D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Hulki tulki!

Hulki tulki!

Hanımefendi hazretleri partisini kurdururken genel başkanını da seçmiş…
DSP, Bülent Ecevit’in son defa parlattığı ve Ecevit’i son defa parlatan parti. Ecevit, bilindiği üzere, 12 Eylül’den sonra CHP dışında bir siyasî parti kurmaya yöneldi. CHP’de yer alan eski arkadaşlarına hoş bakmadı. Onların ısrarlı davetlerine karşı durdu. Solu böldüğü iddialarını da önemsemedi. 2000’e doğru son seçimde onun partisi Meclis’e girdi, CHP barajın altında kaldı. Ecevit son defa başbakan oldu. Bir 28 Şubat başbakanı ne kadar başbakansa o kadar başbakandı! Onun sûreta başbakanlığını sağlayanlar diğer taraftan hastahanelerde misafir edip icabına bakmaya da çalıştılar! Ama Ecevit onlara da direndi. İddialara göre, Danıştay cinayetine (o zaman ilan edilen muhtevası ile) çok üzüldü. Cenaze töreninden sonra fazla yaşamadı!
Ecevit sağken âhir ömründe, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir hezimete maruz kaldı DSP. İktidarda bulunan bir parti iken seçimde oyu yüzde yirmi küsurdan yüzde birlere indi! Buna rağmen Ecevit kemal-i ciddiyetle partisiyle meşgul olmaya devam etti. Ecevit sonrası DSP’nin en önemli meselesi, ölen Ecevit değil, yaşayan Ecevit, yani Bayan Ecevit’ti. Partinin yöneticileri ne yaptılarsa kendilerini Bayan Ecevit’e beğendiremediler. En sonunda o da partisini kurdu.
Ecevit partisinin yeni genel başkanı Hulki Cevizoğlu!
Ecevit, Türkiye’de solculuğu meşrulaştıran, ortanın solu kavramını etkili hale getiren, CHP’yi sola yatıran liderdi. İşe bakın ki, Bayan Ecevit onun hatırasına kurduğu partinin başına sol gelenekle alâkası olmayan, babadan MHP’li olduğu söylenen bir başkan intihab etti!
Hulki, şu sıralar MHP’den de aşırı bir milliyetçi bir görüşün gazetesinin yazarı. Ecevit’in en azından bazı ergenekoncularla arası iyi değildi. Halen bir hastahanede kendini kaybettirip, “haber alınamayan” tıp profesörünün hastahanesinde uyutulan Ecevit’in partisinin şimdi ergenekonla aynı dili konuşan bir genel başkanı olması ilgi çekici aslında. Hulki sayesinde, partinin yarı resmi gazetesi de hazır sayılır!
Son günlerde iki yeni siyasi partinin liderleri meydanlarda arz-ı endam ediyor. Biri emekli paşa, soyadı Pamuk, fakat istediği kalabalıkları toplayamadığı için fena halde sertleşmiş bir yeni lider! Diğeri, bir önceki hükümette bakan olan, radikal İslâmî bir yapıdan gelen, bir zamanlar siyasi partiye ve seçimlere muhalefeti bilinen, ama sonradan nedense milletvekilliğine ve bakanlığa razı gelen, her hâl ü kârda kavimdaşlarını pek seven ve meydanlarda söyledikleri ile her şeye rağmen yeterince dikkati çekemeyen bir lider.
Hulki, siyaseti daha önce bağımsız aday olarak denemişti. Sandı ki televizyon sunuculuğu, sorguculuğu işi bitirir. Ankara’dan bağımsız katıldığı seçimlerde hüsrana uğradı.
Seçimlere şunun şurasında ne kadar kaldı? Siyaset kızışıyor. Bir de henüz partisini kurmayan Sarıgül var.
Türkiye’nin siyasi zemini, lidersizlikten kırılıyor. Tayyip Erdoğan’ın 1990’larda ortaya çıkmasından itibaren onu dengeleyebilecek bir lider adayı henüz ortalıkta görünmedi. Lidersiz kampanya yürütmek, seçim kazanmak mümkün değil. Liderle başkan aynı şey değil elbette. Bütün partilerin genel başkanları var. Fakat az sayıda partinin lideri var!
Eski bir lider eşi olan Rahşan hanım siyasetimize yeni bir lider kazandırmış olabilir mi?
Yeni bir lider mi Hulki? Belki! Göreceğiz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi