi dönüştü yoksa başka faaliyetleri de var mı sorusuna cevap aramalıyız.

İstihbarat teşkilatlarının yeni görevi dünya yeniden şekillendirilirken gerekli siyasi yapının oluşmasını sağlamaktır. Yani ülkeleri yöneten kadroların öngörülen yeni düzene uygun biçimde gerçekleşmesinde etkili bir rol oynamaktır. Ekonomik operasyonlar, siyasi manevralar bu amaçla kullanılan diğer araçlardır.

Şimdi ülkemizde yaşanan bir darbe hazırlığıyla ilgili bazı sorulara cevap arayalım. Darbe için gerekli ortamın hazırlanmasında genellikle kurulan bir örgüt ve onun yasa dışı eylem grubu kullanılır ve bu örgüt bir yandan terör eylemleri yürütürken diğer yandan siyasi propaganda yapar. Nitekim Türkiye’de gerçekleştirilen darbelerde bu yol izlenmiş ve darbeciler ön plana çıkmamıştır. Şimdi neden böyle bir aracı örgüt kullanılmadan askerler doğrudan eylemlerin içindedir?

Eylemlerde kullanılan silah ve patlayıcılar illegal yollarla temin edilir. Mesela 12 Eylül öncesi ülkemize gelen silahların sayısı yüz binlerle ifade ediliyordu ama hiçbiri ordu menşeli değildi. Bugün neden eylemlerde kullanılan patlayıcı ve silahların tamamı ordu menşeli?

Darbeye zemin hazırlamak amacıyla yapılan eylemlerde silah ve patlayıcılar askerler tarafından sağlansa bile neden kontrollerindeki depolardan ve eylem esnasına vermek yerine bunları yer altına gizlemektedirler?

Bu sözlerim ülkemizde bir darbe teşebbüsü olmadığını düşündüğüm şeklinde algılanmamalıdır. Ancak benim metodum farklıdır ve böyle bir teşebbüsün varlığını siyasi analizlerle anlarım. Bugün bir darbe teşebbüsü önlenmektedir ama bu süreci birilerinin yazdığı senaryoya göre yorumlamam.

İstihbarat teşkilatlarının yeni faaliyetlerini anlamak karmaşık bir matematik problemini çözmek kadar zorlaşmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi