İbrahim Karagül

İbrahim Karagül

Bu ne kirli ortaklık, bu nasıl bir ihanet!

Bu ne kirli ortaklık, bu nasıl bir ihanet!

Hani o gördüğümüz küçücük bedenler var ya! Bir füze ile evleri başlarına yıkıldığı için daha dünyayı göremeden göçüp giden. Tozlu saçları, yüzünü kapatan kan, bir bez parçasına sarılmış halde sokaklarda eller üstünde taşınan. Nasıl bir savaşın içinde olduğunu bile anlamadan, konuşmayı bile öğrenemeden annelerinin ağıtları ve öfkeli sloganlar arasında mezarlığa taşınan. “Soykırım” amaçlı kirli mi kirli, aşağılık mı aşağılık bir “güvenlik” yalanıyla bir haftada yüz yirmiye yakın insanı katleden anlayışın yaşattığı trajediler var ya! Filistin'de, Gazze'de tanık olduğumuz. çokuluslu bir işbirliğinin, bir milleti toptan imha etme gibi ırkçı bir anlayışın, bu anlayışla birleşen ölümcül bir ihanetin ürünü.

Yıllardır burada, gayri resmi bir tarihi yazmaya çalışıyorum. Yalanlarla örtülen gerçek hikayeleri, barış adı altında işlenen cinayetleri, güvenlik aldatmacasıyla kamufle edilen sistematik bir soykırımı, bölgesel çıkar hesapları için çıkarılan savaşları, etnik çatışmaları.... Dünyayı kötülüklere boğan bir ırkçı iradeyi anlatıyorum.

Son günlerde Gazze'de olanlar bir İsrail-Filistin çatışması değil. Hamas-El Fetih çatışması değil. 2003 yılından bu yana, bu bölgede gördüklerimizden çok farklı bir senaryonun uygulandığını, bunun bilinmesi gerektiğini, çokuluslu iradenin kanla nasıl beslendiğini, bizlere sadece acılarla yüzleşmek kaldığını, hepimizin bir büyük yalanın kurbanları olduğumuzu bilmeliyiz.

Tam da Gazze'deki son trajedinin acısını çekerken bizler, işte bu kirli ortaklığın, çirkin senaryonun bazı ayrıntıları ortaya çıktı. ABD ve İsrail'in, Filistinli işbirlikçileriyle, hainlerle birlikte planladığı, şimdiye kadar binlerce insanın hayatına malolan bir tezgahın ayrıntıları.

Vanity Fair dergisinin yayınladığı ancak bu köşede 2003 yılından beri okuduğunuz, özellikle 2005'te Hamas'ın seçim zaferinden sonra çok sık gündeme getirdiğim gerçeklere bir kez daha dikkat çekelim.

İsrail'in Gazze saldırılarının güvenlikle hiçbir ilgisi yok. ABD, İsrail ve Mahmut Abbas, özellikle de ihanetiyle meşhur olan Mahmud Dahlan arasında yapılan işbirliği var. Bush, Rice, ünlü neocon Eliot Abrams ve Filistin yönetiminin Hamas'ı ezmek için giriştiği kanlı bir ortaklık.

Hamas'ın seçim zaferinden sekiz ay sonra Rice Abbas'a bakın ne diyor: “Anlaştık değil mi, iki hafta içinde hükümet dağıtılmış olacak.” Abbas: “Belki iki hafta içinde olmaz, bana bir ay süre verin.”

İmha operasyonunun başına İsrail istihbaratı adına çalışan Filistin Güvenlik sorumlusu Mahmud Dahlan atanır. O artık ABD'nin “adamı”dır. El Fetih'e silah verilecek, askeri destek sağlanacaktır. Abbas'a da 86 milyon dolar para aktarılacaktır.

İsrail Savunma Bakanı, Dahlan ve Başbakan Ehud Olmert gizli toplantılar yaptı. Filistin iç savaşı böyle çıkarıldı. Hamas'a önce ambargo uygulandı, başarılı olmayınca iç savaş çıkarıldı. ABD ve İsrail'den açıkça silah konvoyları geliyor, El Fetih'e silah aktarılıyordu. Gazze'ye girilecek, Hamas ezilecekti.

Hamas komployu fark edip erken davrandı ve Gazze'de yönetimi ele geçirdi. El Fetih'in istihbarat merkezinde, İsrail istihbaratıyla işbirliğinin belgeleri ele geçirildi. Dahlan'ın işkence kayıtları bulundu. Filistinli direnişçilere yaptığı işkencelerin görüntüleri. Kiminle, ABD ve İsrail istihbaratı ile. Hamas Gazze'yi ele geçirince köşeye sıkışan Dahlan'ı ABD ve İsrail kurtardı. 17 Aralık 2006: El Fetih liderlerinden ve İsrail istihbaratına bağlı Dahlan'a İsrail kontrolünde silah aktarılır. ABD, İsrail ve Mısır istihbaratının kontrolünde defalarca El Fetih'e silah nakledilir. Filistin iç savaşı bu silahlarla yapılır.

Hamas Gazze'yi kontrol altına alınca Amerikan yapımı silahlar ortaya çıkar: 7,400 M-16, çok sayıda makineli tüfek; 18 adet ABD malı zırhlı araç, yüz binlerce mermi. El Fetih liderleri, komutanları ile Mossad ve CIA arasındaki ilişkileri ortaya koyan sayısız evrak bulunur. Dahası, Hamas liderlerine yönelik suikastlerle ilgili bilgiler elde edilir. Daha o tarihlerde yazdığım, Gazze'deki ABD özel timleriyle ilgili bilgilere ulaşılır.

Başka hangi belgeler bulundu, biliyor musunuz? Dahlan'ın İsrail istihbaratıyla birlikte Yaser Arafat'ı öldürme senaryoları. öldürdüler de. Zehirleyerek…

2003'te “Filistin'de rejim değişikliği” başlığı altında bu süreci anlatmaya başladım. ABD özel timlerinin hangi katliamlarda yer aldığını mesela. 6 Ocak 2004: “Filistin parçalanacak!” başlığı ile iç savaşı yazmaya başladım. Şeyh Ahmed Yasin ve diğer liderlere yönelik suikastlerin amacını ve hangi ortaklıkların ürünü olduğunu. “Bush Doktrini”nin Filistin'de ne anlama geldiğini. Komaya girdikten sonra kendisinden haber çıkmayan Ariel Şaron'un çiftliğindeki gizli görüşmeyi.

İşte o çocuklar, o bebekler, o siviller bu şekilde öldürülüyor, bir ortak karar ile. Masum bedenler füzelerle parçalara ayrılıyor. Devlet terörü ile, çokuluslu bir ortaklık ile.

Bunlar gayri resmi ancak gerçek bir tarihe ilişkin notlar. Siyasi söylemlerin, sahte gözyaşlarının ardındaki gerçek. Bunları yıllardır, “Kirli ortaklık ve tarihe düşülen birkaç not” şeklinde kayda alıyorum. Acı çekmek yetmez. Bu tarih tersine çevrilmeli.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Karagül Arşivi