Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Bu kervan hep böyle gitmemeli

Bu kervan hep böyle gitmemeli

Vallahi utanıyorum...
Her meslek grubu, kendi adamlarını, eğer görüşleri mutabıksa, hukuku hiçe sayarak kolluyor/koruyor...
Bir hakim düşününüz ki devletin nerdeyse bütün kurumlarıyla davalı... Eleştiremiyorsunuz bu garip durumu...
Eleştirdiğiniz gün siz de şikâyete uğruyorsunuz... Davanıza bakacak kişi de hukukçudur, hakimdir...
Sizce netice ne olur?
Ben söylemekten çekiniyorum...
Hukukun dediği olacak olsa, o yönde yüzde bir ihtimal bulunsa, şikayetçiliği meslek gibi algılayan hakimimiz zırt-pırt her masum eleştiriyi mahkemeye taşımaz...
Baksanıza:
20’den fazla hakimi de şikayet ettiği yazıldı gazetelerde...
Allah Allah!..
Yoksa herkes bilgisiz, cahil, insanlık düşmanı, amma sayın şikayetseverimiz her zaman, kıyamete kadar haklı...
Olmaz böyle bir durum...
Koruma, kollama, himaye meselesi varsa ki, görünen öyle, o zaman Türk devleti, milleti yandı demektir...
2009 yılında bu alengirli durumlarla geçirdik günleri...
İnşallah yeni tanışacağımız yılda bir düzelme olsun... Olabilir de...
¥
Ben şimdi de Orgeneral Başbuğ için üzülüyorum...
Dindar kesime yaranamamıştı... Bariz tutumlarından dolayı yaranması imkânsızdı...
Savcıların bıraktığı, askeri hakimlerin bıraktıkları personelleri maksatlı telakki ediyordu sağ kesim...
Bu davranışlarından dolayı Kemalist solculardan bol bol alkış alıyordu... Hak ediyordu bir bakıma o alkışları...
Ne zaman ki zanlı subayların ifade vermelerine yol açıldı, mahkemelerde yargılanmaları gündeme oturdu, işte o anda alkışçılar tarafından sayın Başbuğ açıktan olmasa da ima yollu öfke platformuna oturtuldu...
“Aramalar daha da sürebilir...” diyor...
Kozmik odaların aranmasını, deşifre edilmesini hukuken normal kabul ediyor...
İşte burada rabıtalar felç oluyor...
Hele biraz bekleyelim... Göreceksiniz, Orgeneral Başbuğ hainlik tahtasına oturtulmazsa ne âlâ...
Her görüşün bağnazı, yobazı mutlaka olur...
Kemalist solcuların yobazlık seviyeleri her alanda zirve yapar...
Allah kimseyi Baykal’ın gazabına muhatab eylemesin...
Hiddete gelir de bir kükrerse civar tepelerde kayalar yerinden oynar... Ergenekon müridleri gemi azıya alırlar mı, alırlar... Kaybedecek neyimiz kaldı diye saldırmalarından endişe etmekteyim ben...
¥
Yıl 2010... İkinci günündeyiz...
Temenni edelim, inşallah ülkemiz için, insanlık için hayırlı olur...
Tabii aksi de mümkündür...
Aksini özleyenlerin sayısı bir hayli arttı zannımca...
Bizim insanımızın bir kesimi aç yaşar, susuz yaşar, işsiz yaşar da darbesiz yaşayamaz...
Eh, darbe olur da CHP içinde olmaz mı?
Benim gibi siz de duyuyorsunuz, bazı milletvekilleri, belediye başkanları, il-ilçe başkanları açıktan darbe davetçiliği yapmaktalar...
Fesuphanallah çekmek gelir böylelerine...
İmralı dostları partisi, hayır partisi değil, derneği, o da yanlış İmralı/Kandil muhibleri dahi ülke karışsın da nasıl karışırsa karışsın özlemi içindeler...
Vatandaşın ezici çoğunluğu bıkmış gözükmekte...
İstikrar istiyorlar, barış istiyorlar, sağlık-esenlik istiyorlar...
Çok mu be?
Babanızın kesesinden vermeyeceksiniz... Hakkıdır bu kavramlar isteyenlerin... Zira güzellikler ancak güzel zamanlarda vücut bulur...
2010 ülkemize, bütün insanlığa hayırlı olsun...
================
Özel görevli balıkçılar tanırdık
Karada zaman avlarlardı oltayla.
Hangi yöne baksak şaşar aldanırdık
Rüyalar budanırdı kör kör baltayla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi